Rabbim Devletimizi ve Milletimizi Korusun.
Alaattin Çakıcı yazmış olduğu son mektupta, “Cumhurbaşkanına yazmış olduğum mektup kimleri rahatsız etti” diye sorarken, “hastalığımdan dolayı kimseye boyun eğmem” dedi. İşte o mektup;
Sayın Kamuoyuna Aziz Milletimize Saygılarımla Arz Ederim
16.01.2017’de Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığım mektuptan dolayı kurduğum cümlelerin içerisinden cımbızla çekerek aldığı bazı sözlerden Cumhurbaşkanımız mı rahatsız oldu? Başbakan mı? Adalet Bakanı mı? Yoksa Adalet Bakanı adına bürokratlar mı? Kendilerine şu anda yakın olan devletin bekası için iktidara destek veren Devlet Bahçeli’ye kullandığım bazı sözlerden dolayı onun adına mı topluca rahatsız oldular? Evet. Daha evvelde söylediğim gibi. Bahçeli devletin bekası için devletin yanında yer aldığı için kendisine teşekkür etmiştim. Devletim adına doğru bir teşekkürdü. Ama insan omurgalı olur. AK Parti ve şimdiki Cumhurbaşkanımıza geçmişteki sözlerinden ihanet-i vataniye içindeler (Yani vatanhainliğinden suçladığı medya ve basın arşivlerinde mevcuttur) AK Parti’ye destek verdiği için Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı, Bahçeli’nin şahsına kullandığım sözlerden rahatsız mı oldular ki, 4 aydır Ankara’ya giden KOAH ile ilgili 40-45 nem oranında üstünde yatamaz raporuna halen cevap verilmemiştir. Bir evvelki mektubumda Cumhurbaşkanımıza senden AF dileyen cezalarımın af edilmesini isteyen Alattin’in anası mezarda hortlasın diye yazmıştım. Yine aynı sözdeyim. Ama bir PKK’lıyı KOAH’tan dolayı tahliye ettiler. Tahliyeden 3 yıl sonra Kandil’deki PKK kamplarına yapılan baskında öldürüldüğü başından bu millet tarafından bilinmektedir. Hastalıklarımdan dolayı adil ve adaletli olmayan makamı ve mevkisi ne olursa olsun boyun eğmem ve yalakalıkta yapmam.!
Yeryüzünde herhangi biri veyahutta insanlık inanaı ve inanmayanı üst akılın çizdiği kaderin üstünde bir kaderin var olduğunu Rabbime inananlar bilmektedir. Allahın vermiş olduğu kader ile ilgili vermiş olduğu karar değişmeyen ezel ve ebedtir.
Sizlere Amentü ile ilgili bir cümle kurmak istiyorum. Gerçekten Amentü’ye iman etmiş bir müslüman kalbiyle diliyle tasdik ediyorsa o Allah’ın sadık kuludur. Dil ile söyleyip diliyle Amentü’yü söyleyiğ kalbiyle inanmayan kim olursa olsun o Dürzi’dir.
Sıffin savaşında hakem olayın gidip Hz. Ali (r.a) hazretlerinin safında yer alıp sonra Hz. Ali’ye düşman olan diliyle Amentü’yü söyleyenlerden haricilerin hiçbir farkı yoktur. Yine Kerbela da Ümeyyeoğulları’ndan Muaviye oğlu Yezid’in Hz. Hüseyin’i katleden bu iblislerden hiçbir farkı yoktur.
Rabbim devletimizi ve milletimizi iç ve dış düşmanlardan korusun.
Anayasa paketi meclisten geçip referandurmda halk oyuna sunulacaktır. Millet iradesi sistem ile ilgili kendi iradesi doğrultusunda karar verme hakkı kişiye aittir. Bu konudaki düşüncem, şahsımla ilgili;
Her etnik mozaiğe, her dini inanca adil ve eşit mesafede davranan yargının bağımsızlığını ana temel ilke kabul eden milletin hizmetkarı olacaksa bireyin temel hak ve özgürlüklerini koruyacaksa, söz devletin bekası ise iç ve dış düşmanlarımıza birinci derece duyarlı olacaksa milletin kralı değil, milletimizin hizmetkarı olmaya gönüllü ise hangi düşünceden kim olursa Allah onun yardımcısı olsun. Kararı aziz milletimiz verecektir.
Saygılarımla arz ederim
Hastalıklarımla ilgili birilerine söylediğim sözlerden dolayı mevkisi makamı ne olursa olsun hiçbir beklentim olamaz. Kendi ruhsal dünyamda kendi ateşimle yanar, kimseye biat etmem. Rabbim ne kadar ömür vermişse o kadar yaşarım.
Seyyid soyundan gelen Halep’te boynu vurularak derisi yüzülen Nesimi gibi derimi de yüzseler doğru bildiğim çizgiden sonucu ne olursa olsun kimseye biat etmem. Teslimiyetim Allaha, sadakatim devletimedir. Topraktan geldik toprağa döneceğiz.
Ne mutlu diliyle, beyniyle, Allaha tevekkül eden müminlere selam olsun. Beyniyle iman etmeyen diliyle Müslümanım diyenler Dürzilerden farkı yoktur. Çünkü onlar reenkarnasyona inanırlar. Saygılarımla aziz milletimize arz ederim.
Sayın Yerel ve Ulusal Haber siteleri
Sıkça Uyap mahkeme tutanaklarındaki ifadelerimi Adalat Bakanlığına ayrıca yazdığım yazıları ülkemizin geçirdiği bu zorlu süreç içerisinde yazılarımı kaleme alarak haber sitesi kanalıyla kamuoyuna düşünmelerimi ifade etmeye çalışırken bazı haber siteleri yazılarımı çarpıtmaktadır. Dünkü haber sitesi bugün yayınlanması gereken yazıyı yayınlayarak yazımı çarpıttılar. Bazı cümleleri kısaltarak anlamını değiştirdiler. Bu sitenin editöründen mi kaynaklanıyor? Yoksa Avukat Can’ın dalgınlığından mı? Ve yahut birilerinin korku imparatorluğundan mı korkuyorlar. Ben eski Ülkücüyüm. Ezelden ebede kadar. Kafatasçı milliyetçiliğe de düşmanım. Kafatasçı milliyetçilik bir Alman ırkçılığıdır. Evet ülkücüyüm. Partim devletin devamı, amblemi de hilal ve yıldızdır. Her türlü Emperyalist sömürgeciliğe de karşıyım. Ölçüm bağımsız bir Türkiye’dir.
Sayın Mehmet Fatih Belgivanlı’ya verdiğim cevap silik çıktığı için, aslı genel müdürlükteki aslı olduğundan ona yazdığım tüm sözlerin arkasındayım. Onunla ilgili ayrıca 2 sayfalık bir kaleme yazı almıştım. O yazıdaki bazı cümleler çarpıtıldı ve NOT bölümüne geçilmedi. O yazıya ilaveten yazacağım yazıyı 1 buçuk sayfa genişleterek kaleme alarak, sizlere saygılarımla arz ederim.
Alaattin Çakıcı