İstanbul Beykoz'daki “Gazioğlu My World” projesinin sorumlusu Fatih Gazioğlu, geçtiğimiz günlerde işadamları, akademisyenler ve hukukçulardan oluşan bir heyetle Mardin’i ziyaret etti.Terör olaylarının yaşandığı bölgeyi ziyaret ederek bölge halkına moral aşılamak hedefiyle yapılan ziyaret hakkında Fatih Gazioğlu İstanbul Boğazındaki Lüx Teknesinde sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’nin doğu bölgesinde hangi yerleri ziyaret ettiniz ve ziyaret amacınız neydi?
Ülkemizin ve özellikle de bölgenin geçirdiği bu zor günlerde, sivil sorumluluğumuzu üstlenerek oradaki insanimizin yanında olduğumuzu hissettirmek, vatanımızın doğusu ile batısının birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğu bilincini geliştirerek yaymak ve bölge insanı ile güçlü bir Türkiye hedefi çerçevesinde karşılıklı fikir paylaşımları yapmak amacı ile programlarımıza
Mardin ilimiz ile başladık.
Heyette sizin dışınızda kimler yer alıyordu?
Mardinin Tanınmış İşadamlarından olan Halil Sincar arkadaşımızın bizi bir araya getirmesi vesilesi ile; başta Kardeşim Mücahit Gazioğlu
Olmak Üzere
iş adamı, akademisyen, hukukçu , esnaf ve ülkesine karşı kendini sorumlu hisseden bir çok arkadaşımız ve Korumalarımda heyette yer aldı.
Bu ziyaretiniz sırasında ne tür tepkiler aldınız Bölge insanı bu tür ziyaretlerden memnun kalıyor mu?
Açık konuşmak gerekirse karsılaştığımız
tepki memnun kalmaktan çok daha ileride, hasret çekenlerin buluşması mutluluğu tadındaydı.
Mardin Valimiz Mustafa Yaman ve il Emniyet Müdürümüz Lütfullah Uğur Pekcan bizlere vakit ayırarak
biz gençlerle tecrübelerini paylaştılar, kendileri de memnuniyetlerini dile getirerek bizleri onore ettiler. Sokakta yürürken balkonunda oturan hiç tanımadığımız bir teyzemizin "Mardin'e hoşgeldiniz
gençler " diyerek bizi selamlaması bu memnuniyeti yeterince anlatır diye düşünüyorumSizin oradan edindiğiniz intibalar ve duygularınız nelerdi?İlk olarak bölgenin her anlamda zenginliklerini görünce bugüne kadar oralara gidip insanını, kültürünü ve o güzellikleri tanıyamamış olmanın pişmanlığını yaşadım. Ayrıca
Mardin halkının içten yaklaşımı ile bir sure sonra kendimizi bir Mardinli gibi hissetmeye başladık. Bu hususta bizlerin
kendi evimizde hissetmemizi sağlayan Mardinli saygın işadamı Halil Sincar'ın özellikle teşekkür etmek istiyorum. Vedat Bey'in hayat tecrübesi ile birleşmiş içten, samimi yaklaşımı ve misafirperverliği burada kelimelere sığdırılamayacak kadar önem taşıyor.
Türkiye’deki diğer şirketler, aydınlar ve vatandaşlara bu konuda nasıl bir mesaj vermek isterisiniz?
Uygun vakit buldukça uçakla bir bucuk saat mesafede olan bu illerimizi ziyaret etmeliyiz. Dostluklar kurmalı, birbirimizi tanımalı, kültürlerimizi öğrenmeli, kaynaşmalı, paylaşmalıyız. Sorunlarımızı konuşarak, çözümleri üretmeliyiz. Unutmayalım ki
insan düşünür, üretir, Allah nasip eder ise hayata geçirir. Bunu sağlamak için bireyden başlayarak ailelerimizle, arkadaşlarımızla ve tüm sosyal çevrelerimizle birlikte elimizden geleni yapmalıyız. Bakın
biz orada çelik yelekle ya da zırhlı arabalarla da gezmedik. İstanbul'da, İzmir’de, Ankara'da, Bodrum'da, Antalya'da Ailemiz Ve Yanımdaki Kardeşlerimle nasıl sosyal hayatimizi sürdürüyorsak aynısını yaptık. Kendimizi de gayet güvende ve evimiz de hissettik, en ufak bir tedirginliğimiz olmadı. Fırsat buldukça bu türde ziyaretler gerçekleştirerek, tecrübe etmeli ve Türkiye’nin birlik-beraberlik içerisinde büyüyüp güçlenerek ileriye doğru gitmesi için elimizden geleni yapmalıyız.