• 05:44Kalas

    Herkes yakinkenhaa Edit 22.04.2019 05:44, turgayz6382

  • 02:52Çete kurup harac aldilar

    Mafya fatihv Edit 07.04.2019 02:52, ismailkalayci

  • 10:57Çakıcı: Vatan haini şerefsiz

    Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim. HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli denen şerefsiz Devlet Düşmanı, bu toprakların ekmeğini yiyen batının ve ABD’nin köpeği Sen kimsin. Devlet Bahçeli’yi ağzına alacak adam mısın? Bak beni dinle,ben bu ülkede çok adam bayılttım seni de bayıltırım. 16 yıldır F tipinde yatıyorum her yattığım hapishanede senin gibi vatan hainleri olan ve o savunuculuğunu yaptığın teröristlerin hiç sesi çıkmıyordu ve Türkiye’de değişik illerdeki yattığım cezaevlerinde `HDP` Milletvekilleri bu teröristleri ziyaret ettiği `zaman` neden karı gibi susuyorlardı bilir misin? Şu anda Selahattin Demirtaş’ın yattığı cezaevinde 250 Vatan haininin sesi soluğu çıkmıyordu tek başıma yatıyordum orada. Dinle beni dürzü,sen kaşındın Vatan haini it,bir de senin gibi `ulusal` basında teröristlere hizmet edenlere buradan sesleniyorum vatana ihanet eden Can Dündar gibi bayılmak mı istiyorlar? Sezai Temelli Efendi, `suç` dosyama bak `bebek` katili değilim, `silah` kaçakçısı değilim, savunuculuğunu yaptığın vatan hainleri gibi eroin kaçakçısı değilim şerefsiz. Karı gibi laf atacağına,bak hastaneye gidiyorum bazen mahkemeye,yiğitlerini gönder de silahla karşılaşsınlar beni. Evet kriminal suçluyum ama vatan haini değilim. Senin savunduğun devlet düşmanları gibi herhangi bir ülkeye ömrümde köpeklik yapmadım. Şimdi sen `düşün` ve Oda TV ve Cumhuriyet gazetesini yönetenler düşünsün. Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim. Not: Edirne’den yatan Selahattin Demirtaş’a sor istersen. Not:Yeter ki isteyim yattığı `ceza` evinde, isteyim koridorlara çıkamaz. Akıllı ol Sezai Temelli denen dürzü. Türkiye hapishanelerinde senin savundukların vatan hainlerinin yattığım hiçbir cezaevinde sesi çıkmıyordu, adamsan şimdi cevap ver al önüne bir ölçü koydum. Bir daha da Allah şahidim olsun sen ama sen Devlet Bahçeli’ye bir kelime konuşursan seni bayıltırım ve bu Türkiye’nin her yerinde yurtdışına gittiğin zamanda seni mutlaka üç, beş kişi karşılar Niye kaşındın? Zangoç kılıklı boz eşşek biraz akıllı adam olsan mutlaka benim geçmişi biliyorsan ağır konuşacağımı da bilmen gerekliydi. Demek ki çok şerefsizsin ki bile bile hakaret edilmeyi kabul etmiş ahlaksız sakallı boz ayı. Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim.ALAATTİN ÇAKICI Edit 13.05.2018 10:57, Turgay6124

  • 17:27Kocaeli merkezli suç örgütü operasyonu

    `Kocaeli` merkezli `Ankara` ve İstanbul'da düzenlenen `suç` örgütü operasyonunda gözaltına alınan 10 şüpheli tutuklandı. Edit 03.04.2018 17:27, recepammi

  • 11:58Çakıcı, Avukatına Ateş Püskürdü!

    Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı 15 temmuz darbesinde ülkeye ihanet eden FETÖ’ye `ateş` püskürürken Avukatı Olan Sadettin KÖSE’yi fetöcülerin davasına baktığı için yazılı açıklaması ile azletti. İşte o açıklama; UYAP üzerinden T `tipi` cezaevi müdürlüğü kanalı ile Başsavcılığına Kırıkkale.. 4 yıl evvel vasim tarafından avukatlarından biri tayin edilen Saadettin Köse `Kırıkkale` F tipinde İki ay avukatlığımı yapmıştır. 3 ayda Tekirdağ'da avukatlığımı yapmıştır. 3.5 sene sonra keskin t `tipi` cezaevine geldikten sonra ilk defa burada gördüm. Burada, arada bir avukat görüşüme geldi. Daha sonra diğer avukatlarım tarafından Sincan'daki Fetöcülerin bazılarının avukatlığını aldığını Urfa, `Muş,` `Van,` `Samsun,` `Kırıkkale` illerinde Fetöcülerin avukatlığını alan Vatan haini insanın savunma hakkı evrensel hukukta vardır. Ona devlet düşmanı laf taşı yemiş birinin avukatlığını almak benim ölçülerime göre ihanete Ortak olmaktır. O nedenle kendisini azlediyorum. Evet evrensel hukukta `roma` hukukundan günümüze kadar savunma hakkı güven altına almıştır. Bir `insan` `ceza` almadığı sürece suçlu değildir diyor evrensel hukuk ama 15 Temmuz'da ülkeyi kan Gölü'ne çeviren PKK ve `ABD` ile işbirliği yapan ister devlet memur olsun, ister herhangi bir sivil toplum örgütüne mensup vatan haini, Hatasını yemiş bir insanın savunmak hakkı aynı ideolojiye sahip olmaktır. Bir de bu adam daha evvelden milliyetçi olduğunu söylüyordu milliyetçilik kavramının ana temeli devletinin bekasına sahip çıkmaktır. Bölücü ve vatan haini 15 temmuzdaki işlediği koysalar her şey vatan için diye vatan sevdalısı merkez bankasındaki paraları bile elinin tersi ile iter. İnsanın kardeşi bile olsa ihaneti bulaşmış olanın savunma hakkını bir milliyetçi değil batı ile işbirliği yapan herhangi bir avukat olabilir saygılarımla arz ederim. Not: Sayın Başsavcım saydığım illerdeki Sadettin Köse’nin avukatlığını yaptığı mahkumlara bakınız, Fetöcü mü değil mi? saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 04.10.2017 11:58, Turgay6124

  • 19:37ÇAKICI, AVUKATINI AZLETTİ..

    Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı 15 temmuz darbesinde ülkeye ihanet eden FETÖ’ye `ateş` püskürürken Avukatı Olan Sadettin KÖSE’yi fetöcülerin davasına baktığı için yazılı açıklaması ile azletti. İşte o açıklama; UYAP üzerinden T `tipi` cezaevi müdürlüğü kanalı ile Başsavcılığına Kırıkkale.. 4 yıl evvel vasim tarafından avukatlarından biri tayin edilen Saadettin Köse `Kırıkkale` F tipinde İki ay avukatlığımı yapmıştır. 3 ayda Tekirdağ'da avukatlığımı yapmıştır. 3.5 sene sonra keskin t `tipi` cezaevine geldikten sonra ilk defa burada gördüm. Burada, arada bir avukat görüşüme geldi. Daha sonra diğer avukatlarım tarafından Sincan'daki Fetöcülerin bazılarının avukatlığını aldığını Urfa, `Muş,` `Van,` `Samsun,` `Kırıkkale` illerinde Fetöcülerin avukatlığını alan Vatan haini insanın savunma hakkı evrensel hukukta vardır. Ona devlet düşmanı laf taşı yemiş birinin avukatlığını almak benim ölçülerime göre ihanete Ortak olmaktır. O nedenle kendisini azlediyorum. Evet evrensel hukukta `roma` hukukundan günümüze kadar savunma hakkı güven altına almıştır. Bir `insan` `ceza` almadığı sürece suçlu değildir diyor evrensel hukuk ama 15 Temmuz'da ülkeyi kan Gölü'ne çeviren PKK ve `ABD` ile işbirliği yapan ister devlet memur olsun, ister herhangi bir sivil toplum örgütüne mensup vatan haini, Hatasını yemiş bir insanın savunmak hakkı aynı ideolojiye sahip olmaktır. Bir de bu adam daha evvelden milliyetçi olduğunu söylüyordu milliyetçilik kavramının ana temeli devletinin bekasına sahip çıkmaktır. Bölücü ve vatan haini 15 temmuzdaki işlediği koysalar her şey vatan için diye vatan sevdalısı merkez bankasındaki paraları bile elinin tersi ile iter. İnsanın kardeşi bile olsa ihaneti bulaşmış olanın savunma hakkını bir milliyetçi değil batı ile işbirliği yapan herhangi bir avukat olabilir saygılarımla arz ederim. Not: Sayın Başsavcım saydığım illerdeki Sadettin Köse’nin avukatlığını yaptığı mahkumlara bakınız, Fetöcü mü değil mi? saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 03.10.2017 19:37, Turgay6124

  • 13:00DOĞA KOLEJİ BU BAŞARIYI HAKEDİYOR

    Cevizlibağ `Doğa` Koleji Ortaokulunun Gerçekleştirmiş Olduğu Proje `Avrupa` Birliği Tarafından Onay Almıştır Ülkemizi En İyi Şekilde Temsil Edecek Olan Cevizlibağ `Doğa` Koleji Öğrencilerine Ve Eğitmenlerine `Avrupa` Yolunda Başarılar Diliyoruz. Edit 02.10.2017 13:00, Guncel3434

  • 18:43Çakıcı'dan Flaş Önemli Açıklama

    `Kırıkkale` T `tipi` kapalı cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.. İşte o açıklama; Türkiye cumhuriyeti kamuoyuna ve aziz Türk milletine saygılarımla arz ederim. 1. `Dünya` harbi neticesinde Osmanlı coğrafyasını ve Ortadoğu'yu dizayn eden İngilizler ve Fransızlar, Misak-i milli hudutlarını Mondros'ta resmi belge altına aldıran bazı batı ajanlığılını yapanlar vatan haini diye nitelendirdikleri damat ferit Paşa'nın Misak-i Milli hudutların Çizdirenin O günkü koşullarda kısmi güvence altına aldıran damat ferit paşadır. Uzun yıllar damat ferit vatan haini gibi gösterilmektedir. Hudutları halepten Musul kerkük Süleymaniye kadar türkmen ile olduğu Mondrosta tescillenip Lozan'da askıya alınmıştır. Irak İngiliz hakimiyetinde iken İngilizler şeyh Kürt ubadullahı ırak kralı yapmayı bir müddet düşünmüştür tehlikeli olduğunu görerek barzon Aşireti de emrinde olduğunu bilindiği için sömürgesi olan hindistan'a sürülmüştür. Sonradan Suriye'de olan Şerif Hüseyin'in oğlu faysalı getirterek Irak kralı yapmıştır. Daha sonra Osmanlı harbiyesinde yetişip birinci `Dünya` harbinde Şerif Hüseyin ve İngilizlerle birlikte hareket eden nuri Sait Paşa'da başkanlığına İngilizler tarafından getirtilmiştir. Petrolün milli gelirlerinden az payı alan Irak halkı için İngiltere'ye giden kral faysal diretmeleriyle milli gelir %50'ye çıkarmıştır ırak adına, ne yazıkki Cenevre'de bir `otel` odasında kahvesine `zehir` konularak İngiliz gizli servisi tarafından öldürülmüştür. Oğlu birinci gazi Irak kralı olmuştur oda nuri Sait ve İngilizler tarafından `trafik` kazasında öldürülmüştür. General abdulkerim Kasım ihtilal yaparak bir buçuk yaşındaki ikinci faysalı ve Osmanlı'ya ihanet eden İngilizlerle işbirliği yapan Şerif Hüseyin'in faysaldan gelen kolu ve nuri saitin sonu idamla neticelenmiştir. Irak'ta yaşayan üç ana unsur Araplar, Kürtler ve türkmenler boğazdan aşireti Nakşibendi halidiye koluna mensuptur. Barzan aşiretinin reisi 1905 ve 1906 yıllarında Irakın kuzeyinde Osmanlı'ya karşı gelerek isyan etmiştir. Barzanilerin büyük dedeleri 1906'da Osmanlı tarafından `idam` edilmiştir. Faysal ve general abdulkerim Kasım'dan sonra baas Parti iktidara geldikten sonra uzun `zaman` süreci içerisinde ki musul kerkük Süleymaniyedeki türkmenler basraya sürülmüştür. 28 Türk `bilim` adamı `idam` edilmiştir sadece içlerinden kurtulan `bilim` adamları Genel Sekreteri Sait ketene hayatını kurtarmıştır ister ve türkiye'ye gelmiştir. Kuzeydeki Kürt bölgesinde İngilizler çekildikten sonra Irak birleşmiş milletlerle bağımsız devlet olduktan sonra kuzeydeki Kürtler sürekli Irak yönetimiyle burka gerilla savaşı yaparak sıkıştıkları `zaman` Türk topraklarında saklanıyorlardı. Molla mustafa Barzani ve babası türkiye'de haklarında `idam` cezası varken her ikisi de farklı bölgelerde devlet onlara kucak açtı. Her sıkıştıklarında güneyden ülkemize girmelerine engel olunmuyordu. 1946'da İranda Kürt muhabat Cumhuriyeti'nin kurulduğu `zaman` molla mustafa Barzani'ye 500 tane silahlı adam ile İran'daki Kürt federe Devleti'ne milli Savunma Bakanı olarak atandı. İngiliz ve Amerikalılar'ın yardımıyla İranla bu federe devleti 11 ay Üzerine yerle bir ettiler. Molla mustafa Barzani de bazı adamlarıyla stalın döneminde Rusya'ya sığına rock on yıl orada ikamet etmek kaydıyla yedi yıl stalın döneminde üç yılda kurcaf döneminde askeri ve siyasi eğitimi alarak Sovyetlerin desteğini almak kaydıyla irak'a dönerek Irak yönetimine karşı terörist mücadelesine İrak'a dönerek Irak yönetimine karşı tedavi mücadelesine devam ederken oğlu İdrisle birlikte bu mücadeleye devam ederek hem Irak hem İran da terörist faaliyetlerine devam ediyorlardı. Arkalarında Amerikalılar İngilizler ve İsrail vardı ne `zaman` Irak ile İran arasındaki uluslararası problemi `ABD` ve İngiltere onları barıştırınca molla mustafa Barzani hemen ortada kalmak kaydıyla uzun yıllar Irak'ta sesleri çıkmadı Saddam döneminde.Sadece Amerikalilar Molla Mustafa Barzani `kanser` hastasi oldugu icin 1973'de tedavi ettirmek icin Amerika'ya getirdiler.Orada öldü.Bu uzun süreç olan Saddam'in döneminde Türkmenler'in yüzde yirmisini Baas rejimi telef etti.O `zaman` `dünya` ve batı Türkmenlerin katledilmesine ses çıkarmiyordu.Birinci Körfez Savas'inda Amerikalilar ve İngilizler Kürtlere bir tampon bölge olusturarak bes bin Kürdü Amerika'ya getirip eğitip tekrar Irak'a göndermek kaydiyla bugunku özerk Kürt devletinin temellerini Amerikalilar ve hicbir dönem onlardan kopmayan İsrailliler atti.İkinci Körfez Savaşı'ndan sonra Musul ve Kerkük'te,Süleymaniye'de `Abd` ve İngilizler önderliğinde Kürtler Türkmen nüfusunu oralara yerleserek azınlıga dusurduler.Abd'nin, İngiltere'nin ve `Avrupa` Birliği'nin en büyük hayali halen devam etmekte olan `Suriye` iç savaşı sonucunda Kuzey Irak'tan baslayip Lazkiye veyahut Halep'ten denize çıkarip İsrail'in güvenligi için gri bir İsrail Kürt devletinin oluşumu için tüm insani değerleri yok sayarak tüm katliamlarina devam etmektedirler. Evet Barzani, TSK ile birlikte PKK Talabani güçlerine karşı 90'lı yillarin ortasinda mücadele etti. `Kendi` istekleri doğrultusunda değil Abd'nin emri ile Talabani her ne kadar Türkiye'ye gelip gitse de genlerinde büyük dedelerinin 1906'da Osmanli'da `idam` edilisini asla unutmamaktadir. Aslı olan Irak dörde bölünmekten üce bölüp Türkmen illerini Arap'in ve Kürt'ün eline birakan `Abd` ve İsrail'dir.Irak'ın genelinde 3.700.000 Türkmen yasamaktadir.Abd'nin ve Batı'nın en büyük hayali Türkiye'yi bölmek icin 15 Temmuz'da provasini yaptilar.Basarili olamadilar.Su anda gri İsrail devleti Lazkiye ve Haleple birlestigi `zaman` aylar evveline dayanan calismalarinda 250.000 düzenli bir `ordu` en gelismis `silahlar` verilerek PKK-PYD'yi de kullanarak ikinci asamasi Türkiye'de devletine gönülden bağlı olmayan terörist zihniyetlilerle birlikte ülkemiz üzerindeki bypass düsünceleri hep olacaktir. Barzani denen tilki görünümlü bu çakal bir siyonist usagidir.Abd'nin tasmali köpeğidir.Unutmasin ki her dönem onlara aziz milletimiz ve Türkiye Cumhuriyeti devleti hep sahip çıkmıstır. `Abd` ve batının şunu unutmaması gerekli.Referanduma karşıyız diyorlar ama Barzani'nin bağımsızlığını destekliyorlar.Ayni Membiç'te Fırat'ın doğusuna çekilecek dediler.Rakka'ya soktular.Batı ve `Abd` şunu unutmamalı Türkmenler yalnız değildir. Bu ülkede,Türkiye Cumhuriyeti Ortadoğu'da hiçbir devletle karıştırırsa Irak bataklığından çıkamadılar. Anadolu onlara 1920'li yıllarda mezar olduğu gibi bu topraklara ayak bastıkları an isterse bir milyon askeri ile bu topraklarda bataklığa gömülüp `dünya` liderliği Çin'e veyahut Rusya'ya kaptırılabilir.Abd ve batı hiç mi arşivlerinizde Türk devletini,Selcuklu'yu,Osmanli'yi araştırmadınız. Barzani referanduma gidebilir. 3.700.000 bin Türkmeni aziz Türk milleti size yedirir mi ? Gri İsrail devletinin kuruluşu Türkiye'nin birinci derecede bekasini tehdit etmekte olduğunu unuttun mu ? Unutma fillerle yatağa giriyorsun ya fillerin altında ezilirsin bin yıldır akrabalık bağın olan aziz Türk milleti ve devleti seni yerle bir eder. Selam olsun adil ve adaletten yana olan tüm insanlara,aziz Türk milletine, Irak ve Suriye'de olan Türkmenlere şunu söylemek isterim. Yalnız değilsiniz. Balkanlarda,Ortadoğu'da,Kafkasya'da güçlü olan Türk devleti sizinledir.insanoğlunun belleği `teknoloji` gelişince `eski` arşivlere hiç ilgi duymuyor. Tarihte yaşadıklarını belleğinde çok çabuk unutuyorlar. Tarihini unutan ceddini inkar etmiştir.Baska milletleri saygı duymayan,üst akil denen o firavunlar bunu kafalarına sokmalı.Onlar `kendi` milletlerine savastaki kaybettikleri evlatlarına hiç saygı duymuyorlar.Onlarin saygısı `para` ve siyonizme ve masonluga hizmetten öteye geçmemektedir. Aziz Türk milletine,kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 15.09.2017 18:43, Turgay6124

  • 19:34Çakıcı'dan Flaş Açıklamalar

    Alaattin Çakıcı, `dünya` gündemini değerlendirirken, Myanmar 'da olan katliam hakkında da açıklama yaptı. Dünya ve Tüm Kamuoyuna Saygılarımla Arz Ederim Temel Hak ve İnsan Özgürlüklerinin Temel İlkesi olan `Yaşam` Hakkı, Beslenm ve Korunma. `Yaşam` hakkı tehlikeye girdiği an `insan` hiç düşünmeden dil, milliyet ayrımı yapmadan tüm Adem Aleyhisselam'ın soyundan gelenler `soy` kardeşi olduğunu unutuyorlar mı? Dünyayı kaosa çevirirken kendine sözde dünyaya temel hak ve `insan` özgürlüklerini taşıyacağım diyen `kendi` gibi bazı güçlü devletleri BM'de dünyanın kaderini çizen, Birleşmiş Milletlerde'deki 5 daimi üye olan üst akıllar, yönetilen bu 5 daimi üyenin dinleri mezhep farklılığı olsa bile bir ateist devleti de yanına alarak, Sovyetlerin dağılma sürecinden sonra İslam dünyasında fitneler çıkartılarak 1 milyar 700 milyona yakın İslam dünyasını `ateş` ve baruta çevirmişlerdir. Myanmar'da bir kaç yıldır devam eden Myanmar Müslümanlarını kayleden Myanmar yönetimine neden sessizler? Nerede kaldı bunların demokrasi ve `insan` hakları? Demek ki Ortadoğudaki 6 yıldır devam eden Haçlı zihniyeti, Myanmar’da olan , Myanmar hükümetinin katliamına sessiz kalan bu haçlı zihniyet, insanlığın ve İslam’ın düşmanı olduğunun kanıtıdır. Tüm İslam dünyası eğer kalbi olarak Allah'a iman etmişseler bu konuda çok duyarlı olan T.C. Devlet Başkanıyla diyaloğa geçmeleri Allah'a imanın bir gereğidir. Orada yok edilmek istenen İslam’a gönül vermiş rabbimin kullarıdır. Bakıyorum T.C’de bazı siyasi partilerin önde gidenleri Myanmar konusunda devletimizin yardım ve birlik çağrılarını tenkit etmektedir. Onlara soruyorum. Heron’ların tespit ettikleri terörist midir? Yoksa `kaza` ile mi ölmüş? Amerikalılar dünyayı yakıp yıkıyor. İsrailliler Filistin’i paramparça ediyor. Orada hiç mi haksız `kaza` ile `insan` ölmedi? `Savaş` zayiatıdır demesini biliyorlar. Onlara buradan sesleniyorum. Devletin bölünmez bütünlüğü söz konusu olduğu `zaman` teröristle değil devletle `iş` birliği yapmaları için bu millet onlara oy vermiştir. Görevlerini yapmazlar ise yüksekten uçan bir kartalın sesiyle karşılaşabilirler. Kartalın sesine kulak veren ilk kurt inanın sizi parçalar. Saygılarımla Dünya ve TC.Devleti kamuoyuna arz ederim Alaattin Çakıcı Edit 13.09.2017 19:34, Turgay6124

  • 16:32Çakıcı Ailesinin Acı Günü

    `Kırıkkale` T `tipi` cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı mesajı yayınladı. TAZİYE... Allah'tan geldik ,yine ona döneceğiz! Değerli insan ,hayatta en çok sevdiğim dayım,dayı-yeğen ilişkisinden çok ileri can dostum; yeğenlerim,Barış ve Cihan Çakıcı'nın babaları Nihat Çakıcı'nın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum.Merhuma yüce Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Mekanı cennet olsun. Tüm sevenlerine sabır ve metanetler diliyorum. Alaattin Çakıcı Edit 02.09.2017 16:32, Turgay6124

  • 15:45Alaattin Çakıcı'dan Mesaj Var

    Aziz Milletim; İslâm dünyasının, iç karışıklıklar, dış saldırılar, mezhepler arası `savaş` gibi devasa, kronik sorunlar yaşadığı dönemde bir kurban bayramını daha idrak etmekteyiz.. Bu sorunların bir kısmı maalesef ülkemiz için de söz konusudur: Bir yandan batı destekli ayrılıkçı `terör` birliğimizi tehdit ederken; diğer yandan sınırlarımıza yerleştirilen aynı odaklı `terör` grupları ülke bütünlüğümüzü tehdit etmektedir. Adalet, sosyal `adalet` konularında sıkıntı yaşamakta olduğumuz ayrıca bilinen-tartışılan gerçeklerdir. Tüm bunlar ışığında bayramlar; `sevgi,` saygı tezahurünün zirve yaptığı; küslerin, dargınların barıştığı; kesilen kurban etlerinin fakir-fukara ile paylaşıldığı yardımlaşma-dayanışma günleridir. Bayram günlerinin mana ve ruhunu sadece bayram günlerine mahsus değil, her güne yayarsak bizi zor durumlara bırakan çoğu sorunların üstesinden pek ala gelebiliriz. Bu vesile ile, bir bütün tüm İslam dünyasının mübarek kurban bayramını tebrik ediyor; bayramın ülkemize, islam dünyasına huzur, barış ve esenlik getirmesini diliyorum. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi tüm inananların üzerine olsun..! Alaattin Çakıcı Edit 30.08.2017 15:45, Turgay6124

  • 15:41Alaattin Çakıcı'dan Mesaj Var

    Aziz Milletim; İslâm dünyasının, iç karışıklıklar, dış saldırılar, mezhepler arası `savaş` gibi devasa, kronik sorunlar yaşadığı dönemde bir kurban bayramını daha idrak etmekteyiz.. Bu sorunların bir kısmı maalesef ülkemiz için de söz konusudur: Bir yandan batı destekli ayrılıkçı `terör` birliğimizi tehdit ederken; diğer yandan sınırlarımıza yerleştirilen aynı odaklı `terör` grupları ülke bütünlüğümüzü tehdit etmektedir. Adalet, sosyal `adalet` konularında sıkıntı yaşamakta olduğumuz ayrıca bilinen-tartışılan gerçeklerdir. Tüm bunlar ışığında bayramlar; `sevgi,` saygı tezahurünün zirve yaptığı; küslerin, dargınların barıştığı; kesilen kurban etlerinin fakir-fukara ile paylaşıldığı yardımlaşma-dayanışma günleridir. Bayram günlerinin mana ve ruhunu sadece bayram günlerine mahsus değil, her güne yayarsak bizi zor durumlara bırakan çoğu sorunların üstesinden pek ala gelebiliriz. Bu vesile ile, bir bütün tüm İslam dünyasının mübarek kurban bayramını tebrik ediyor; bayramın ülkemize, islam dünyasına huzur, barış ve esenlik getirmesini diliyorum. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi tüm inananların üzerine olsun..! Alaattin Çakıcı Edit 30.08.2017 15:41, Turgay6124

  • 16:50Alaattin Çakıcı'dan Flaş Açıklama

    `Kırıkkale` T `tipi` cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. İşe o Açıklama; SAYIN CUMHURBAŞKANI MAKAMLIĞINA VE KAMUOYUNA SAYGILARIMLA ARZ EDERİM. 1300 fetöcü mahkumun yattığı cezaevinde ilk geldiğim `gece` odama geçtikten sonra 1. Müdür şöförü ve 2 ispiyoncusu bana "abi sen Fetöcümüsün bizim için çok önemlidir" diyince çıldırdım. Şimdi size birisi Fetöcü derse siz ne anlarsınız. Yani demek istiyor ki; Vatan hainimisin, değilmisin? siz bu cümleyi kabul edermisiniz? 8 Ağustos'ta yazdığım sosyal medyada yayınlanan hepsi doğrudur. 1. Müdür 2. Müdürden koridordaki baş memurlukta oturuyorlardı, `kamera` kayıtlarına bakılırsa, orada olduğu bellidir. Hani sizin için Fetöcüler Vatan haini devletin iliklerine kadar işlemişti. Eğer Fetöcüler Vatan haini ise ve benim için onlar vatan haini, Vatan hainine beyefendi demek şerefsizliktir. O mektupta bahsetmiştim burada bazı görevliler Fetöcülere bey diye hitap ediyor, adli mahkumada hakaret ediyor. 57 gün bazı suçları `adalet` bakanlığı ile cumhuriyet başsavcılığına bildirmemek suçu gizlemektir. Ve yasaları ihlal etmektir. `Ceza` infaz kurumunda, kurum personelleri tarafından tanzim edilen 09.08.2017 tarihi tutanak hükümlü Alaattin Çakıcı hakkında disiplin soruşturması başlamıştır, neden bunu o `gece` ve daha sonra hakkımda disiplin soruşturması olmadı. Evet olayı kapatmak için suçlarını örtmek için sakladılar. Ben basına açıkladıktan sonra böyle bir tutanak tutuyorlar onuda ekliyorum. Onlara değil cumhuriyet başsavcılığı ve `adalet` bakanlığından gönderilen iki yetkiliye veririm kendileri böyle ifade tutanağı alırlarsa, suçlarını örterler. Bu olay 2010 Türkçe olimpiyatlarında Fetullah Gülen'e methiyelere dizen o methiyelerde Fetullah Gülen dünyanın en büyük islam alimidir, ve o bizim güneşimizdir diyen Yozgatlı Bekir Bozdağ'ın bakanlığı döneminde olmuştur. Lütfen hakaret ediyorum anlamında algılanmasın, ben demiyorum bütün `Yozgat` söylüyor. Bir erkeğe `kız` denilmez. Devletin tüm birimleri Yozgat'ta araştırma yapsınlar. Yozgat'lılar kendisine `kız` Bekir diyorlar. İnanın bu cümle benim değil. Buradaki Yozgat'lı infaz memurlarının onunla ilgili kullandığı ve Yozgat'lı tanıdıklarımın kullanmış olduğu bir söylemdir. Oğluda Fetullah Gülenin okullarında bir müddet okumuştur. Şuan avukattır. Sizin dile getiripte davutoğlu ve yol arkadaşları iken düşüncelerinizi ile getiriyorum. Seçimlere kadar devletin içindeki Fetöcü olupta şimdi Fetöye hakaret eden gizli Fetöcüler yavaş yavaş dökülecektir. Bir ülkede `adalet` yıkılırsa devlet yıkılır. Fötücülerle ilgili bir yetkiliye sordum, devlet içindeki Fetönün kaçı temizlendi? En fazla yüzde kırkı dedi. Bazı cezaevlerinin üzerinde güvenlik amaçlı uçaksavarları devlet koydurmuş. Akıl en ufak ayrıntıyı gözden kaçırmamaktadır. Eğer hala devletin kurumlarında yüzde 60 Fetöcü temizlenmemiş ise her cezaevi kurumunda bulunan yetkililerin dış güvenlik ile ilgili tüm görevlerde tünel kazılabilir ihtimalini asla unutmasınlar. F ve T `tipi` `ceza` evleri şehir dışlarında olduğu için kaçırılma imkanı ve başarılı olmaları iyi bir çalışma ile mümkün olabilir 10 kişinin kaçması ile 1000 kişinin kaçması değişmiyor. Böyle bir olay gerçekleşirse onların çıkışındaki batılı güçle Fetö denen o `iblis` hala güçlerini devam ettirdiğini `dünya` medyasında yayinlatarak verebileceği en büyük mesajdır. Şahzınıza ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Not: Arkalı önlü infaz kurumu ile ilgili savunmamı gönderiyorum UYAP kayıtlı bakanlık mührü nüshasını birlikte cumhuriyet baş savcılığına şikayet dilekçem ile gönderiyorum. Aziz Türk milletine saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 19.08.2017 16:50, Turgay6124

  • 15:57Alaattin Çakıcı'dan Erdoğan'a Çağrı

    `Kırıkkale` T `tipi` cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı önemli açıklamalarda bulundu. İşe o Açıklama; SAYIN CUMHURBAŞKANI MAKAMLIĞINA VE KAMUOYUNA SAYGILARIMLA ARZ EDERİM. 1300 fetöcü mahkumun yattığı cezaevinde ilk geldiğim `gece` odama geçtikten sonra 1. Müdür şöförü ve 2 ispiyoncusu bana "abi sen Fetöcümüsün bizim için çok önemlidir" diyince çıldırdım. Şimdi size birisi Fetöcü derse siz ne anlarsınız. Yani demek istiyor ki; Vatan hainimisin, değilmisin? siz bu cümleyi kabul edermisiniz? 8 Ağustos'ta yazdığım sosyal medyada yayınlanan hepsi doğrudur. 1. Müdür 2. Müdürden koridordaki baş memurlukta oturuyorlardı, `kamera` kayıtlarına bakılırsa, orada olduğu bellidir. Hani sizin için Fetöcüler Vatan haini devletin iliklerine kadar işlemişti. Eğer Fetöcüler Vatan haini ise ve benim için onlar vatan haini, Vatan hainine beyefendi demek şerefsizliktir. O mektupta bahsetmiştim burada bazı görevliler Fetöcülere bey diye hitap ediyor, adli mahkumada hakaret ediyor. 57 gün bazı suçları `adalet` bakanlığı ile cumhuriyet başsavcılığına bildirmemek suçu gizlemektir. Ve yasaları ihlal etmektir. `Ceza` infaz kurumunda, kurum personelleri tarafından tanzim edilen 09.08.2017 tarihi tutanak hükümlü Alaattin Çakıcı hakkında disiplin soruşturması başlamıştır, neden bunu o `gece` ve daha sonra hakkımda disiplin soruşturması olmadı. Evet olayı kapatmak için suçlarını örtmek için sakladılar. Ben basına açıkladıktan sonra böyle bir tutanak tutuyorlar onuda ekliyorum. Onlara değil cumhuriyet başsavcılığı ve `adalet` bakanlığından gönderilen iki yetkiliye veririm kendileri böyle ifade tutanağı alırlarsa, suçlarını örterler. Bu olay 2010 Türkçe olimpiyatlarında Fetullah Gülen'e methiyelere dizen o methiyelerde Fetullah Gülen dünyanın en büyük islam alimidir, ve o bizim güneşimizdir diyen Yozgatlı Bekir Bozdağ'ın bakanlığı döneminde olmuştur. Lütfen hakaret ediyorum anlamında algılanmasın, ben demiyorum bütün `Yozgat` söylüyor. Bir erkeğe `kız` denilmez. Devletin tüm birimleri Yozgat'ta araştırma yapsınlar. Yozgat'lılar kendisine `kız` Bekir diyorlar. İnanın bu cümle benim değil. Buradaki Yozgat'lı infaz memurlarının onunla ilgili kullandığı ve Yozgat'lı tanıdıklarımın kullanmış olduğu bir söylemdir. Oğluda Fetullah Gülenin okullarında bir müddet okumuştur. Şuan avukattır. Sizin dile getiripte davutoğlu ve yol arkadaşları iken düşüncelerinizi ile getiriyorum. Seçimlere kadar devletin içindeki Fetöcü olupta şimdi Fetöye hakaret eden gizli Fetöcüler yavaş yavaş dökülecektir. Bir ülkede `adalet` yıkılırsa devlet yıkılır. Fötücülerle ilgili bir yetkiliye sordum, devlet içindeki Fetönün kaçı temizlendi? En fazla yüzde kırkı dedi. Bazı cezaevlerinin üzerinde güvenlik amaçlı uçaksavarları devlet koydurmuş. Akıl en ufak ayrıntıyı gözden kaçırmamaktadır. Eğer hala devletin kurumlarında yüzde 60 Fetöcü temizlenmemiş ise her cezaevi kurumunda bulunan yetkililerin dış güvenlik ile ilgili tüm görevlerde tünel kazılabilir ihtimalini asla unutmasınlar. F ve T `tipi` `ceza` evleri şehir dışlarında olduğu için kaçırılma imkanı ve başarılı olmaları iyi bir çalışma ile mümkün olabilir 10 kişinin kaçması ile 1000 kişinin kaçması değişmiyor. Böyle bir olay gerçekleşirse onların çıkışındaki batılı güçle Fetö denen o `iblis` hala güçlerini devam ettirdiğini `dünya` medyasında yayinlatarak verebileceği en büyük mesajdır. Şahzınıza ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Not: Arkalı önlü infaz kurumu ile ilgili savunmamı gönderiyorum UYAP kayıtlı bakanlık mührü nüshasını birlikte cumhuriyet baş savcılığına şikayet dilekçem ile gönderiyorum. Aziz Türk milletine saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 12.08.2017 15:57, Turgay6124

  • 17:17Alaattin Çakıcı, ne kadar vatan haini varsa hepsine sövdüm

    Kırıkkale Keskin T tipi cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu. Çakıcı yaptığı açıklamada Kırıkkale Keskin T tipi cezaevine gidişini ve orada yaşadıklarını en ince ayrıntısına varıncaya kadar anlattı. Çakıcının bu mektubunu lütfen dikkatlice okuyunuz. İşte o mektup; Sayın Cumhurbaşkanım ve sayın Kamuoyuna saygılarımla arz ederim Hastaneden metazori, tedavim yarım bırakılarak çıkarıldım. Keskin cezaevine gece yarısı getirildim. Eşyalarım X Raydan geçerek, bütün hastalıklarım, ilgili kurul raporlarım sıhhatimle ilgili UYAP kağıtlarım, sağlığımla ilgili yiyecek raporlarım, ayaklarımla ilgili idare kurulu ile verilen yıllardır gittiğim yerlerde de taşıdığım, gerektiği an yenisi ile değiştirilmeli metal türü verilen ve doktor ve kurul raporlarında gösterilen tüm eşyalarım alındığı, Cezaevi 1.Müdürleri, diğer müdürler, ve Aile Hekimi 150-200 gardiyan beni karşıladılar. Odama geçtim. Eşyalarım 20 dakika sonra, kıyafetlerim değiştirip yatmaya hazırlanırken, 1. Müdürün üç ayrı ispiyoncusu, şoförü, bana "Abi sen FETÖ'cümüsün,değil misin? bu bizim için çok önemli" diye sordu. Çıldırdım. Kapı açıktı maltaya çıktım. FETÖ'nün de FETÖ'cülerin de anasına sövdüm. Bu emri bu soruyu bana kim sordurduysa onunda anasına sövdüm. İnfaz memurlarından 8-10 tanesini yumrukla devirerek 150-200 kişi üst katlara kaçıştılar, hapishaneyi bana bıraktılar. Sol bloktan baştan sona kadar giderek, bu hapishanede ne kadar FETÖ'cü, PKK'lı, DHKP-C'li DEAŞ'lı varsa hepsine sövdüm. Oradan sağ bloka geçtim. Orada da aynı küfürleri tekrarladım. Bütün mahkumlar bu konuyu bilmektedir. İki aydan beri ifademi kimse almadı. Hepsi kamera kayıtlarında mevcuttur. 3 ile 7 gün içinde ifade alınmadığı takdirde cezaevini yönetenler suç işlemişlerdir. Daha sonra 1. Müdürün emri ile kitap almamı rica ettiler. "Bizim kütüphaneden kitap alır mısın" dediler. Bende "Olur" dedim. İki gün sonra bayan müdüre bana "Mehmet Fatih Belviranlı'nın o adamı, kitaplarını almayın" dediğini söyledi. Bende kendilerine "önemli değil, talep sizden geldi" dedim. Üç gün sonra "Sözündeysen kitapları alalım baro üzerinden getirtelim" dediler. Bu tip prokatif söylemler yoğunlaşınca bende kitapları getirtmedim. Dilekçe yazarak Sultan 2. Abdulhamithan, Atatürk ve Türk Bayrağı için cezaevine asılması konusunda talepte bulundum ve talep doğrultusunda astılar. Akşam üzeri revire çıktığımda Abdulhamithan'ın resmini kaldırmışlar. Aşağıya indiğimde poster ve bayrakları indiriyorlar "Neden" diye sordum Bayrağı ve Atatürk'ü indirmek ecdadıma sahip çıkmak, ecdada manevi borçtur. Cennet mekan 2.Abdulhamithan hazretlerinin posterini indirmek manevi suçtur. Tüm cezaevlerinde bunu savundum. Son iki yıldır TRT'de filmini çekerek aziz milletimize ecdadımızın kim olduğunu bilmeleri için bu film yapılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı ve kamuoyu internete bakın, 2012 Ergenekon davasında tanık olarak Silivri'ye gittiğimde benim bilgim doğrultusunda Mehter Marşı eşliğinde, önün Türkçe Allah, altında büyük Türk bayrağı ve yanında Ulu önder Atatürk ve Abdulhamithan resimleri olan altı otobüs getirttim. Bizim Abdulhamithan sevgimiz 50 yıl öncesine dayanır. Her yerde savundum. 1. Müdür Şükrü Beye sordum "Kim kaldırttı" diye, "Mehmet Fatih Belviranlı kaldırttı" dedi. Bende dedim ki "Ya bayrak ve posterler asılacak yada ölürüm odama gitmem" hepsini tekrara astırdım. Odama geçtim. İndirilişler kamera kayıtlarında belli. Benim astırdığımda kamera kayıtlarında bellidir. Odama geçmeden dediler ki "Tekrar Mehmet Fatih Belviranlı emriyle taktırdık bunları" Mehmet Fatih Belviranlı Allah'a Bayrağa, 2.Abdulhamithan'a sevgisi olan bunları indirtmez diye düşündüm. Bu konuda hassas olan Sayın Cumhurbaşkanına onun hakkında işlem yapacağını, Cumhurbaşkanının karakterini bilen, tavır koyacağını millet bilir. Tabi Türk bayrağını, Atatürk'ü ve , 2.Abdulhamithan'ı kalben seviyorsa sessiz kalmayacağı bilinmektedir. Daha sonra burada görevli 2. Müdür Zafer Çolak, bir mahkum için içeri telsiz sokarken yakalanmıştı. Onun ifadesi alınırken, ifadeyi Zafer Çolak suçunu gizlemek için "Alaaddin Çakıcı'da bisturi var, tarak var çay kahve içiyor " diye veriyor. Bana da bu ifade 1. Müdürün emri ile Selma Müdüre, baş memur yanında okuttu. İfadenin alt sayfasında Zafer Çolak ismi, imzası ve cezaevinin mührü basılıdır. Zafer Çolak'ın ifade tutanağı, savunma ile ilgili genel müdürlük bakarsa sözlerimin doğruluğu, o savunma ifadesinin sağ altındaki, ismi soyadı, imzası, üstü mühürlü olduğu görülecektir. Selma müdür bana "Ne olur bu adamın canına bir şey olmasın" dedi. Baş memur hiç bir şey demedi. Çünkü yetkisi ona müsait değildi. Bende Selma Müdüre dedim ki " Söz, canına bir şey olmayacak, ama kolumu bacağımı kırılır bilemem" dedim. Bir gün Selma ve Halit müdür odama geldiler. Arkasından 1. Müdür Şükrü bey ve iki üç tane infaz memuru geldi. Yine Zafer ile ilgili konu açılınca "Canına bir şey olmasın" dediler. Bende "söz canına bir şey olmayacak" dedim. Şükrü müdürde "beni alakadar etmez" dedi. Daha sonara duydum ki bu ikinci müdürün elleri ayakları kırılmış. Selma müdür "bana söz vermiştin" dedi. "Bende senin gibi duydum demek ki canına bir şey olmamış" dedim. Yine bir gün Selma Müdür Delice'den gelen baş memur Yakup ile ilgili bana bu DHKP-C sempatizanıdır, hakkında dava açılmış, Alevidir oruç tutmaz dedi. Bende kendisine "İnsan Alevi olabilir, oruç tutup tutmamak kendisi bilir, hakkında dava açılmışsa devlet neden buraya görevlendirdi" dedim. 1. Müdür ve 2. Müdür bu Selma Müdürü hep kullandılar. Odama geldiklerinde söyledim. "Bir hanımefendiyi neden kullanıyorsunuz" "Taşın altına sizde eliniz koyun" dedim. Kamera kayıtları var. Sonra Yakup baş memur dışarı çıkarıp 1,5 aya yakındır, Jandarmanın yanında emir eri gibi oturmaktadır. Burada vatan haini FETÖ'cüler dışarı çıkarken (Avukat görüşü, ziyaret, havalandırma, revir) "Burun beyefendi" diye hitap ediyorlar. Vatan hainine "Beyefendi" diye hitap edenin vatan sevgisi yoktur. Adli mahkuma da "Ulan" diye hitap ediyorlar. Bende bana da "Ulan" diyin dedim. Kimseden ses yok. Sayın Cumhurbaşkanım; daha öncede yazdım. Yurt içinde ve dışında tüm cezaevlerinde kedi gibi yatmadım. Bu cezaevinde düzen yok. İspiyonculuk almış başını gitmiş. Çarşamba pazarı gibi. 1.Müdür ve Halit müdür kendilerine bu cezaevinde ispiyoncular bulup, diğer ceza infaz memurları üzerinde baskı kurmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanım; 2.Abdulhamithan ve bayrağı özde mi sözde mi seviyorsunuz? Atatürk'ü sevip sevmediğinizi Allah bilir ben bilemem. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanım, burada bayrağı indirdiler. Abdulhamithan hazretleri ve Atatürk'ün posterlerini Alalddin Çakıcı astırdı. Şanlı bayrağımıza Akif'in dizeleri ile methiyeler diziyorsunuz. Abdulhamithan hazretleri içinde bir dahi, kalp gözü açık, salih rabbimin bir mümini, uluslar arası ilişkilere bir dahidir diye, son iki yıldır çalışmalarınız var. Bakınız yıllarca barış süreci, emrinizle devletin en üst bürokratları, vatan hainleri ile görüştüler. FETÖ'nün ve Batının ajanı olan sizin elinden tutup Genel Başkan yaptığınız, Davutoğlu denen Ermeni Patriğinin Fener Rum patriği olan Bartholomeos'un önünde Musevi cemaat lideri önünde namaza durur gibi, ellerini göbeği üzerinde bağlayan FETÖ'ye ve ABD'ye bağlı olan adamı pazarlığa oturttunuz. Sonra Başbakan oldu. Sonra FETÖ'cülerin emriyle size alternatif olmak istedi. 15 Temmuz'a gelme sürecinin hızlandıranlardan bir ayağı da Batıya göbekten bağlı olan Başbakan yaptığınız Davutoğlu'nun bilerek veya bilmeyerek, bu aymaz durumu 15 Temmuz sürecini hızlandırmıştır. Konuşmalarınızda "Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına alır ezerim" dediniz. Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücüler Aziz Milletimizin teminatıdır.Bunu sizde biliyorsunuz. Yıllrdır iktidara gelmeden önce de Başörtüsüne özgürlük getirilsin dediniz. MHP'lilerin oyu ile Başörtüsüne özgürlük geldi. Cumhurbaşkanını halk seçsin dediniz yine imdadınıza MHP ve Ülkücüler yetişti. Anayasayı değiştirirken de MHP ve Ülkücü kökenli Milletvekilleri önünüzü açtı. Başkanlık sistemi MHP ve Ülkücü Milletvekilleri olmasaydı geçmezdi. Eski Akıncılar, devlete kurşun sıkan tüm Marksistlerle Devlete savaş açmışlardı. Amaçları Devleti yıkmaktı. Sizinde arkadaşınız olan İslam Enstitüsü mezunu derneğinin onursal başkanı Selahattin Yazıcı ile hem Askeri cezaevinde hem şube de beraber yattık. Ben ve birkaç arkadaşım arkasında namaz kılıyorduk. Orada bir olay gelişti. İdare bizi idare odasına alınca. Ben dedim ki " Selahattin Yazıcı orada kaldı lütfen onu da alın" dedim getirdiler. Selahattin Yazıcı dedi ki " Alaattin sen beni solculara öldürtmek mi istiyorsun, bizim mücadelemiz devletle, siz ise devletin devamı için mücadele ediyorsunuz" dedi. Nedir bu Akıncı cenahtan gelen bu kin ve nefret? Devletin sigortası sizin hükümet olduğunuz bu süreçte Ülküler ve Ülkücü kökenli milletvekilleri devletin ve parlamentonun teminatı olduğunu herhalde yeni anladınız. Hala bizi Müslüman görmüyorsunuz. Kurt işareti yapıldığı için bazı çevrelerde "Bunlar Allah'a inanmaz, sürekli kurt işareti yapıyorlar" Hanginiz bir Ülkücü kadar kalbi olarak İslam'ı yaşaya biliyor. Sizde bu aralar Kurt işreti yapıyorsunuz. Allah'a, Kuran'a,Peygamber Efendimize kalbi iman etmiş iseniz sigortanız olan Ülkücüleri ve hangi etnik gruptan olursa olsun HDP ve devlet düşmanı hariç Alevisi, Sünnisi, Çepnisi, Avşarı, Kara keçlisi, Kınık, Kayı tüm Türkmen boyu yörüklerini , Ahıskalısını, Boyatlısını bunların hepsi ilmin bahçesinden nefes alıp ufak tefek farklılık olsa da bunları bir arada tutmak Arabı, Kürdü, Çerkezi, Lazı, Boşanığı, Zazası, bir arada tutmak sizin görevinizdir. Hatırlar mısınız size bir mektup yazdım. 15 Temmuz'dan önce Edirne'den. Yusuf suresini her gece saat 11:00 ve 01:00 arası o sessizlikte dinleyiniz. Edirne başsavcısı bana sordurttu. Yusuf Suresi ile ne demek istiyor.Bnede cevap verdim "içinde yazıyor" diye. Yusuf'u kardeşleri kuyuya attı. Rabbim onu çıkarttı. Bir süre cezaevinde de nefsini imtihan etti. Sonra Mısır'a aziz oldu. Sizi 15 Temmuz'da kardeşleriniz kuyuya attı. Aynı Yusuf Aleyhisselam gibi cezaevinde kısa bir süre yattınız. Bu millet sizi kuyudan çıkarttı. Devletimizin parçalanmasına Rabbim müsaade etmedi. Size çok büyük bir lütufta bulundu. Lütfen nefisinizi yenin, ayaklar altına alın.Bunu yaparsanız, bu millet sizi değil sırtında, kafasında taşır. 2029 söylediklerinizin yüzde 75'i gerçekleşirse Balkanlarda, Kafkaslarda, Güneybatı Asya kadar, Kuzey Afrika'nın her yerinde bu aziz Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hani "Dünya beşten büyük" diyorsunuz ya, o zaman bu söyleminiz eyleme dönüşür. Dünyayı yöneten üst aklın masasında onlarla eşit düzeyde söz sahibi olursunuz. En önemlisi ilk beş yılda Türkiye genelinde terörü sıfırlayıp, Gri İsrail Kürt Devletine müsaade edilmediği sürece hava kara deniz savunma sistemleri ile ilgili teknolojiyi kendimiz ürettiğimiz sürece, bu bir ütopya değil gerçektir. Allah biliyor seni sevmiyorum. Devlet düşmanları ile mücadele ettiğin sürece Devletin devamı, Milletimizin bekası, sözünde durursan asla yalakalık yapmam. Kalbim yapacağın icraatın yayındadır. Bana bu kadar zulüm ettin. 15 yıl daha ömrüm olsa bir 15 yıl daha yatsam kimseye biat etmem. Sözlerini gerçekleştirip nefsini ayaklarının altına alırsan ismini altın harflerle yazdırırsın. O zaman senden özür dilemem, yalakalık yapmam, ama hakkımı helal ederim. Bu cezaevinde odamda tek yatıyorum. İsteyen beni öldürebilir veya öldürtebilir. Lütfen unutmayın, Kuran'dan bazı süreleri Arapça okuyup Türkçe açıklıyorsunuz. Sahibi Allah olan insana ve mahlukata Rabbim istemediği sürece kimse zarar veremez. Yeter ki kalbi teslim olsun. Haşr süresinin 24.ayetinde Rabbim diyor ki " Göklerde ve yerdeki tüm mahlukat Allah'ı zikreder" Allah'ı zikreden mahlukata Allah emretmediği sürece kimse bir zarar veremez. Not: Sayın Cumhurbaşkanım beni istediğiniz cezaevine sürebilirsiniz. 15 hastalığım olmasına rağmen hiç de önemli değil, bu hapishanede kedi gibi yatmıyorum. Cezaevi duvarları, yöneticileri, giysileri aynı değişmez. Zulmün karşısında susursam şeytandan farkım kalmaz. Tek dileğim, ömrümün sonuna kadar Allah'a bağlı olmak, son nefesim de Kelime-i Şahadet getirmektir. Ölümü her canlı varlık tadacak, zamanını ve mekanını bir tek Rabbim bilir. Alaattin Çakıcı. Edit 09.08.2017 17:17, Turgay6124

  • 21:33Alaattin Çakıcı'dan kamuoyuna açıklama

    `Kırıkkale` T `tipi` Cezaevi'nde yatmakta olan, Alaattin Çakıcı sevenlerine ve takipçilerine önemli açıklamalarda bulundu. Sayın kamuoyuna ve sevenlerime İsraille ilgili yazmış olduğum yazıda satır aralarında çok değişik yerlerden vermiş olduğum mesajlar dahilinde bazılarının dikkatinden kaçmıştır. Bir arkadaş diyorki abi; araplarla ile ilgili lütfen `kitap` okursan arapların Türklere yaptığı zulümü daha iyi anlarsın, kaç yaşında olduğunu bilmiyorum, gençsin senin 60 senede okuyacağın bileceğin ömrünün yetmeyeceği 3 bin tane `kitap` okudum, 49 yılda ülkemde ve dünyanın her yerinde `kitap` okudum senin evinde pozitif ilimlerden islam tarihinde 5 bin tane `kitap` varmı, hayatım boyunca 3 bin tane değişik içerikte `kitap` okudum. Dünyayı 2 buçuk defa dolaştım at gözlüğü ile değil, dünyanın bütün kıtalarına ayak bastım 130'un üzerinde ülke dolaştım, güneşlenmeye gitmedim `içki` içmeye gitmedim. Sana bazı şeyleri hatırlatmak isterim; Cumhuriyet tarihini dizayn edenlerin bazılarının gözünden kaçmıştır, ama bunlar devletimizin arşivlerinde mevcuttur. 1. `Dünya` harbine bizi sokan 4 kişiden 3'ünün mason olduğunu biliyormusun, ve bunlardan bir tanesi babası müderris, dedeside deli ormanlıda bir dini alimdi bir yıl hukuk mektebinde okuduktan sonra PTT görevlisi olarak Makedonya'ya tayin edilen Talat paşa son derece namuslu, onurlu ve şerefli idi ama ne yazıkki masondu öbürü Cavit bey diğer masundu ihtiyati terakkinin askeri kanadının en güçlü iki adamından biri Cemal paşa tehcirde ermenilere çok büyük yardım yaparken Suriyede aynı Cemal paşa 11 tane güçlü aşiret reisinin ya kendisini, ya çocuklarını `idam` ettirdiğini biliyormusun suriyede Osmanlı çekilirken Cemal paşanın yerine gelen ulu önder gazi Mustafa Kemal Dağılan orduyu şamda toplayarak sırtını toroslara vererek ingilizlerin Türk düşmanı olan şerif Hüseyin'in çapulcuları ve İngilizleri hüsrana uğrattığı ingilizlere karşı en son onurlu bir direniştir. Ve bir sürü ingilizler ve şerif Hüseyin'in çapulcu takımı yok edilmiştir. Askerin bir bölümü terhis edilerek `silah` ve mühimmatı `kilis` millet vekili ile kilise göndermiştir. Antep, urfa ve maraşa gelen tüm `silahlar` `kilis` üzerinden gelmiştir. Antep, urfa ve maraş direnişinde kendiside `Adana` üzerinden İstanbul'a intikal etmiştir. Osmanlıya zarar veren Araplar şerif Hüseyin ve adamları, medine muhasarasında kuzey ırakta nuri sait paşa ile ingilizler işbirliği yapmak kaydıyla osmanlıyı arkasından vururken bir suni aşireti reisi olan sadun paşa ve aşireti Osmanlı askerlerine önden yol açarak anadoluya girmesini sağlamıştır. Aynı Sadun Paşa Urfa müdafasında mücadele etmiş büyük bir kahramandır. Türkiye Cumhuriyetinde milletvekilliği yapmıştır. Buda bir araptır biliyormusun, `Suriye` cephesinde bazı `arap` köylerin dağılmış ve şamda dağılan orduyu Atatürk toplayarak amacı zaiyat vermeden toroslara varabilmekti. `Arap` köyleri evlerinde bulunan her türlü küçük baş hayvanları ve yiyecekleri Osmanlı ordusuna sunduğunu biliyormusun. Türkiye Cumhuriyetinin ve islam dünyasının en hassas duygusu mescidi aksa'dır. Filistine gelince Çanakkale'den Filistine kaydırılan 125. Türk alayı tek neferine kadar alay sancağının açarak `Filistin` topraklarında hepsi hakkın şehadetine kavuşmuştur. Evet şerif Hüseyin yanlısı, ingiliz yanlısı Filistinliler bir Türk evladını evlerinden içeriye alıp hayatını kurtarabilirlerdi. `Biz` bunları bilmiyormuyuz zannediyordunuz. Ama Filistinliler kadar orada yatan binlerce şehidimizin mezarı var. Şerif Hüseyinin Nuri Said'in Cemal paşanın haksız yere `idam` ettirdiği Suriyedeki 11 `arap` aşireti hatalarını 250 milyonluk bi `arap` dünyasına hiç kimse mal edemez. Her toplumda her dinden iyi insanda vardır, islam toplumunda el-kaide ve daeş gibi islamın ve insanlığın düşmanı olanlarda vardır, iyi müminde vardır. Bu millet iktidar ve koltuk için birbirlerini ötekileştireceğine hila veya yıldızın altında develeti savunmak iyi bir vatandaş olmanın gereği şeref ve namustur. Sevenlerime saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı 01.08.2017" Edit 01.08.2017 21:33, Turgay6124

  • 21:06Alaattin Çakıcı'dan ders gibi açıklama

    `Kırıkkale` T `tipi` Cezaevi'nde yatmakta olan Alaattin Çakıcı sevenlerine ve takipçilerine önemli açıklamalarda bulundu. Sayın kamuoyuna ve sevenlerime İsraille ilgili yazmış olduğum yazıda satır aralarında çok değişik yerlerden vermiş olduğum mesajlar dahilinde bazılarının dikkatinden kaçmıştır. Bir arkadaş diyorki abi; araplarla ile ilgili lütfen `kitap` okursan arapların Türklere yaptığı zulümü daha iyi anlarsın, kaç yaşında olduğunu bilmiyorum, gençsin senin 60 senede okuyacağın bileceğin ömrünün yetmeyeceği 3 bin tane `kitap` okudum, 49 yılda ülkemde ve dünyanın her yerinde `kitap` okudum senin evinde pozitif ilimlerden islam tarihinde 5 bin tane `kitap` varmı, hayatım boyunca 3 bin tane değişik içerikte `kitap` okudum. Dünyayı 2 buçuk defa dolaştım at gözlüğü ile değil, dünyanın bütün kıtalarına ayak bastım 130'un üzerinde ülke dolaştım, güneşlenmeye gitmedim `içki` içmeye gitmedim. Sana bazı şeyleri hatırlatmak isterim; Cumhuriyet tarihini dizayn edenlerin bazılarının gözünden kaçmıştır, ama bunlar devletimizin arşivlerinde mevcuttur. 1. `Dünya` harbine bizi sokan 4 kişiden 3'ünün mason olduğunu biliyormusun, ve bunlardan bir tanesi babası müderris, dedeside deli ormanlıda bir dini alimdi bir yıl hukuk mektebinde okuduktan sonra PTT görevlisi olarak Makedonya'ya tayin edilen Talat paşa son derece namuslu, onurlu ve şerefli idi ama ne yazıkki masondu öbürü Cavit bey diğer masundu ihtiyati terakkinin askeri kanadının en güçlü iki adamından biri Cemal paşa tehcirde ermenilere çok büyük yardım yaparken Suriyede aynı Cemal paşa 11 tane güçlü aşiret reisinin ya kendisini, ya çocuklarını `idam` ettirdiğini biliyormusun suriyede Osmanlı çekilirken Cemal paşanın yerine gelen ulu önder gazi Mustafa Kemal Dağılan orduyu şamda toplayarak sırtını toroslara vererek ingilizlerin Türk düşmanı olan şerif Hüseyin'in çapulcuları ve İngilizleri hüsrana uğrattığı ingilizlere karşı en son onurlu bir direniştir. Ve bir sürü ingilizler ve şerif Hüseyin'in çapulcu takımı yok edilmiştir. Askerin bir bölümü terhis edilerek `silah` ve mühimmatı `kilis` millet vekili ile kilise göndermiştir. Antep, urfa ve maraşa gelen tüm `silahlar` `kilis` üzerinden gelmiştir. Antep, urfa ve maraş direnişinde kendiside `Adana` üzerinden İstanbul'a intikal etmiştir. Osmanlıya zarar veren Araplar şerif Hüseyin ve adamları, medine muhasarasında kuzey ırakta nuri sait paşa ile ingilizler işbirliği yapmak kaydıyla osmanlıyı arkasından vururken bir suni aşireti reisi olan sadun paşa ve aşireti Osmanlı askerlerine önden yol açarak anadoluya girmesini sağlamıştır. Aynı Sadun Paşa Urfa müdafasında mücadele etmiş büyük bir kahramandır. Türkiye Cumhuriyetinde milletvekilliği yapmıştır. Buda bir araptır biliyormusun, `Suriye` cephesinde bazı `arap` köylerin dağılmış ve şamda dağılan orduyu Atatürk toplayarak amacı zaiyat vermeden toroslara varabilmekti. `Arap` köyleri evlerinde bulunan her türlü küçük baş hayvanları ve yiyecekleri Osmanlı ordusuna sunduğunu biliyormusun. Türkiye Cumhuriyetinin ve islam dünyasının en hassas duygusu mescidi aksa'dır. Filistine gelince Çanakkale'den Filistine kaydırılan 125. Türk alayı tek neferine kadar alay sancağının açarak `Filistin` topraklarında hepsi hakkın şehadetine kavuşmuştur. Evet şerif Hüseyin yanlısı, ingiliz yanlısı Filistinliler bir Türk evladını evlerinden içeriye alıp hayatını kurtarabilirlerdi. `Biz` bunları bilmiyormuyuz zannediyordunuz. Ama Filistinliler kadar orada yatan binlerce şehidimizin mezarı var. Şerif Hüseyinin Nuri Said'in Cemal paşanın haksız yere `idam` ettirdiği Suriyedeki 11 `arap` aşireti hatalarını 250 milyonluk bi `arap` dünyasına hiç kimse mal edemez. Her toplumda her dinden iyi insanda vardır, islam toplumunda el-kaide ve daeş gibi islamın ve insanlığın düşmanı olanlarda vardır, iyi müminde vardır. Bu millet iktidar ve koltuk için birbirlerini ötekileştireceğine hila veya yıldızın altında develeti savunmak iyi bir vatandaş olmanın gereği şeref ve namustur. Sevenlerime saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı 01.08.2017" Edit 01.08.2017 21:06, Turgay6124

  • 11:46ÇAKICI'DAN İSRAİL'E SERT TEPKİ

    Aziz müslüman Türk milletine İslam dünyasına saygılarımla arz ederim. Osmanlının `tarih` sahnesinden silinmesinin temeli batılı o gün ki emperyalist akıl ve arkalarındaki `dünya` siyonizm teşkilatıdır. Bu projenin neticesinde `filistin` toprakları ingiliz sömürgesi olduktan sonra dünyanın değişik yerlerine akın akın museviler ve filistine yerleştirerek buna mütakiben 2. `Dünya` harbinde daha fazla musevi yerleşmek kaydıyla silahlı `terör` örgütleri kurularak önce ingiliz görevlilerine suikast yaparak silahlı propaganda ile dünyada bizde varız diyerekten bu katliamlardan devam ettiler. Müslüman Filistinlilere ilk büyük katliamları Deir Yasin köyünde hunharca gerçekleştirilmiştir. Kuruluş sürecine kadar bazı araplar `para` karşılığında topraklarını yahudilere satmak kaydı ile tapulu topraklarınıda genişletmişlerdir. 1948'e kadar daha iyi organize olarak katliamlarını devam ettirerek `dünya` siyonizm kanaat önderleri kanaat önderleri devam ettirerek bulmuş oldukları ülkelerde siyasi etki yaparakda amerikanın önderliğinde bağımsızlığını ilan etmek kaydıyla birleşmiş milletleride yanına alarak `arap` dünyasının içine batılı üst akıl gibi bir veba üreten bir devletin temellerini attılar. 1956 süveyş kanalı nasır millileştirmesinde ingiliz, Fransız, ve israilliler mısırı isgal etmeyi düşünürken `rusya` ve `ABD` araya girerek bu oluşumu kısmı durdurdular. Amerika ve batılı güçler israili sürekli ekonomik, `silah` ve `teknoloji` ile güçlendirerek 1967 savaşlarında topraklarını 2-3 misliye çıkartarak aynı batının şımarık çocuğu yunanlilar gibi orta doğu ve Amerikanın ön karakolu olan bu şımarık fitne devlet, Kudüs Filistinlilerin iken işgal ettiğinde `dünya` sessiz kalarak musevi İsrail devletinin dicleden nile kadar ütopik hayalleri olan büyük İsrail devletinin projesini yıllar içerisinde be hale o projenin hayata geçmesi için 60 yıldır Filistinlilere çoluk- çocuk, kadın- ihtiyar demeden katleden bu uluslar arası hukuku ihlal eden terötist bir şımarık devlet ne birleşmiş milletler kurulunun hiç bir dönem ciddiye almadan orta doğuda ABD'nin ve batının jandarmalığını yapan orta doğuda kötülüğün merkezi olan bu zihniyet, amacı mescidi aksayı ağlama duvarının altından yıkmak, islam dünyası ile Armageddon savaşını çıkarmak en büyük gayretleridir. `ABD` ile birlikte ne hazindirki bazı `arap` ülkeleri israilin bu zulmüne ortak olarak `din` kardeşlerinin günden güne yok edilmesine çanak tutmaktadır. İslam dünyasında `Filistin` konusunda en duyarlı olansa 15 yılda Türkiye devleti elinden geleni yapmaktadır daha evvelde one minute ile başlayan `mavi` Marmara ile devam edip israilden 75 `deniz` mili uzaklığındaki kara sularında 9 müslüman Türk evladını hunharca katleden bir korsan devleti olduğuna demokrasinin ve `insan` haklarının beşiği olduğunun sözde idda eden devletlerden başta Amerika ve `Avrupa` birliği çok kısık bir sesle kınama yaparak bu terörist devletin bu katliamına göz yummuşlardır. Yine önceden Fetullah denilen gavur imamı Amerikadaki `haber` ve televizyonlarda demeç vererek `mavi` marmaradakiler otoriteye karşı geldi diyerek bu `katil` devletin ABD'de borozancılığını yaparak aziz devletimize ve milletimize 50 yıldır ihanet içerisinde deşifre olmadan faaliyetlerine devam eden ilk ihanetine bariz bir şekilde Amerikada yahudi `basın` ve medyasında dile getirdiğini Türk milleti bilmektedir. Hz. Süleymandan sonra fitne yahudiler israil devletini milattan 7 asır evel ikiye bölerek önce `tarih` sahnesinden israil devleti daha sonrada Yehuda krallığını romalılar milattan 70 yıl sonra dünyanın her yerine dağıtarak dünyanın her yerinde zulüm baskı görerek darp edilen bu toplum ezilirken bu toplum dünyada örgütlenmek için her türlü fitneliğe başvurmuşlardır. Taki 2. `Dünya` savaşında da soykırıma uğrayan bu fitneler güçlendikten sonra kendilerine zulüm eden bu büyük sürgünde hristiyanları unutup Filistine yerleştikten sonra kendilerine düşman olarak müslüman Arapları seçmişlerdir. Kendilerine 2000 yıllık bu büyük uzun sürgün sürecinde zulüm yapan hristiyanlarla birlikte müslüman araplar onlara endülüste osmanlı coğrafyasında hoşgörülü vefalı davrandıklarını unutarak batılılarla `iş` birliği yapmak kaydıyla kendilerine islamı düşman seçen bu `terör` devleti şunu bilmesi gerekirki, mesine site devletinde resullullah efendimiz ile birlikte imzalanan 23 maddelik medine vesikasının yahudilerin rahatlığı ve güvenliği, huzuru, için yahudilerin lehine olduğunu bilmiyorlarmı. Bugünde Fastan başlayıp Afganistana kadar 22 devletin haritalarını değiştirip küçük devletler oluşturmak isteyen `ABD` ve üst akıl öncelikleri o toprakları israilin güvenliği için kuzey ıraktan başlayıp halepten denize çıkacak terörist kürtlerin gri israil devletine dönüştürmek en büyük idaelleridir. 15 Temmuzda bu projenin bir parçasıdır. Bizim ülkemizdede hristiyanlar ve museviler dinlerini rahatça yaşarken onlara neden ibadet ediyorsunuz diye devletimizin hiçbir kurum ve vatandaşı tarafından tehdit edilmiyorlar. Yine batılı devletlerin kurduğu islamın ve insanlığın düşmanı olan, başına müslüman cümlesini ekleyerek kurduttukları `terör` örgütlerini yine batı kaynaklı düğmeye basarakta saldırtmışlardır. Ama bu `terör` eylemlerini yaptıran, dünyanın her yerinde arkalarında olan `ABD,` `Avrupa` birliği ve o ülkelerde siyonizm teşkilatının kanaat önderleri ve mason localarıdır. Evet Türkiye'de `zaman` `zaman` vatandaşların israil konsolosluğuna kara çelenkler bırakarak `protesto` yapmaktadır bu tip eylemler yeterli değil, bu tip eylemler demokratik etkinliktir devlemizi yönetenler ülkemizde ve `dünya` basınında sırf demeçler veriliyor doğrudur. Birleşmiş milletlerin kararlarının uygulamayan bu terörist devlete başta Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşayan hiçbir terörist `din` örgütü ile bağı olmayan tüm müslümanlar ve dünyadaki temiz muslumanlar Kudüs konusuna daha duyarlı olmalı bu işler söz ile olmuyor onların müslüman Filistinlilere yapmış oldukları bu zulme her müslüman ülke `kendi` ülkesinde değil yabancı ülkelerde büyük elçiliklerde görevli olanlara gereken dersi vermedikten sonra ister sayın Cumhurbaşkanı konuşsun, ister sayın başbakan konuşsun çünkü uluslararası ilişkilerde devletin milli çıkarları söz konusudur. Konuşabilecekleri kadar konuşabilirler bu aziz millet Türkmen dağına Allah nizamını dünyada bir adım ileriye götürmek için şahadete talip olan müslüman Türk ülkücüleri, `Alperen` ocakları, `AKP` `gençlik` kolları Türkmen dağına gittiği gibi yurt dışına ( Filistine'de) gidebilir. Aziz Türk milletine gönül vermiş insanlar birlikte hareket etmelidir. Bu konuda yine batının düğmeye basarak `Adalet` yürüyüşü altında Ankara'da başlayan maltepe'de bitirilen o yürüyüşü organize eden bir partinin başkanı ve milletvekilleri Adaleti sadece Türkiye'de aramaz neden sokağa çıkmıyorsunuz. Filistinde katledilen müslüman kardeşlerimiz için Allah'ın Adaletini ihlal eden kalpleri kilitlenmiş, gözlerine perde inmiş kulaklarına ağırlık konulmuş `maneviyat` ve erdemden nasibini almamış bu terörist devleti uluslararası `Adalet` için, niçin sokağa çıkmıyorlar. Çıkamazlar, batılı emperyalistlerle bağlantıları vardır. `Adalet` kişi için olduğu kadar tüm insanlar içinde vazgeçilmez bir kavramdır. Eğer onlarda `Adalet` kavramı gelişmişse neden israil zulmü için sokağa inmiyorlar. Aziz müslüman Türk milleti kardeşlerinin ve dünyadaki temiz müslümanlar geçmişteki 2 ay evvel trump denen git gel akıllı suudi arabistan ve israili ziyaret ettikten sonra katar krizimi ortaya çıkardılar. Körfez ülkelerini katarın üzerine saldılar bu git gel akıllı trump 390 milyar dolarlık `silah` anlaşmasını Arabistanla yaptı. İhtiyacı olduğu `zaman` suudi Arabistan'a verilmek kaydıyla 390 milyar dolar haraç almıştır. 12 milyar dolarda katardan almıştır. İşte `dünya` lideri dedikleri Amerikan politikasının hala orta doğuda ve Türkiye'deki müslümanlara zulmü devam etmektedir. Her türlü israil mallarını ülkemizde yaşayanlar ve dünyadaki müslümanların satın almaları Filistinlilere ihanettir. Bu aziz millet unutmasınki Filistinde 1. `Dünya` savaşında şahadet mertebesine ulaşmış binlerce askerimiz var. Orada binlerce şehidimizin mezarı vardır. Filistine ya adam gibi sahip çıkılmalı, yada söylemleri eylemlere geçmeyen tavırlarla Filistinde yaşayan kardeşlerimize boş ümit vermek onlara saygısızlık yapmaktır. Aziz Türk milletine ve islam dünyasına saygılarımla arz ederim. 28.07.2017 Alaattin Çakıcı Edit 29.07.2017 11:46, Turgay6124

  • 16:33Alaattin Çakıcı'dan 15 Temmuz Mesajı

    `Kırıkkale` T `tipi` cezaevinde kalmakta olan Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı 15 Temmuzun yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.. Kamuoyuna ve Aziz Türk milletine saygılılarımla arz ederim. Okyanus ötesinin ve `Avrupa` birliğinin başlatmış olduğu haçlı zihniyetinin devletimiz ve topraklarımız üzerinde ki şerefsizce yapılan 15 temmuzun seneyi devriyesine girmiş bulunmaktayız 1050'de başlayan ilk haçlı seferleri vatikan emriyle latinler `kendi` dinine mensup olan bizansı 50 yıl işgal ettikten sonra bu yağmacı, çapulcu takımından o günkü batılı devletlerin daha iyi organize eden vatikan 1092'de başlayıp Selçuklularla devam eden bu savaştan çoğunu kaybetmişlerdir. Şövalye babylon ile birlikteki haçlı ordularını Kudüse düşürüp müslüman ve hristiyanları katlederek kudus krallığının kurulmasını ve doğu akdenize bağlı, bazı kara toprakları üzerinde büyük `kaleler` kurmak kaydı ile müslümanlara büyük zulüm yaptıkları `tarih` arşivlerinde bellidir. `Suriye` atabeyliği döneminde selahattin eyyubi'nin Kudüs'ü fet edip htistiyanlarin kalanlarına müshik giderlerine dokunmadığını yine arşivlerde mevcuttur. İslamın bayraktarlığını yapan bir cihan imparatorluğu olan osmanlı islamı üç kıtada daha ileriye taşıdığı `dünya` arşivlerinde yerini almıştır. Vatikanın içini boşaltan illüminati ve tapınak şovelyeleri hristiyanlığı tamamen yozlaştırdığı o günden bugüne kadar Osmanlının her girdiği savaşta yukarıda bahsettiğim papa 10. Urban ile başlayan osmanlının bağırma süreci olan mondros mütarekesine kadar, osmanli `tarih` sahnesinin içerisinde bati ve ruslarla yapilan savaşların hepsi hacli ve batı zihniyetinin ittifakıdır. Milletiyle et `Tırnak` olan Gazi `Mustafa Kemal Atatürk,` arkadaşları, Aziz milletimiz Haçlı zihniyeti ve batı emperyalizmini Anadolu'da hüsrana uğratarak cumhuriyetimizin istikalalini hür `dünya` dedikleri dünyada yerini aldığı, lozanla tescil edilmiştir. Lozan, cumhuriyetimiz için bir tapudur. On yıl Osmanlı coğrafyasının her bölgesinde savaşan, mücadele eden, maliyesi dibe vuran, batının karşısında kazandığı `ulusal` savaşımız lozanda hem muvaffakıyettir. Aynı zamanda lozan elimizin güçlü olmaması sebebiyle vahşi batının dayatmasıyla Misak-ı millinin içinde olup ta Halep'le başlayıp, Musul, Kerkük'e kadar imzalanan batılı emperyalistler tarafından bu Türk yurtları lozanın kaybıdır. İşte lozanın kayıp ve kazanç tarafları sömürgeci zihniyetin sonunda Ortadoğu, İngiliz ve Fransız sömürgesi altında kalarak masonların dünyada iyi organize olması neticesinde İngilizlerin Fransızların, `ABD` nin de baskısıyla filistinde İsrail devletinin temellerini atmakla Ortadoğu'ya yerleşen fitne ve veba gibi mikrop üreten İsrail'in temellerini atmışlardır. Sembolik kurallar koymak kaydıyla Ortadoğu'da kendine bağlı batılı sömürgeciler küçük devletler oluşturarak kırılgan fay hatları oluşturmak kaydıyla islamın bahçesinden gıdalanan, müslümanları şii Sünni diye suni bir düşmanlık yaratan be birbirine kırdıran, batılı küresel bu üst akıl, Sovyetler'in dağılma sürecinden sonra medeniyetler çatışması adı altında sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket eden, islamı kendilerine düşman seçmek kaydıyla kuzey `Afrika` da Fas'ta başlayıp Afganistan'a kadar 22 islam ülkesinin haritalarında değişiklik yapıp küçük devletlere bölerek, barış ve `sevgi` dini olan islamı kötü göstererek islam dünyasında batı kaynaklı `terör` örgütleri kurdurmak kaydıyla, başına da islam cümlesini eklettirerek islam coğrafyasını birbirine kırdıran bu zihniyetin, en büyük ideali islam dünyasının en güçlü, 2500 yıllık devlet deneyimi olan Türkiye'nin üzerinde sosyolojik çalışmalar yaparak 40 yıl içerisinde kendini batı ve Vatikan kaynaklı `dünya` imamı ilan ettiren Fethullah Gülen denen, dili Allah kelamı eden, beyni Vatikan'ın içindeki illüminati tarikatının ve küresel güçlerin denetiminde olan bu `iblis,` 40 yıldır ve son 10 yılda Türkiye'nin tüm yasal kadrolarının içerisine bir veba gibi sızarak devletimizi birleşik devletler ve Vatikan ve `dünya` siyonizm teşkilatlarıyla ortak hareket ederek 15 Temmuz'da ülkemizi parçalayıp kobani üzerinden pkk-pyd ve batılı askeri uzmanlar da o `gece` hazırlık içerisindeydiler Ülkeyi bölebilmek adına. `tarih` süreci içerisindeki Haçlı seferlerine baktığınız `zaman` `insan,` kılıç, `hayvan` gücü, zırhın dışında hiçbir teknolojik güçleri yoktu. `Teknoloji,` şu günlerde `insan` beyninin anlayamacağı düzeyde bulunmaktadır. 15 temmuz gecesi Aziz vatanımız üzerinde en büyük Haçlı seferi uygulanmak istendi. Elbiselerin en şereflisini giymiş, Brüksel ve NATO'nun emrine girmiş fetönün köpekleri yine elbiselerin en şereflisini giymiş fetöcü polisler pkk-pyd tüm `Avrupa` birliği kendisine mesih gibi taptıkları bu gavur imamı olan Fethullah Gülen birleşik devletlerin emriyle öz vatanlarında Haçlılara köpeklik yapmak kaydıyla ülkemizi kan gölüne çevirerek Aziz milletimizin vatansever subaylarımızın, devletine bağlı polislerimizin bu haince saldırıyı ortaklaşa olarak durdurmuşlar ve dünyada bir ilki gerçekleştirmişlerdir. İnsan beyni bazı şeyleri çabuk unutur. Yarın seneyi devriyesine gireceğimiz 15 Temmuz'un 29 ekim 1923 gibi bir milat olduğunu unutmayın. Topraklarımızda ve Ortadoğu'da hala batının, küresel üst aklın, Vatikan'ın Haçlı seferlerinin devam ettiğini bu aziz millet aklından çıkarmamalıdır. Hangi siyasi görüşten olursa olsun - fetö ve `hdp` hariç- Türkiye'de Alevi'si, sünnisi, Kürt'ü lazı Çerkez'i, Türkmen'i Avşar'ı çepnisi, Arnavut'u boşnağı... aralarında ufak tefek ayrılıklar olsa bile doğru olan millet olarak devletin yanında `olmak` vatanseverliğin bir göstergesidir. Siyasi idareyi ister sevsinler ister sevmesinler, eğer Aziz vatanımızı ve devletimizi seviyorlar ise kibri bir tarafa bırakarak kenetlenerek müslüman Türkiye cumhuriyeti devletinin gerçek vatandaşı ise Onur ve Şerefi kadar devletine sahip çıkmak, bu zaruri süreçte devletinin yanında `olmak` Şereflerin en yücesidir. Aziz Türk milletine ve Türkiye cumhuriyetine gönülden bağlı tüm Türk vatandaşlarına saygılarımla arz ederim. Not: devletimizi yönetenler ve Aziz Türk milleti! Şu uyur küresel şeytanlar uyumaz. İnsan şeklindeki küresel aklı unutursanız daha çok 15 Temmuz'lar yaşarız. Not: 15 temmuzdaki şehitlerimize Vatan saptında terörle mücadele eden yurtiçi ve sınır ötesinde tüm şehitlerimize Rabbimden rahmet diler, gazilerimize'de kalbi kutlarım. Selam olsun Allah yolunda Vatan için Şehitlik ve Gaziliği talip olanlara. 14/07/2017 Alaattin Çakıcı `silah` Edit 15.07.2017 16:33, Turgay6124

  • 18:32ALAATTİN ÇAKICI'DAN FLAŞ AÇIKLAMA

    [15:44, 13.7.2017] 111: Sayın kamuoyuna saygıylarımla Van'da ringte haberim olmadan gelişen olayla ilgili basında bir `yazı` çıkmıştı. Gönderdiği fax'da anladım ki kan bağım olmayan ama kan bağımdan daha yakın yeğenim olan, yeğenim `Bora` Toprak'ın yaptığını göndermiş olduğu fax'tan anlaşılmaktadır. Mektubun ortasında `Van` yüksek cezaevi kurumunun imzasıda gözükmektedir. Olmayan bir olay da cezaevi idaresi mektup komisyonu o bölümleri çizer ve iptal eder. Bahsedilen Hakan Çillioğlu'nun `kaş` kemiği yarılıp gözleri `balon` gibi olmuş, elmacık kemikleri kırılıyor yüzünün sağ tarafı yarılıyor, hastaneye kaldırılıyor hastanede dikiş atıldığı Van'daki yetkililer tarafından bilinmektedir. İnsan bir `hadise` ile karşılaşabilir, yumrukda yer, vurabilirde ama `erkek` adam böyle bir olay olmadı diye açıklama yapmaz. Delikanlı gibi işin altından kalkar `Bora` Toprak kendine münhasır bir insandır. Güçlü bir aileside vardır, bana ihtiyacı'da yoktur ama saçının bir teline kahpece dokunan bedelini ağır öder. (Buda böyle bilinmelidir) Saygılarımla kamuoyuna arz ederim 13.07.2017 Alaattin Çakıcı [15:57, 13.7.2017] 111: Kırıkkale T `tipi` kapalı cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, yapmış olduğu `basın` açıklamasında Hakan Çillioğlu'nu ağır yaralayan, `Bora` Toprak'ın cezaevi mektup komisyonunca onaylanan mektubunu basınla paylaştı. İşte o mektup Sayın kamuoyuna saygıylarımla Van'da ringte haberim olmadan gelişen olayla ilgili basında bir `yazı` çıkmıştı. Gönderdiği fax'da anladım ki kan bağım olmayan ama kan bağımdan daha yakın yeğenim olan, yeğenim `Bora` Toprak'ın yaptığını göndermiş olduğu fax'tan anlaşılmaktadır. Mektubun ortasında `Van` yüksek cezaevi kurumunun imzasıda gözükmektedir. Olmayan bir olay da cezaevi idaresi mektup komisyonu o bölümleri çizer ve iptal eder. Bahsedilen Hakan Çillioğlu'nun `kaş` kemiği yarılıp gözleri `balon` gibi olmuş, elmacık kemikleri kırılıyor yüzünün sağ tarafı yarılıyor, hastaneye kaldırılıyor hastanede dikiş atıldığı Van'daki yetkililer tarafından bilinmektedir. İnsan bir `hadise` ile karşılaşabilir, yumrukda yer, vurabilirde ama `erkek` adam böyle bir olay olmadı diye açıklama yapmaz. Delikanlı gibi işin altından kalkar `Bora` Toprak kendine münhasır bir insandır. Güçlü bir aileside vardır, bana ihtiyacı'da yoktur ama saçının bir teline kahpece dokunan bedelini ağır öder. (Buda böyle bilinmelidir) Saygılarımla kamuoyuna arz ederim 13.07.2017 Alaattin Çakıcı Edit 13.07.2017 18:32, Turgay6124

  • 21:43ALAATTİN ÇAKICI'DAN FLAŞ AÇIKLAMA

    `Kırıkkale` T `tipi` kapalı cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, yapmış olduğu `basın` açıklamasında Hakan Çillioğlu'nu ağır yaralayan, `Bora` Toprak'ın cezaevi mektup komisyonunca onaylanan mektubunu basınla paylaştı. İşte o mektup Sayın kamuoyuna saygıylarımla Van'da ringte haberim olmadan gelişen olayla ilgili basında bir `yazı` çıkmıştı. Gönderdiği fax'da anladım ki kan bağım olmayan ama kan bağımdan daha yakın yeğenim olan, yeğenim `Bora` Toprak'ın yaptığını göndermiş olduğu fax'tan anlaşılmaktadır. Mektubun ortasında `Van` yüksek cezaevi kurumunun imzasıda gözükmektedir. Olmayan bir olay da cezaevi idaresi mektup komisyonu o bölümleri çizer ve iptal eder. Bahsedilen Hakan Çillioğlu'nun `kaş` kemiği yarılıp gözleri `balon` gibi olmuş, elmacık kemikleri kırılıyor yüzünün sağ tarafı yarılıyor, hastaneye kaldırılıyor hastanede dikiş atıldığı Van'daki yetkililer tarafından bilinmektedir. İnsan bir `hadise` ile karşılaşabilir, yumrukda yer, vurabilirde ama `erkek` adam böyle bir olay olmadı diye açıklama yapmaz. Delikanlı gibi işin altından kalkar `Bora` Toprak kendine münhasır bir insandır. Güçlü bir aileside vardır, bana ihtiyacı'da yoktur ama saçının bir teline kahpece dokunan bedelini ağır öder. (Buda böyle bilinmelidir) Saygılarımla kamuoyuna arz ederim 13.07.2017 Alaattin Çakıcı Edit 10.07.2017 21:43, Turgay6124

  • 16:03Alaattin Çakıcı'dan Çillioğluna tokat

    Kırıkkale’de yatmakta olan Alaattin Çakıcı yazdığı mektupla önemli mesajlar gönderdi. Sayın Kamuoyuna Sosyal basında çıkan “Çillioğlu ringte yaralandı bir Adanalı mahkum tarafından” hadisesi doğru veyahut yanlış bilemem. Dayak yiyen dövüldüm demez, adam olan adam gibi konuşur. Ne yapması gerekirse onu yapar. Hakan Çillioğlu ben Kartal Cezaevinde yatarken Eskişehir’de içeriden sana kapı yaptırmıştı. Cezaevi can güvenliğinlen ilgili anahtarı sende idi. O günkü tüm mahkum olan biliyor. Bana mektup yazdığın Eskişehir’de cezaevi kayıtlarında ve Kartal Cezaevi kayıtlarında belli. Mektup hala bende. Fotokopisi de Atalay Cebesoy’a verdim Şahin de biliyor. Orda Kenan Ali Gürsel’den bahsetmeden benimde 2 `suç` ortağımı ve akrabam olurdu. Onları öldürdüler. Bütün bu işlere sebep Sedat Peker’dir. Benim hasmımdı r diye yazıyorsun. Seni yıllarca izledim. Kenan Ali Gürsel’len ilgili hiç açıklama yapmadın. Senin Bayrampaşa olayından sonra cezaevlerinde nasıl yattığın belli. Evet sen Kenan’ı öldürdün 20 dakika sonrada aynı cezaevinde Ferdi Neybet iki `suç` ortağını akraban oluyormuş. Hayatların kaybedilmesine sebep oldun. Neyin havasını atıyorsun. Türkiye’de herkes benim yaptığım hadiseleri biliyor diyorsun. Kenan’ı öldürdün 20 dk sonra aynı cezaevinde 2 akraba olan `suç` ortağını kaybettin. Ölen akrabalarının intikamını niye almadın? Notun devamı, Eğer ringteki olay doğru ise `Van` F `Tipi` Cezaevi, yüksek güvenlikli bir cezaevi daha varmış. Cezaevi yetkilileri ringte olay olmuş handarma da olayı bilmektedir. Bu kadar basit Türkiye cezaevlerindeki mahkumlar mektup ve faksla iletişim halinde. Böyle bir olay yoksa seni hastanelik yaptı diyen mahkum böyle biir olay var veyahut yok diye açıklama yapar. Bu kadar basit. İnsanoğluna saldırı olur. Bana da Edirne’de tezgah kurdular. DHKP-C ve İDARE bir yumruk salladı. DHKP-Cli yumruğun yarısı isabet etti. Ama DHKP-C ilen gardiyanı ikisini de vurdum belden yukarı. Her ikisinden mahkemem devam ediyor. Komunisten 3 yıl gardiyandan 7,5 yıl dan yargılanıyorum. Yarım vurulan yumruğu inkar etmedim mahkemede bile, `insan` yumruk yer gereğini de yapar seni kötü dövmüşse gereğini niye yapmadın. 2 akrabanın intikamını niye almadın. Sağmalcılar’da ölenlerlen ilgili. Bak bunların intikamını almak sana düşer. Bencilce hava atmamak gerekli. Bir de 17 yıl evvel haddine mektup yazmaz Sedat Peker. Benimde hasmım 2 yakınımı kaybettim demez. Sedat senin hemşehrin, adam hemşehrisini satar mı? Gelişen ringteki olaydan, doğru yanlış haberim yok akıllı ol.Hasım hasım gibi davranır. Eğer ringte dayak yemiş yazılan gibi ise sana yakışan inkar değil, işin altından kalkabiliyorsan kalkmaktır. Şerefli ve onurlu insanlar yazdığı mektubu inkar etmez, sana bu mektubu yazmazdım. 17 yıl evvel yazdığına cevap bile vermedim. `Basın` açıklamasında, madem yaptın üstü kapalı değil bir ismi var, ismiyle hitap edilir. İnkar sonra edebilirsin. Aynı cezaevinde kaybediyorsun. Yalanlasan tutanaklarda sabit ve `mahkeme` kayıtlarında 11 ay sonra senin benim hasmımdır dediğin kişinin aynı cezaevinde 2 arkadaşı ölüyor. 8 ağır yaralısı var nedense kimse ölülerine sahip çıkmıyor. Ölen arkadaşlarına sahip çıkamıyorlar ve de inkar edenler adamlıktan bahsetmezler. Bazı `insan` bir şeyler yaptı doğrudur ama ölülerine sahip çıkmalılar. Edit 07.07.2017 16:03, Turgay6124

  • 16:00Hakan Çillioğlu saldırıya uğradı

    1999 yılında Bayrampaşa Cezaevi'nde yaşanan silahlı çatışma yaşanmış Hakan Çillioğlu, Alaattin Çakıcı'nın yeğeni Kenan Ali Gürsel'i tabanca ile vurarak öldürmüştü. Alaattin Çakıcı'nın yeğeni Kenan Ali Gürsel'e silahlı saldırıda bulunan `tetikçi` Hakan Çillioğlu, Van'da Cezaevi aracında Adanalı bir mahkum tarafından saldırıya uğradı. Saldırıda Hakan Çillioğlu'nun elmacık kemikleri,kaş kemiği kırıldı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Alaattin Çakıcı'nın yeğeni Kenan Ali Gürsel'i Hakan Çillioğlu kimdir olayın geçmişi... Kenan Ali Gürsel, ikinci müdürün odasına giderken, Hakan Çillioğlu da revire çıkmak istedi. Gardiyanların gözetiminde D17 koğuşundan alınıp, 425 metrelik ana maltayı geçtikten sonra görüş odasına getirildi. Buradaki metallere duyarlı kapıdan geçirilip, üst katında revir bulunan idari bölüme alındı. Alaattin Çakıcı'nın yeğeni Kenan Ali Gürsel ve Hakan Çillioğlu karşılaştı. Hakan Çillioğlu, ikinci müdürün odasının önündeki koridorda, Kenan Ali Gürsel'e üç el `ateş` etti. Ve , Kenan Ali Gürsel orada öldü. Aynı cezaevinde 20 dakika sonra , Kenan Ali Gürsel'in `suç` ortağı Ferdi Heybet Hakan Çillioğlu'nun koğuşunu bastı. Bu baskında Hakan Çillioğlu'nun halasının ve dayısının oğlu olan iki kişiyi öldürdü. Koğuştan maltaya çıkarak çatışmaya devam ediyor. Bu çayışma sonucu iki kişiyi ağır yaralıyor ve orada hayatını kaybediyor. Bayrampaşa Cezaevi'nde yaşanan bu büyük çatışma sonucu her iki taraftan 8 kişi ölüyor. 1999'da yaşanan bu olaydan bir yıl sonra Bayrampaşa Cezaevi'nde B - 7 koğuşunda kalan 10 mahkum tarafından ziyaret dönüşü Kenan Ali Gürsel'in arkadaşlarına pusu kuruluyor. Kenan Ali Gürsel arkadaşları ise karşı taraftan 2 kişiyi öldürüp 8 kişiyi ağır yaralıyor. Edit 07.07.2017 16:00, Turgay6124

  • 22:13Alaattin Çakıcı ben Türk milliyetçisiyim

    Keskin cezaevin de yatmak ta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı cezaevine gelir gelmez cezaevinin 15 ayrı yerine Türk bayrağı ile II. Abdulhamit ve Atatürk portreleri astırdı. Yaptığı yazılı açıklamada " 108 yıl sonra resmî bir devlet dairesinde Türkiye'de ilk olarak Keskin T `Tipi` Cezaevinde bütün cezaevinin koridorlarında Türk bayrağı, solunda cennetmekan Sultan II. Abdulhamit hazretlerinin resmi, diğer yanda ulu önder Atatürk'ün resmi. Şanlı bayrağımızın sağında ve solunda bu iki şahsiyet yer almaktadır. Kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Gönül isterki, tüm cezaevi kurumlarında ve devlet dairelerinde bayrağımızın sağında ve solunda bu iki büyük şahsiyetin resimlerinin yer almasını en üst düzey yetkililerden arz ederim. Alaattin Çakıcı" dedi Edit 19.06.2017 22:13, Turgay6124

  • 08:53Sevk Değil Ölüm Emri Kim Bu Üst Akıl

    Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Son Kabadayı Alaattin Çakıcının Manevi Kardeşi Ahmet Çelik Geçen Hafta Ankarada Asılsız İddialar Nedeniyle Melih Gökçek Tarafından Kurulan Kumpas Operasyonu Sonucu Tutuklanmıştı Ahmet Çelik `Ankara` Sincan Cezaevinden An İtibari İle `Muş` Cezaevine Sevk Ediliyor Kim Bu Emri Veren Üst Akıl Edit 16.06.2017 08:53, sondakikakocaeli

  • 13:55Alaattin Çakıcı, Melih Gökçek'e ateş püskürdü

    Alaattin Çakıcı'nın Bolu'dan Kırıkkale'ye nakli sırasında 9 adamının yolda pusu kurup onu kaçıracakları haberlerine Çakıcı sert `tepki` gösterdi. `Kırıkkale` F `Tipi` Cezaevi'nde yatmakta olan Alaattin Çakıcı önemli konu ile ilgil açıklamalarda bulundu. Çakıcı "Ankara'da 9 tane değişik zamanlarda tanıdığım kişileri yapılan operasyon neticesinde yakalanan bu kişileri bazı `basın` organları bilerek "Alaattin Çakıcı'yı arkadaşları sevk sırasında kaçıracaklardı" diye haberler yaydı ben ve benim hiçbir arkadaşım devletin `Polis` ve Askerine hiçbir `zaman` yanlış yapmaz. " dedi. İşte o açıklama ; Tedavim tamamlanmadan `hastane` baskı ile, göndermiş olduğu evrakta da belli olduğu üzere ameliyatlı olmama rağmen ayrıca KOAH tedavisi olmama rağmen ve vücudumun beş ayrı bölümünden haftada iki gün bir saat yirmi dakika `fizik` tedavisi almamla ilgili aynı ünitede yatırıldım. KOAH ile ilgili beni yatıran `doktor` hanımın imzası, fizyo terapistin `kendi` el yazısı ile 30 seans `fizik` tedavisi görecek imzası, başhekimin imzası, acil doktorunun imzası sunacağım raporlarda bellidir. Daha evvelden yazdığım gibi bu `iş` devletin içinde kalmış, FETÖ'cülerin mi işi yoksa Cumhurbaşkanının haberi olmadan kraldan çok kralcı yetkili bir bürokratın emriylemi oldu. Bu `emir` ile yasal olmayan bir şekilde beni taburcu etmek istedikleri `zaman` sevkimi yapan tüm subay ve astsubaylar şahittir. Yolculuğum esnasında seyahatimle ilgili `yolculuk` yapabilirmiyim yapamazmıyım diye talepte bulundum. Avukatımda bu konuya şahittir. Bana doktorlar seyahat edebilirsin can güvenliği ile sıhhati açısından sorunu yok diye bir `kağıt` gösterdiler. Bende " nerede bana sorulduğuna dair imzamı gösterin dedim" bugün ki `tarih` ile hastanenin naklime ilişkim evrakta aynen şu ifadeler geçmektedir. " hasta 12.05.2017 tarihinde hastanemize yatmış, takip eden klinik tarafından tedavi düzenlenmiştir. Takip eden uzmanlık bölümünün uzmanlık alanı ile ilgili tıbbi bilgi ve gerekçe ile epikrizi düzenlenerek 06,06.2017 tarihinde hastaneden taburcu edilmiştir. Hastanın yatışı sürecinde herhangi bir taburculuk talebi resmi ve sözlü olmamıştır. Hastanın başka bir ile nakli ile ilgili hastanemizin konuya herhangi bir dahli ve yetkisi yoktur" Sayın kamuoyu bu kadar rahatsızlıklarıma rağmen rahatsızlıklarım belge ile ortada olmasına rağmen tedavisi devam eden hasta taburcu edilemez. Edilse bile hastaneden tekrar muayene olup, sakıncası vardır yahut yoktur diye rapor vermeleri gerekmektedir. Bu rapor olmadan beni direk hastaneden Keskin T `Tipi` Cezaevine görevli jandarmalar getirdi `Bolu` F Tipine asla geri gitmedim. Cezaevinin önünde eşyalarım arabaya konuldu. Yolculuğum ile ilgili `doktor` muayenesi hiçbir yerde yapılmadı, hastaneden sonra `Bolu` F `Tipi` Cezaevinden içeri asla girmedim. Yeni cezaevine, keskine geldikten sonra basında bir `yazı` çıktı. Ankara'da 9 tane değişik zamanlarda tanıdığım kişileri yapılan operasyon neticesinde yakalanan bu kişileri bazı `basın` organları bilerek "Alaattin Çakıcı'yı arkadaşları sevk sırasında kaçıracaklardı" diye haberler yaydı ben ve benim hiçbir arkadaşım devletin `Polis` ve Askerine hiçbir `zaman` yanlış yapmaz. Devletin `Polis` ve Askerine her `zaman` saygılıyız, tabi devlete bağlı olanlara. Ankara'da alınan şahıslar Ankara'ya bir iftar yemeğine davet edilmiş, hasım sahibi insanlar olduklarından silahlarıyla birlikte yakalanmışlardır. Bu şahısların emniyetteki ifadelerinde soru sormuşlar "Osman Gökçek'e suikastemi geldiniz" ve benimle bağlantı kurmak istemişlerdir ben Osman Gökçek'i tanımam. Babası Melih Gökçek' i sevmem gazeteye Alaattin Çakıcı arkadaşları tarafından kaçırılacak haberini yansıtan Melih Gökçek denen belediye başkanına şunu soruyorum. "Şu andan itibaren oğlu ve kendini devlet koruyabilir biliyorum Ankara'da kime güveniyorsa güvensin Kabadayı mıdır, bitirim midir? Kimse kimseyi koruyamaz yıllarca Ankara'yı sömürdüler FETÖ'cülere ihale verdiler o benim sorunum değil devletin sorunudur ama beni `kendi` gibi Amerikan uşağımı zannediyor ömrümce şerefli TSK mensuplarına saygı duydum onurlu Türk Polisine yaşamım boyunca hep saygılı oldum. Alaattin Çakıcı'nın arkadaşlarının nakil sırasında kaçıracak diye yansıtan Melih efendi Vatan hainleri jandarmaya Polise saldırı yapar, ya çatışmaya girmek için yada mahkumu kaçirmak için. Unutma, artık her türlü ister kendini güvene al ister alma oğlunla birlikte ben hayatım boyunca kimseye kahpelik yapmadım önceden `haber` veririm kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı Edit 13.06.2017 13:55, Turgay6124

  • 12:00Ali Kaçmaz'dan Flaş Ceylin Atik Açıklaması

    Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Ve Ülke Genelinde Geniş Bir Kesim Tarafından Tanınan Ünlü İşadamı Ali Kaçmaz İzmirin Ödemiş İlçesinde Katledilen Ceylin Atik İsimli Çocukla İlgili `Sosyal Medya` Hesabı Üzerinden Sert Açıklamalarda Bulunarak İdamın Gelmesini İstedi Edit 13.06.2017 12:00, sondakikakocaeli

  • 11:24ÇAKICI'DAN BOMBA SÖZLER

    Kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Ölümcül hasta iken `bolu` köroğlu hastanesinde daha evvel büyük ameliyat geçirdim. Sonra KOA krizinden süresiz yatırıldım, ve 30 seans hafta da iki gün başhekim ve 3 `doktor` Nuray Oktay denen `kadın` mı yoksa `erkek` düşmanı, feminist beni yatıran kadında onayı var uygundur demiştir. Ankara'da benden rahatsız olan görevlilermi yoksa devletin siyasi kanadındaki FETO'cu şerefsizlerin emriylenmi 15 hastalığı olan yatan hastayı metezoru tahliye ediyorlar vede bana sormadan `doktor` raporuyla seyahat edebilir mi edemez mi, yasal olarak sormaları lazımken `hastane` başhekimi Nuray hanım diğer 5 imzayı koyan `doktor` havadan, karadan seyahat edebilir can güvenliği sorunu yoktur demişlerdir. Bu anası eskimişlere soruyorum, sizler devletin içindeki fetöcülerden mi `emir` aldınız halen mecliste 80 tane FETO' cü olduğu bilinmektedir Allah'tan başka kimseye boyun eğmem. Ulan CİA'nin iti FETÖ `Kırıkkale` T tipinde bin yüz kişisiniz, beni öldürecek sizde yürek varmı, alın Pensilvanyadan `emir` yapamıyorsanız ananız eskimiştir. Eğer sizin parmağınız varsa Kırıkkale'de alayınıza ve FETÖ'ye küfür ettim tüm cezaevi biliyor bende buradayım sayın Tayyip Erdoğan'ın dışında hükümete yakın `emir` verilmişse adamsanız beni öldürün. Bu kapının önüne gelen yaşlı, `kadın` çocuk dışındaki FETÖ itleri size serum takarım, bunu her yattığım ildede aynısını yaparım. Güvendiğiniz AB, `ABD` sizi nereye kadar korur. Evet çok hastayım ama Rabbime hamd olsun yürüyorum, konuşuyorum kendimide koruyacak kadar fiziksel gücüm var. Adım Alaattin Çakıcı hangi tür Vatan haini denemek isterse adliyede, hastanede, hapishanede denemezlerse kahpe analılardır kamuoyuna saygılarımla.. Alaattin Çakıcı Edit 09.06.2017 11:24, Turgay6124

  • 08:22Alaattin Çakıcı, bu kadar çokmu korkuyorsunuz!

    Çakıcı açıklamada bulundu 7.6.2017 17:25:01 haber318.net Bolu F `Tipi` Cezaevi'nden `Kırıkkale` F `Tipi` Cezaevi'ne nakledilen Alaattin Çakıcı önemli açıklamalarda bulundu. ÇAKICI’DAN AÇIKLAMA Çakıcı “Sn. kamuoyuna saygılarımla arz ederim… “ diye başlayan mektubunda şunları söyledi: “Yasa dışı bir şekilde, metazori, hastalıklarından dolayı altı ay yatacak diye altı `doktor` ve başhekim imzasına rağmen A. Çakıcı’yı taburcu ettiler. Tüm `Bolu` `polis` ve il jandarma komutanlığı ekipleri A. Çakıcı’yı sevk ettiler. Yalnız A. Çakıcı kendisini sevk eden tüm jandarma teşkilatına ve hapishanedeki `polis` teşkilatına saygı ve hürmetlerini iletti. A. Çakıcı’nın onlara minnetle saygı duyacağını bilmelerini isterim. On beş ölümcül `hastalık` taşımasına rağmen, ameliyatının üzerinden 2,5 ay geçmeden taburcu edildi. Hastalığı en yüksek düzeydeki KOAH hastalığıydı. KOAH hastalığı nefes alabileceği düzeye gelseydi üç ayrı ameliyat daha olacaktı. KINA YAKIN…! Bu emri Sn. Cumhurbaşkanımız mı, başbakan mı, `adalet` bakanı mı, yoksa kökeni zaza olan Enis Yavuz `Yıldırım` mı, yoksa müdür yardımcısı `Konya` Kürtlerinden Mehmet Fatih Belviranlı mı verdi? Sizler FETÖ’cü Kavurmacı’yı bırakıyorsunuz, Ahmet Türk’ü bırakıyorsunuz, A. Çakıcı’dan bu kadar mı korkuyorsunuz. Hastalıklarına rağmen bir kere bile tahliye talebinde bulunmadı. Yalnızda tedavi `olmak` istiyordu. Bu millet A. Çakıcı’yı çok iyi tanıyor. Bundan sonra mevcut hastalıkları ile ilgili hastaneye başvurmayacaktır. Ani gelişen ilk yardım olaylarından dolayı başvuracaktır. A. Çakıcı’yı 15 ölümcül hastalıktan tedavi ettirmeyenler neresine kına yakarsa yaksın. Bu sözüm kim yapmışsa onadır.” ELLİ YILLIK PROJE Çakıcı mektubunda bir de not paylaşarak şunları söyledi: “NOT: Son onbeş günde Kuzey Doğu Irak’tan Akdeniz’e açılacak enerji hattı kontrolünü Barzani, Talabani, YPG yaptırmak isteyen küreselleşmiş siyonist üst akıl AB-ABD devleti Ortadoğu’da düzenli 500.000 kişilik her türlü teçhizatlı, en gelişmiş silahlarla donatılmış ve eğitilmiş bir kara ordusu geliştirdikleri bilinmektedir. Bu `ordu` Kürt Kökenli gri İsrail ordusudur. Batının amacı Ortadoğu’daki petrol ve doğalgazı sömürmek, enerji hattını da gri Kürt kökenli kuracakları, bu sözden orduyu gerçekleştirmek küresel aklın elli yıllık projesidir. `MİLLET` SENİ YALNIZ BIRAKMAZ Sn. Cumhurbaşkanım, Trump denen ağzı gözü birbirine karışmış, yarı deli, eli kolu oynayan, `erkek` ve kadınsı hareketler yapan Trump’la görüştüğünüzde Türkiye’de söylediğiniz sözlerin aynısını `basın` toplantısında konuştunuz. O konuşmanızdan dolayı sizi tebrik ederim. Ama kapalı kapılar ardında, Amerika’da size yoğun baskı yaptıysalar, kurulmak istenen bu düzenli orduyla ilgili ağır baskı altındaysanız, Allah’a teslim olduğunuzu söylüyorsunuz. Allah’a teslim olan kimse korkmaz ve bu aziz millette sizi asla yalnız bırakmaz. Bu sözde kurulmak istenen 250.000 kişilik `ordu` gelişmiş silahlarla ve hava savunma sistemleri ile donatılmıştır. `Uçak` hariç kendilerine helikopter de verilecektir. Yerden havalanan füze sistemi olan astriot `tipi` füze de Amerikan menşeli olarak verilmiştir. SİZE DE Mİ BASKI VAR! Aklınızın almayacağı kadar da stringer füze verilmiştir. En büyük amaç küresel sermayenin kasalarına dolacak petrol parası ve İsrail’in güvenliğidir. Sn. Cumhurbaşkanım, teslimiyetim Allah’a, hizmetim de devletimedir. Nerede olursam olayım. Kapalı hücrelerde `olmak` demek, dünyanın değişik yerlerindeki vatan hainlerine hesap soramaz diye bir kaide yok. Sizi hiç sevmedim ve sevmiyorum. Ama sizin teslim olduğunuz Allah’a bağlıyım. Devleti en az sizin kadar seviyorum. Bu bana yapılan hastaneden koma halinde çıkarılışım, on beş gün evvel `okyanus` ötesi Ortadoğu’daki 250.000 kişilik gri Kürt-İsrail Devletini ifşa ettiğim için mi? Yoksa size baskı mı yapıyorlar? Lütfen unutma! Kişinin sahibi Allah’sa `dünya` karşısında olsa da, vade dolmamışsa havadır. Saygılarımla arz ederim.” Edit 08.06.2017 08:22, Turgay6124

  • 12:36Alaattin Çakıcı'dan islam dünyasının ramazan mesajı

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan Ünlü Kabadayı Alattin Çakıcı, onbir ayın sultanı mübarek Ramazan dolayısıyla bir açıklamada bulundu, İslam Dünyası’nın Ramazan ayını tebrik etti ve Siyonist üst akla da dikkat çekti. RAMAZAN TEBRİĞİ Çakıcı, “Türk İslam Alemi’ne saygılarımla arz ederim” diye başlayan açıklamasında şunları söyledi: “Onbir ayın Sultanı, rahmet ayı Ramazan-ı Şerif’in ülkemiz ve tüm İslam coğrafyasına hayırlara vesile olmasını dilerken, Ortadoğu ve İslam Dünyasını kaosa çevirip kan gölüne çeviren Siyonist `Avrupa` Birliği’ni, `okyanus` ötesini ve insanlığını yitirmiş sözde demokrasi, temel `insan` hak ve özgürlüklerini, `din` ve vicdan hürriyetini, sosyal `adalet` ve sosyal devlet kavramını ağzından düşürmeyen, İslam’ın ve insanlığın düşmanı günümüz Firavunları, her Ramazan’da ateşkes yerine aç-susuz oruç tutan, tek sahipleri olan Malik El Mülk’e sığınan, her an sahipleri olan El Hak’kın adaletinin tecelli etmesini İsm-i Azam’dan niyaz eder, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki mümin kardeşlerimin ve İslam Dünyasındaki Müslüman kardeşlerimin Ramazan-ı Şerif’ini kalbî kutlarım.   “ALLAH YARDIMCILARI OLSUN” Onyıllardır Kudüs ve Filistin’de vahşete karşı her Ramazan’da oruç tutarak Dünyayı dizayn eden Siyonist üst aklın itlerinin saldırılarına göğüslerini siper eden Kudüs, `Filistin` ve Ortadoğu’da, `dünya` coğrafyasında mezalime uğrayan, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun Allah’a, Kur’an’a ve Sünnete teslim olmuş tüm mümin kardeşlerimizin Rabbim bu kutsal ayda yar ve yardımcıları olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi tüm mümin kardeşlerimin üzerinden eksik olmasın.”   “ALLAH ONLARDAN KORUSUN”   Çakıcı, açıklamasının sonunda bir de not paylaşarak şunları söyledi: “Allah’a şirk koşan ateist, İbrahimi dinler olan Musevilik, İsevilik ve gelen Tevrat’ı, Zebur’u ve İncil’i tahrif eden, işi gücü Kabbala ile uğraşan, gelişmiş `teknoloji` ile birlikte ilkel büyücülüğün bilimselleşmiş halidir. Dünyanın bazı üniversitelerinde kürsüsü olan, `bilim` diye yutturulan Kabbala ve görünmeyenlerle birlikte ve teknolojiyi de kullanan, İslam Dünyası’na zarar veren küreselleşmiş Siyonist üst aklın en büyük silahlarından biri olan, insanlığa ve İslam’a Kabbalacılardan Rabbim insanlığı ve İslam’ı korusun ve yüceltsin. İslam Dünyası’na saygılarımla arz ederim.” Edit 27.05.2017 12:36, Turgay6124

  • 12:42ÇAKICI'DAN TARİHİ AÇIKLAMALAR

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, İsrail'in gizli projeleri ve dünyayı nasıl etkilediği konusunda açıklamalar yaptı. ÇAKICI’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA Çakıcı, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Aziz Türk Milleti ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim. 1 asırdan beri Ortadoğu, Kuzey `Afrika` bu coğrafyadaki dini İslam olan `Arap` Devletlerinin ve T.C.üzerinde yaptıkları ve yapmak istedikleri sosyolojik savaşın sonuna geldiğini zanneden sömürgeci küresel üst akıl, NATO’ya girişimizden, Sovyetlerin dağılma sürecine kadar İslam dünyasını Sovyetlere karşı kullanan Batı ve Atlantik ötesi dünyayı dizayn eden sözde stratejik ortağımız ve NATO’nın patronu olan B.D. 10 bin km ileriden ülkelerin güvenliği adı altında Ortadoğu ve İslam dünyasını kaosa sürükleyip bazı ülkeleri işgale edip bölüp parçalamış, en büyük ideali dünyayı `kendi` çıkarları doğrultusunda dizayn edip, İsrail’in güvenliğini teminat altına almak için Fırat ve Dicle’den Mısır’a kadar yapay Kutsal İbrani toprakları adı altında bir ülke kurmak, 2. Hedefi ise İsrail’in güvenliği kökeni Kürt olan gri bir İsrail devleti oluşturmak, 3. büyük idealleri `Arap` dünyasıyla Türkiye’nin tüm bağını koparmak, Ortadoğu’daki petrol ve doğalgaz rezervlerini sömürmek enerji hattını Kuzeydoğu Irak’ta kurulmak istenen gri Kürt Devleti’nin Akdeniz’den bağlantısını sağlayıp enerji hattını da kendine bağlı gri İsrail, oluşacak yapay Kürt devletine yaptırmaktır. Batı’nın ve `okyanus` ötesin üst akıl bu hedefine ulaştıktan sonra sırada ya İran var ama gözüken şu ki, İran’dan evvel ABD’ye ve batının oluşturmak istediği peşmergeyi Talabani peşmergelerini, Suriye’deki YPG’yi bir çatı altına toplayıp 200-250 bin kişilik düzenli bir `ordu` oluşturmak her türlü en gelişmiş silahlarla donatıp hava savunmacı füzelerini de verip amaçları Türkiye’yi bölmektir. Aziz Türk Milleti’nin beyefendileri, hanımefendileri ve tüm gençler; Hayata geçirecekleri bu senaryoyu uygulayan ve uygulamak isteyenlere karşı ülkesini seven , devletin bekasına gönül vermiş, ulusalcısı, muhafazakarları, milliyetçisi, laiki, fanatik dinci olmayan dini cemaatler dahil devletin yanında yer alması ülkemizin bekası için birlikte hareket etmek istiklalimizin yegane teminatıdır. Devletin tüm kurumlarında çalışanlar, hangi etnik mezhep ve grupta olursa olsun bu süreçte partizanlık yaparsa, %48’i ötekileştirirse devletin bekası ve istiklalimiz tehlikeye düşer. Yukarıda bahsettiğim 200-250 bin kişilik düzenli `ordu` kurmak ve ülkemiz üzerinde bay-pas yapıp bölmek isteyen küresel üst akıla karşı Aziz Türk Milleti ve Devleti yöneten siyasi otorite, birlikte hareket edip önyargıları bir kenara bırakıp, Hilal ve Yıldız’ın altında, birlikte hareket etmeyip nefsi için, gücü için, veyahut güç sahibi `olmak` için birbirlerini ötekileştirip devletin birliğini dışlayanlar vatan hainidirler. Biatım Yüceler yücesi Cenab-ı Rab’bimedir. Teslimiyetim Devletimedir. Kimseye yalakalık yapmam. Doğru bildiğimi, doğru olanı sonucu ne olursa olsun söyleyememek Alaattin Çakıcı için şerefsizliktir. Devleti yöneten siyasi otorite ve ekibine, 80 milyon her etnik gruba sesleniyorum; Ortadoğu’da 200-250 bin kişilik düzenli `ordu` hazırlayan, İslamın ve insanlığın düşmanı olan emperyalist üst akıla karşı lütfen daha duyarlı olunuz. Saygılarımla Aziz Türk Milletine arz ederim.” Edit 24.05.2017 12:42, Turgay6124

  • 13:15Alaattin Çakıcı'dan 19 Mayıs Mesajı

    Çakıcı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, `Gençlik` ve `Spor` Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Çakıcı, mesajında, "Yokluk ve `yorgunluk` içinde bulunduğu bir dönemde ’Ya istiklal, ya ölüm’ anlayışıyla hareket ederek Dünyanın güçlü ordularına karşı bağımsızlığını kazanan Türk ulusunun tarihinde çok anlamlı günler vardır. Ama 19 Mayıs 1919 tarihi bütün bunların başlangıcıdır. 19 Mayıs 1919 denildiğinde aklımıza, `top,` `silah,` `savaş` gemileri, `uçaklar,` tanklar, yüz binlerce asker ve `ordu` gelmez. 19 Mayıs 1919 bir ruhtur, bir inançtır, kararlılıktır, bağımsızlıktır ve Türk ulusunun sesinin yükseldiği gündür. Büyük Önder `Mustafa Kemal Atatürk` bu günü, ülkenin geleceği olan gençlere, vatanı onlara emanet ederek bayram olarak armağan etmiştir. Gazi Mustafa Kemal’in, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayıp, Cumhuriyetin ilanıyla neticelenen bağımsızlık mücadelesinin yıl dönümünü kutlamaktayız. Vatanın bağımsızlığı ülkenin bölünmez bütünlüğü için canını veren bu millet, ülkenin geleceğinde söz sahibi olan gençliğiyle birlikte hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıma gayreti içerisinde olan gençlerimiz; sizleri seviyor, sizlere güveniyoruz. Tüm milletimizin ve gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, `Gençlik` ve `Spor` Bayramını kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal `olmak` üzere, tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum" diye belirtti. Edit 20.05.2017 13:15, Turgay6124

  • 13:51Çakıcı Allah'ın dışında kimseye biat etmem

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde yatmakta olan Çakıcı'nın Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı bugün davası vardı. Çakıcı duruşmadan sonra oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz `Okyanus` ötesi ve batı kaynaklı Aziz Türk milletinin üzerine bomba ve mermi yağdıran elbiselerin en şereflisini giymiş, ruhunu Brüksel kaynaklı NATO karargahında yerle yeksan eden sömürgeci Batı kültürüne, ABD’ye köpeklik yapan, elbiselerin en şereflisini giymiş ruhu Amerikalılara teslim eden FETÖ denen, hakkın yanında yıllardır görünüyor rolünü oynayan, Vatikan’ın gizli Kardinali olan Siyonist uşağı, `dünya` imamı diye Müslüman Türk milletine ve dünyada açmış olduğu ülkelerdeki okullardaki Müslüman ülkelerde `dünya` imamı diye lanse edilen, aslında gavur imamı olan, haçlı zihniyetinin piyonu CIA’nin iti olan Fethullah GÜLEN, bu gavur imamıyla ruhunu Amerikalılara satmış olan ve şerefli üniformanın içindeki bu hainlerle birlikte işbirliği yapmıştır. Ben 12 Eylül’ü bizzat yaşadım. 1960 yılında 8 yaşımdaydım. 28 Şubat’ta yurt dışındaydım. Bütün bu Türkiye’nin üzerindeki sosyolojik `savaş` 1860 döneminde `ABD` tarafından ilk Lübnan’da açılan Amerikan Üniversitesi’yle başlamıştır. 1948’den günümüze kadar NATO’ya üye olduktan günümüze kadar Batı ve Amerika meselesi olmuştur. Rahmetli İsmet Paşa’dan sonra çok partili döneme geçtiğimiz günlerde `ABD` rahmetli Menderes’in bir dönem Ortadoğu’daki en yakın müttefiki olarak kabul etti. Rahmetli Menderes, ABD’nin Ortadoğu ve Türkiye üzerindeki çirkin emellerini fark edince 1960’taki ihtilali gerçekleştirip hayatına son verilmesine sebep oldu. Bu millet bunu unutmamıştır. Ama uzun yıllar itina ederek bunu dile getirmemiştir. Günümüze kadar hatta sayın Recep Tayyip ERDOĞAN bile Menderes’in ölümünden sonra `ABD,` Batı kaynaklı iktidara getirilmiştir. Bir müddet Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, Batı’da Erdoğan’ın kullanıldığı bilinmektedir. Rahmetli, milli görüşün efsanevi lideri, ana rahmine düşüşünden öldüğü güne kadar milli olan imanı bütün, gönlünü yaşamı süresi içerisinde gönlü Türk ve İslam dünyası için atmıştır. İktidara geldiğinde ilk işi sırtını Batıya dönmüştü. İnandığı yolda ömrünün sonuna kadar hiç taviz vermeden yaşamıştır. Talebesi olan sayın Erdoğan, Machiavelli mantığı mı diyelim yoksa şartların oluşturduğu bir şekilde Batı’nın yönlendirmesi ve iradesi ile iktidara geldiği `zaman` 2012’ye kadar Batı’nın hizmetinde olduğu bilinmektedir. Yukarıda bahsettim Machiavelli mantığıyla Batı’yı oyalayıp Batı’nın gözlüğü ile değil farklı bir bakış açısıyla Batı ve küreselleşen dünyanın hızla değiştiğini görmüş, titreyip kendine dönerek Batı ekseninden çıktığını dünyanın değişik platformlarında, BM’de gündeme getirmişti. Batı’ya karşı almış olduğu doğru bir tavırdı. 2012’ye kadar onlarla ve FETÖ'cülerle Batı’nın yönlendirmesiyle çözüm sürecinde PKK ile işbirliği yapmak ihanettir. Bunu da söylemeyen Alaattin’in anası mezarda hortlasın. Ömrümce Tayyip Erdoğan’ı sevmedim, sevmek zorunda da değilim. Uzun `ceza` yatmakmış, psikolojik baskıymış, hastanelerde zulümmüş, ölüm riski taşıyan bir sürü hastalığım varmış, ne hastalıklarımla ilgili ne de hürriyetimle ilgili `Adalet` Dilencisi değilim. Allah(cc)’ın dışında kimseye biat etmem. `Bilim` adamları `insan` yaşamına bir yere kadar müdahale eder. Bu ülkedeki ilahiyatçılar, hocalar, müftüler, diyanet işleri başkanları Kur-an kaynaklı diyor ki : “Hayr’ın ve şerrin min Allah’ü Teala. (hayır ve şer Allah’tandır.) " Şükredersen şer bile hayra bağlanır Allah katında. Bu canın sahibi rabbimdir. Verdiği gün kadar yaşayacağım. İnsanların ömrünü Tayyip Erdoğan ve ekibi ne kısaltıyor ne de uzatıyor. Nefsini yenerse, milletin hizmetkarı olursa kendisine hayır veren % 48,6 yı parti, `inanç` ve etnik grup gözetmeden bağrına basar ve adil davranırsa imanı tilavet ve kıraat üzerine tövbe edip, AllahIn ipine sarılmışsa kimle konuşursa konuşsun herkesin olduğu gibi onun da sahibi rabbimdir. Şunu kafasına sokmalı,Çakıcı'nın imanında biat Allah’adır. Devlete sadakat dünyayı karıştırmayan Adem nesline sevgidir. Bu akşam Müslüman Aziz Türk Milleti’nin, İslam dünyasının Beraat Kandilini kutlar, İslam dünyasına ve Adem soyuna hayırlara vesile olmasını dilerim. Not : Bugün `Bolu` mahkemesinde 2017/88 talimat ve yine `Bolu` Mahkemesinin 2017/117 talimatlı iddianame her ikisi de yüzüme okundu. Tayyip Erdoğan ile tehdit ve hakaret suçuyla ilgili. Bunlar 15 Temmuzdan evvelki sözlerdi. Söylenen sözleri `internet,` cumhurbaşkanlığı soruşturma bürosu nasıl kayıt altına alıyorsa, alemlerin tek meliki olan Rabbim de Lef-i Mahfuz’da kayıt altına almıştır. Ağızdan çıkan söz geriye alınmaz. Sözlerin hepsi bana aittir. Sayın Cumhurbaşkanı davalarını Türk milletinin önünde “Tüm davalarımı geri çektim. Kimseden davacı değilim” millete verilen söz `namus` sözüdür. 15 Temmuz 2016 tarihinde verdiği `namus` sözünden 4 ay sonra `Adalet` Bakanlığından yetki alarak 15 yakın davadan yargılanmaktayım. Bugün bile geçmişteki sözler bana aittir diyen Çakıcı için verilecek kara önemli değildir. Kimsenin tasmalı köpeği değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Şayet bugün ülkeyi yönetenler ya bizim dediğimiz gibi tasmalı şerefsiz yaşayacaksın ya da Anap `eski` milletvekili Mehmet Karabaş’a söylemiş , “Çakıcı’ya gün yüzü göstermeyeceğim” Eğer böyle söylemişse avucunu yalar.Sahibi Allah olanın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Aziz Türk Milletine saygılarımla arz ederim. Edit 11.05.2017 13:51, Turgay6124

  • 19:01Fatih Gazioğlu Cinayet Soruşturmasından Beraat Etti

    2014 Yılında İstanbul Gazi Mahallesinde Oturan Ünlü Uyuşturucu Baronu Çakır Mustafa Lakaplı Mustafa G. Kırmızı Işıkta Bekleyen Lüx Otomobilinin İçinde Fatih Gazioğlunun Adamları Tarafından Uzun Namlulu Silahlarla Çapraz Ateşe Alınarak Öldürülmüştü. Edit 09.05.2017 19:01, Gundem41

  • 18:54ALAATTİN ÇAKICI HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

    Alaattin Çakıcı; Cumhurbaşkanı'na “hakaret”ettiği gerekçesiyle açılan birden çok zincirleme davaların ikisinden 10 Mayıs 2017’de `Bolu` Adliyesinde yargılanacak.. Alaattin Çakıcı; yazmış olduğu mektuplarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a “hakaret”ettiği gerekçesiyle açılan davaların ikisinden 10 Mayıs 2017’de `Bolu` Adliyesinde yargılanacak.. Üzeyir Çakmaktaş tarafından Alaattin Çakıcı ile ilgili yapılan açıklamada; çakıcının hiçbir `zaman,` hiçbir idareciden af, bağışlanma, lutuf talebinde bulunmadığı belirtilerek; Çakıcı'nın Hukuk devletinde hakkı olan yasal haklarını talep etti, ihlalleri dile getirdiğini belirtti. Hukuk devletinde, yasalar önünde insanlar eşit olduğunu belirten Çakmaktaş; "Hukuk devleti, yargıladığı insanların kimliğine, kim olduğuna bakmaz; muhatabın suçuna bakar,somutluk varsa suçun tam karşılığıyla tecziye eder; hukuksuz, yasa dışı bir tasarrufta bulunmaz.. Şekle, şüpheyle, zanla, olabilirikle, olasılıkla, tahminle kesin ön yargı oluşturulmaz,buna dayalı olarak da hüküm tesis edilemez…"dedi. Çakmaktaş açıklamasını şöyle sürdürdü: Alaattin Çakıcı,”sütten çıkmış ak kaşık” olmadığını kabul etmiş; bihakkın mahkemelerin aleyhine kurduğu hükümlere itiraz etmemiştir.. Adil olan her hükmü,her kararı saygıyla karşılamıştır.Ancak, kanun ve yasalarda karşılığı olmayan,”katalog suçlusu, olası tehdit, potansiyel suçlu…. ”vs gbi paranoyak gerekçelerle, zorlama, kılıfına uydurma yorumlarla haksız, katmerli `ceza` tayin etmeye yasal haklarını kullanarak, kendine özgü çıkışlarla itiraz etmiş, `tepki` koymuştur… Mahkemeler, Alaattin Çakıcı’ya isnad edilen suçların kanunlarda belli, sınırları çizili tam karşılığını vermemiş; kanun maddelerinde karşılığı olmayan, kanunlara aykırı olan bir yaklaşımla abartılı, hatalı, katmerli cezalar vermişlerdir.. Verilen hükümler sonrası cezaevinde ne kadar yatacağını gösteren “müddetname”bile yanlış, hatalı hatta kasıtlı olarak düzenlenerek yatması gereken süreden çok daha uzun yatması hedeflenmiştir… Hak ihlallerinin izale edilmesi ile ilgili yapılan tüm girişim ve müracaatlar “gizli bir el” tarafından engellendi. Tüm müracaatlar muhatab bulamadığı için akim kaldı, sonuç alınamadı… Ankara’da `Ceza` davalarında yetkin bir avukata dosyası incelenmek üzere götürüldü.. Avukata dosya hakkında yönlendirici ön bilgi verilmedi..Dosyayı kısa bir incelemeye tabi tutan avukat iki saat içerisinde görüşünü bildirdi, dosyada “hukuk cinayeti” olduğunu söyledi.. Vekalet aldı. Davayı takip etmeye başladı.. İlerleyen süreçlerde bir noktada tıkandı ve geri adım attı.. Nedeni soruduğunda”Adalet Bakanı” dedi sadece! Geçen zamanda Sedat Peker bırakıldı!Alaattin Çakıcı içeride tutulmaya devam edildi. Olayın” siyasi tasarruf, hatta siyaseten katl” olduğunu izahtan varestedir…Alaattin Çakıcı, maruz bırakıldığı hukuksuzluklar, hak ihlalleri karşısında sürekli ve kesintisiz olarak hakkını aradı, durumuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirici yüzlerce mektup ve dilekçe yazdı..Bir diğer husus, Alaattin Çakıcı, sadece kendisinin maruz kaldığı durumlarla ilgili mektuplar yazmadı, açıklamalarda bulunmadı.. Siyasal `kavga` vermiş “milli bir insan” olarak da siyasal-toplumsal her konuda görüşünü açıkladı.. Doğru gördüğü icraatları destekledi, yanlış bulduklarına sert eleştirilerde bulundu… Ahmet Türk’ün, imtiyazlı FETÖ tutuklusu Ömer Faruk Harmancı’nın `sağlık` gerekçeleriyle serbest bırakıldığı şu günlerde, onlarca tam teşekküllü üniversite hastanelerinin “Alaattin Çakıcı’nın `sağlık` durumu cezaevinde yatmaya elverişli değildir” raporlarına rağmen bu hakkın Alaatti Çakıcı hakkında işletilmemesi de ayrıca manidar ve düşündürücüdür… Şimdi,10 Mayıs 2017 ’da Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanacak.. Üzeyir Çakmaktaş Edit 05.05.2017 18:54, Turgay6124

  • 21:24ÇAKICI: ADALET PARÇALANDIĞI ZAMAN DEVLET YIKILIR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaretten 10 ay `ceza` alan Çakıcı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Sayın Sultan Hazretleri" dediği için yeni bir dava açıldı. Edirne Cumhuriyet Savcılığının dava dosyasında şu ifadeler kullanıldı" Edime F `Tipi` Yüksek Güvenlikli Kapalı `Ceza` İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan şüpheli Alaettin ÇAKICI'nın Cumhurbaşkanlığına hitaben yazmış olduğu 02/02/2016 tarihli dilekçesinde: "Size gücü verirken nelis \e egonuz tavan yapmamasına engel olmadınız. ...Devlet eşkıya ile pazarlık yapmaz; yaptınız. Türk Silahlı Kuvvetleri’ııin onur ve şereti ile oynadınız....Sizi batılı misyoner ve sivil toplumun küresel patronlarının bir işbirlikçisi ve piyonu iktidara taşıdığı gibi bir müddet küresel vahşi emperyalist devletlerle birlikte hareket ederek ülkemizde `eski` Osmanlı Coğrafyasında isteklerini yerine getirdiğinizde sizi `dünya` lideri gibi lanse edip nefsinizi hortlattılar....Kendinizi, bir sultan ve halife görerek İslâmî sulandırmanızın, medeniyetler ittifakı eş başkanı yaptılar... Nefsinden kaynaklı batıylen ters düşmen Putin gibi bir diktatör ile yıllarca dostluk yaptın ülkemizde bir ismi tam konulmamış bir iç `savaş` yaşıyoruz Nato’yu karşına alıp Şaııgay anlaşmasına bir `dilenci` gibi faşist diktatör Putin'e yanaştın.... Son havasası ihlalinde verdiğin demeçten utanmadın rm?...İktidar için dini duyguları kullanıp `adalet` kavramını kendine `korku` imparatorluğu ile diğer kurumlan zaafa uğratıp hala ülke ve coğrafyamız yanarken başkanlık sistemi oluşacak diye tutturmanız inan Sevr'den daha kötü şartlar ülkemizi bekliyor.Kendi egonuzu yenin, terörü minimum düzeye indirin....Beni her yerde öldürtmek istedin, hep kullandığın piyonların çirkin oyunlarını başına geçirdim.... Sizden şefaat dileyen namusunu kaybetmiştir....Benden ne kadar; Sen mi, senin yasa dışı yönlendirdiklerin mi korkuyor, bal beni öldürmek isteyip vazgeçen şeref ve onurunu kaybetmiştir. PKK ile `emir` ve direktiflerinizle görüşen müsteşarınız DHKPC ile bu `ceza` evinde kumpas kurdular. Hüsrana uğradılar. Size bir sözüm var. Kahramanlık, güç ve egonun patlamasıylan değildir... şeklinde; 03/02/2016 tarihli dilekçesinde de "Sayın Sultan Hazretleri... Sorumsuz Sultan" şeklinde sözler sarfettiği, şüphelinin sarf ettiği bu sözlerinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a yönelik hakaret eylemi kapsamında bulunduğu.TCK. madde 299/3 gereği atılı suçun kovuşturmasının `Adalet` Bakanının iznine tabi olduğunun anlaşılması karşısında 12/02/2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından `Adalet` Bakanlığı `Ceza` İşleri Genel Müdürlüğünden izin talebinde bulunulduğu. Bakanlık Makamının 04/04/2016 tarihli "olur'"u ile kovuşturma izninin verildiği. Böylece şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği tüm evrak kapsamından anlaşıldığından: anlaşılmakla; Şüphelinin yargılamasının yapılarak eylemine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur." Bu duruma Çakıcının cevabı sert oldu. Çakıcı" Sayın `mahkeme` başkanı, bu iddianamedeki sözler bana aittir. Mahkemede iddianame ile ilgili tüm soruları cevaplandıracağımı bilmenizi arz ederim. O gün duruşmada savunmamı yüz yüze vermek istiyorum. Erkek adam sözünde durur. 15 Temmuz'da söz verip de 5 Eylül'de dolaylı olarak `Adalet` Bakanlığından yetki isteyen, makamına hiçbir lafım olmayan, sivil kimliği ile benim için bir cüce olan `Recep Tayyip Erdoğan,` sivil kimliğiyle geçmişte ve bugün bile benim için hiçbir özelliği olmayan bir adamdır. Ama nedense son 5-6 aydır Türkiye'de savcı ve hakimler Erdoğan'a hizmet etmek için `adalet` kavramını paramparça ediyorlar. `Adalet` parçalandığı `zaman` Devlet yıkılır. Devletimiz ve milletimiz beka derdindeyken Ruslar ve Amerikalı sahte dostlarımız teröristlerle birlikte 900 metre sınırımızın dibini işgal etmişlerdir. Önce vatan, sonra parti. Kendisine bunu söylemeyi şeref addederim. Saygılarımla arz ederim." dedi. Edit 03.05.2017 21:24, Turgay6124

  • 22:22Alaattin Çakıcı'dan Hakime Tokat Gibi Sözler

    Alaattin Çakıcı sayfasından iki gün önce yayınlanan bir açıklamaya göre, Alaattin Çakıcı’nın Cumhurbaşkanına hakaretten 25 `Nisan` 2017’de `Bolu` Adliyesinde çıkarıldığı duruşmada Hakim ile arasında adeta `soğuk` rüzgar esti. Duruşmada bir başka güne gün atan hakim arasında geçen diyalogda gergin dakikalar yaşandı. Kimsenin beklemediği bu olay karşısında Hakimin mahkemede Alaattin Çakıcı’ya karşı yapmış olduğu davranışı mahkemede sert bir dille uyardı ve öyle bir söz kullandı ki herkes bu sözü konuşuyor. Üzeyir Çakmaktaş’ın isminin yer aldığı açıklama da duruşma salonunda Hakim ile Çakıcı arasında geçen diyalogu bu şekilde yayımladı. işte yayınlanan o açıklama… Alaattin Çakıcı… 25 `Nisan` 2017’de `Bolu` Adliyesinde duruşmaya çıktı.. Duruşma,bir mektubunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “hakaret ettiği” iddiasıyla ve `Edirne` `Tıp` Fakültesi Hastanesi Mahkum Koğuşunda “terör örgütü yandaşı”olduğunu ima eden bir İnfaz Koruma Memurunu dövmesi ile ilgiliydi.. Hakaret davası,şu Cumhurbaşkanının “geri çektim”dediği 15 Temmuz öncesine ait! Alaattin Çakıcı,Jandarma ve Emniyet mensuplarının eşgüdümüyle organize edilmiş güvenlik konsepti gereği yoğun güvenlik önlemleriyle duruşma salonuna getirildi.. Sanıklara ayrılmış bölümde yerini aldı.. Asker,Polis,az sayıda dinleyici ve avukatlar da yerlerini aldılar... Celse açıldı.. Hakim,kimlik bilgileri,sabıka durmu …vs gibi rutin soruları yönelttikten sonra kestirmeden,iddianameyi okumadan konuya girdi.. Alaattin Çakıcı,bu içerikte birden ziyade davası olduğunu söyleyerek hakimden iddianameyi okumasını istedi.Hakim, mırın-kırın ettiyse de iddianameyi `okumak` mecburiyetinde kaldı.. Alaattin Çakıcı ve Avukatları okunan iddianamenin zapta geçmesini istediler.Hakim bu isteğe ayak diretti.. Duruşmada ilk gerginlik bu isteğin yerine getirilmemesiyle yaşandı.. Hakim,çatık kaşlı,otoriter,duruşmaya hakimiyet sağlamak isteyen bir psikoloji sergilemeye çalıştı.. Alaattin Çakıcı, sorulan sorulara ses tellerindeki rahatsızĺıktan kaynaklı yüksek sesle cevap veriyordu ki hakim,”sesinizi yükseltmeyin,daha alçak sesle ifade verin”uyarısında bulundu.. Alaattin Çakıcı,neden yüksek ses tonuyla ifade vermek durumunda olduğunu açıkladı ise de hakim,otoriter,eke üslubunu devam ettirmek istedi.. Bunun üzerine Alaattin Çakıcı’nın ses tonu daha da yükseldi.. Hakim,ağız-yüz buruşturmaya,yüzünü ekşitmeye başladı.. Beden dilini iyi okuyan Alaattin Çakıcı sert şekilde hakime yönelerek: -Bu kibir ne,tafran kime? Önce adam ol,adam gibi davran ki ben de sana adam gibi,kibar cevaplar vereyim dedi. Hakim, tekrar belli-belirsiz homurdanmaya başladı.. Bu duruma aşırı sinirlenen Alaattin Çakıcı: -Bak hakim! Ben senin `emir` erin değilim!Tepemin tasını attırma!Eğer istiyorsan”makamın ve cübben hariç”ağır konuşurum sana.Bunu mu istiyorsun? Duruşma salonu bir anda `buz` kesti, salonda derin bir sessizlik oldu.. Hakim sustu,cevap vermedi, veremedi.. Herhalde hakim, Alaattin Çakıcı’yı bir günde onlarcası elinden geçen,ağzı var-dili yok,otur deyince oturan kalk deyince kalkan,duruşma salonunda ceketinin tüm düğmelerini ilikleyen,elini namaz pozisyonundaymış gibi göbeğinde bitiştiren `kader` kurbanlarına benzetti! Yanıldı,yanılmıştı.. Geç de olsa anladı bunu.. Çok sert kayaya toslamıştı.. O bildiği ezik tiplerden değildi karşısındaki.. Pimi çekilmiş el bombası vardı sanki karşısında.. Durdu,düşündü.. Ölçtü,tarttı.. Az duraksadıktan sonra hakim,dik tüylerini indirdi,gevşedi,yumuşadı,alttan alır,ortamı yumuşatır pozisyona geçti.. Orada bulunan herkes derin bir oh çekti ve duruşmaya dönüldü.. Alaattin Çakıcı iddialara cevaben: -Söylediğim tüm sözlerin arkasındayım.Söyledim! -Cumhurbaşkanını adil davranmaya davet ettim, -Cumhurbaşkanına masonlara özgü davranışlar içerisinde olduğu için “mason musun?”diye sordum, Bugün de soruyorum.. Hakim,Alaattin Çakıcı’nın kayda geçmesini istediği çoğu ifadelerini kayda geçmedi,geçiyor `muş` gibi yaptı geçiştirdi.. Ve duruşma ileri bir tarihe atıldı.. Alaattin Çakıcı,duruşma salonundan çıkarken devlet terbiyesi gereği hakime kibarca teşekkür etti.. Hakim cevap vermeyince bu defa Alaattin Çakıcı sinirle hakime: -Yahu sen ne kadar kibirli,burnu havada adamsın? Hakim: -Duymadım,kusura bakmayın! Üzeyir Çakmaktaş Edit 30.04.2017 22:22, Turgay6124

  • 09:18Alaattin Çakıcı Sözlerimin Arkasındayım

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde kalmakta olan Alaattin Çakıcı’nın bugün duruşması vardı. Çakıcı’nın 15 Temmuz 2016 öncesinde (01.06.2016 tarihinde) Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazmış olduğu bir mektupta "hakarette" bulunduğu iddiasıyla süren davasının duruşması gerçekleşecekti. Ancak duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Alaattin Çakıcı’nın savunması şu şekilde : Ben olay tarihinde rahatsızlığımdan dolayı `Edirne` F ipi Yüksek Güvenlikli kapalı `ceza` infaz kurumundan hastaneye götürülmüştüm. Burada da oldukça küçük bir odada kalıyorduk. `Tuvalet` `ev` banyosu bulunmuyordu. `Tuvalet` ihtiyacı için dışarı çıkmak istediğimde kapıyı vurdum kapı kilitliydi. Kapının üzerime kilitlenemeyeceğine dair de bir raporum bulunmaktadır. Bu raporu talimat evrakına eklemek üzere mahkemenize sunuyorum. Kapıyı infaz koruma memuru açtı.Kapıyı neden kilitlediğini sordum. Zira ben prostat hastasıyım, bunun üzerine infaz koruma memuru bana ben görevimi yapıyorum diye karşılık verdi. Bundan dolayı aramızda `tartışma` yaşandı. Daha sonra elleri arkasında durduğu için kendisini uyardım. Devlet memuru musun terörist misin diye sordum. Nereli olduğunu ise sormadım. O bana Diyarbakırlıyım diye verince o dönem Diyarbakır’da yaşanan `terör` olayları aklıma geldi. Bu ifadesiyle kendisinin terörist olduğunu ima ediyordu. Ben de buna öfkelenip kendisine 5-6 tane yumruk attım, bayıldı. Daha sonra diğer infaz koruma memurlarını yanıma çağırdım. Yanıma geldiklerinde de arkadaşınıza söyleyin odasından çıkmasın yoksa onu daha kötü döverim dedim, ayrıca iddianameyi hazırlayan savcı Cevat Gül’de şuan FETÖ kapsamında tutuklu bulunmaktadır. Eşi de aynı şekilde tutukludur. Hakkımdaki iddianameyi maksatlı olarak hazırladığını düşünüyorum. FETÖ’ye hizmet edenler vatan hainidir. Sahte `dünya` imamı olan Vatikan’da gizli kardinal Gülen denilen vatan haininin dinsizlerin giydiği o cübbenin eteğine yapışmam. Çakıcı ayrıca, Önceki beyanlarımı tekrar ediyorum, kendisine nereli olduğunu sormadım. Terörist misin devlet memuru musun diye sordum. Diyarbakırlıyım diye cevap verince `hadise` yaşandı. Üzerime atılı suçlamayı bu haliyle kabul ediyorum dedi. Edit 26.04.2017 09:18, Turgay6124

  • 22:13Alaattin Çakıcı Atık Zurnada Peşrev Aranmaz

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, referandum sonrası ilk açıklamasını yaparak, hiçbir kesime ayrım yapılmadan, 80 milyonun kucaklanması gerektiğini ifade etti. Bolu F `Tipi` Cezaevi Müdürlüğü Kanalı İle UYAP Üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Makamına Sayın Cumhurbaşkanım; İnsanlar kimseyi sevmek mecburiyetinde değildir. Yalnız El-Evvel ondan eveli olmayan, tüm yerlerin ve göklerin tek yaratıcısı olan Maliki El-Mümkün tek sahibi olan yüceler yücesi ismi azamı inanan müminler sevmek zorundadır. Onun dışında hiçbir ben-i Adem nesli birbirini sevmek zorunda değildir. Bunu daha evvel dile getirmiştir. Sizin Devlet Başkanı olduğunuz aziz T.C. devletini namusum kadar sevmek zorundayım. Ama sizi sevmek zorunda değilim. 16 Nisan’da gerçekleşen referandumdan dolayı %51.4 olmasına rağmen millet iradesine saygı duymak zorundayım. Ama; Milletin %48.6 ya da benim gibi sizde saygı duymak zorundasınız, o da milletin iradesidir. Size yakışan %48.6’yı ötekileştirmek değil temel hak ve `insan` özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, `din` ve vicdan hürriyeti, `adalet` kavramının kimseyi ötekileştirmeden bağımsız ve adil, herkese eşit mesafede adil olması, sistemin adı ne olursa olsun `adalet` topalsa o sistem yıkılır. Yaşadığımız coğrafya ve ülkemizde NATO’nun bizi yarı yolda bıraktığını sakın unutmayınız. AB’nin asırlardan ve kurulduğundan beri ön yargılı olduğunu beyninizden sakın 1 saniye dahi çıkarmayınız. O kardeş gibi sevdiğimi ve çok güvendiğimiz `ABD,` `soğuk` `savaş` döneminde tüm Sovyet coğrafyasının Akdeniz ve Ortadoğu’ya açılan tüm sınırlarının önündeki en büyük engelin T.C. Devletinin olduğunu başta `ABD` ve `dünya,` dağılan Sovyetler Birliği’nin bu günkü `Rusya` Federasyonu’ndaki yöneticiler dahi bilmektedir. Onun için `kin,` nefret, ön yargı, Partizanlık, Alevi, Sünni, Caferi ayrımı yapılmadan %48.6 ile %51.4’ü T.C. Devleti üzerinde bütün milletimize düşman olanları şoka uğratmanız için 80 milyonu Evet ve Hayırcısı ile yüreğiniz çok geniş ise 80 milyonu yüreğinizde yaşatınız. 14 Nisan’da bir mektup yazmıştım. Orada da Evet ve Hayırla ilgili aynı cümleleri kullanmıştım. Bazıları bunu sosyal medyada yanlış anladılar. Orada şu cümleyi kullandım; “Yıllarca bu ülkede milliyetçiyim diyen, sırf Tayyip Erdoğan ve ekibine zarar vermek için, PKK, DHKPC ve FETÖ’cü ağzıyla konuşuyorlardı. Bu ülkede FETÖ cemaatiyle işbirliği yapmayan hiçbir parti yapmadım diyemez.” Ben kalü beladan kalü belaya kadar Müslümanım ve Türk oğlu Türküm. Toprağın altında da, üstünde de ülkücüyüm. Hiç kimse zannetmesin ki millete hizmet ediyorum deyipte vatana ihanet edenlerden hesap sorulmayacak diye. Kimse aklına getirmesin. Milliyetçiyim deyipte 127 oyla APO asılmasın diye kim imza koymuşsa, eli kanlı katilin hayatı kurtulsun diye kim imza vermişse, daha sonra utanmadan ipi halka atan APO’yu as diye Erzurum’da ipi halka atan o zata soruyorum, ipi atmakla kime mesaj veriyordun? Kimse bunların unutulduğunu inanan yanılır. Nasıl "Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıp ezdim" diye 2 yıl Türkiye’nin her yerindeki mitinglerde söyleyeni bilinç altında unutmuyorsa, ip atan, 127 oyla APO’nun asılmasına engel olan arada bir çoşup TV’de ona buna dikilen kasketli ve sigara ağızlığı ile bir `sokak` bitirimi gibi medyada poz `evren,` bu milletin seni unutacağını mı sanıyorsun? Var mı sende o yürek ? Türkiye genelinde kim sana bağlıysa beni öldürtecek yürek var mı ? Bu cümlelerimden dolayı birisi senin dışında cevap verirse ailenin özeline değinirim. Ama seni seven ihtiyar genç kim olursa olsun kafama atmazlarsa onlar kasketlinin şahsına sadık olmayan günü kurtarmanın peşinde olanlardır. Sayın Cumhurbaşkanım, Aziz Türk Milleti önünde makamınıza saygılarımla arz ederim.Lütfen kusura bakmayın bu yazdığım 3 sayfalık `yazı` içerinde bir kasketliye de içimden geleni döktüm. Artık zurnada peşrev aranmaz. O kadar da olsun, tekrar saygılarımla arz ederim. 19-04-2017 Alaattin Çakıcı Edit 19.04.2017 22:13, Turgay6124

  • 16:12Alaattin Çakıcı Rabbim müslümanların yar ve yardımcısı olsun

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan Alaattin Çakıcı referanduma 2 gün kala çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dostlarından Turgay Zaim aracılığı ile gönderdiği mektupta küresel güçlere de seslendi. İşte o mektup : Sayın Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim. Küresel üst akıl genelde İslam coğrafyasında ve az gelişmiş ülkelerde Sovyetler’in iflasından günümüze kadar özellikle İslam dünyasını, yaşadığımız coğrafyayı ve ülkemizi kan gölüne çevirmiştir. Toprağı bol olsun mu diyelim, toprağın bile kabul etmediği Samuel Huntington denilen bir sapığın medeniyetler çatışması makalesini gündeme alan, dünyayı yöneten küresel üst akılın patronları kendilerine İslam’ı düşman seçerek, dünyayı kan gölüne çevirmişlerdir. 16 Nisan’da ülkemiz referanduma gidiyor. Bugüne kadar evet ve hayırla ilgili hiçbir insanı yönlendirmedim, yönlendirmem de. İnsanlara Rabbimin vermiş olduğu en büyük hazine `insan` beynidir. Rahmani ve doğru kullananlara ne mutlu. 16 Nisan’dan evvel yapacağım veya yönlendireceğim herhangi bir şey devleti bu süreçte sıkıntıya sokmaktır. Aylardır sessiz kalmaktayım. Sandıktan çıkacak millet iradesine herkes gibi benim de -evet veyahut hayır- sonucuna saygılı olmam ve herkesin saygılı olması vatandaşlık görevidir. Sayın kamuoyu 35-40 yıldır beni tanımaktadır. Türkiye ve yurtdışında kaldığım süreçte kafama koyduğum her şeyi yapmış olduğum yabancı gizli servislerin Türk İstihbarat Teşkilatlarına kişiliğim ve karakter analizim bilinmektedir. Ülkemizin batılı gizli servisler, onların yerli işbirlikçileri PKK; D-HKPC her türlü komünist `terör` örgütü, İslam’ın ve insanlığın düşmanı olan batının yönlendirmesiyle oluşan `terör` örgütleri olduğu bilinmektedir. Bunlar ülkemize zarar verirken 13 yıl boyunca milliyetçiyim diyen Atatürkçü ulusalcıyım diyen bazı `liderler` sonunda dönüş yapsa bile geçmişte yapmış oldukları hataları ne ben ne de benin gibi düşünenler unutursalar vatana ihanet edenden hiçbir farkımız kalmaz. Rabbim Aziz Türk Milletinin, devletimizin, kendine inanan ülkemizdeki, tüm `dünya` coğrafyasındaki temiz Müslümanların yar ve yardımcısı olsun. Saygılarımla arz ederim. Not : Devleti yönetenler, vatana ihanet eden, son kertede dönüş yapan, mezhebi belli olmayan gelecek `zaman` diliminde sıkıntı yaşarsalar sakın hataya düşmeyin. Saygılarımla arz ederim. Edit 14.04.2017 16:12, Turgay6124

  • 20:42BABA KARABEYAZ LAKAPLI MUSTAFA GÜNDÜZDEN UYUŞTURUCUYA SAVAŞ

    11 Yıldır Türkiyenin Çeşitli Cezaevlerinde Yatan Ve Son Olarak Şu An Yaşamını Sürdürdüğü Kandıra 2 Nolu T `Tipi` Kapalı Cezaevinde Yatmakta Olan Yeraltı Ve `Suç` Dünyasının Tanınmış Simalarından Biri Olan `Baba` Lakaplı Mustafa Gündüz Son Zamanlarda Artan Uyuşturucu Ölümleri Nedeniyle Yazmış Olduğu `Basın` Açıklamasında Millete Ve Sokağa Bir Davette Bulundu. Edit 12.04.2017 20:42, sondakikakocaeli

  • 19:22Yeraltı Dünyasının Tanınmış Simalarından Mustafa Gündüz Millete Ve Sokağa Bir Davette Bulundu

    11 Yıldır Türkiyenin Çeşitli Cezaevlerinde Yatan Ve Son Olarak Şu An Yaşamını Sürdürdüğü Kandıra 2 Nolu T `Tipi` Kapalı Cezaevinde Yatmakta Olan `Suç` Dünyasının Tanınmış İsimlerinden `Baba` Lakaplı Mustafa Gündüz Göndermiş Olduğu `Basın` Açıklamasında Son Zamanlarda Çok Sayıda Gencimizin Ölümüne Neden Olan Uyuşturucu İlleti İle İlgili Millete Ve Sokağa Bir Davette Bulundu Edit 12.04.2017 19:22, sondakikakocaeli

  • 15:32Alaattin Çakıcı Ağabey Herşeyi Yapar Ama Milletin Ailesiyle Uğraşmaz

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde yatmaktan olan Alaattin Çakıcı çok dikkat çekici bir mektup kaleme aldı. Çakıcı mektubunda Cezaevleri Genel Müdürünün, bir milletvekili ile yaptığı konuşmayı aktardı. Milletvekilinin Cezaevleri Genel Müdürüne "Alattin abi her şeyi yapar ama, milletin karısı ile, çocuğuyla uğraşmaz" Çakıcı" Senin memleketinde benim ağabey, dost dediğim onbinlerce dostum var. Ve senin memleketin olan Elazığ’dan adam çıkar. Zaza kökenli olduğunu söylüyorsun, Zazalar adamdır. Senin meşrebin nedir? 3 aylık `Adalet` Bakanlığı yaptığın dönemde tepeden inme emirle bana yapmış olduğun yanlışı biliyorum."dedi. Çakıcı M. Fatih Belviranlı için ise " Siz işinize gelmeyeni ya vatan haini yapıyorsunuz yada sizin gibi düşünmediği için Müslüman yerine bile koymuyorsunuz. Bir cezaevleri Genel Müdürlüğü yardımcınız var, M. Fatih Belviranlı. Yıllarca Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundum. “Bu adam siyasi Kürtçü’mü Fetöcü’mü araştırın” diye sordu. "Bütün `Tıp` Fakültelerinden aldığım raporları dinlemeyen emirle `hastane` ve Cumhuriyet Savcıları ve cezaevleri müdürlüğüne baskı yapan çarpık bir `adalet` sisteminin varlığı söz konusu olursa Devlet yıkılmış demektir." diyen Çakıcı şöyle devam etti " M. Fatih BELVİRANLI ya Doğulu Kürt kökenlidir yada `Konya` çevresine gelmiş `eski` yerleşmiş bir Kürt kökenli ailenin çocuğudur. Kendisini hiç tanımam. “Nedir benimle alışverişin elini çabuk tut.” Diye 2 defa `yazı` yazdım. Bu 3. Defa. Allah aşkına elini çabuk tut. 4.’de kaybedersin başarılı olamazsan Sayın Enis Yavuz `Yıldırım` bu lafım ilk defa sana da kullanıyorum. Elini çabuk tut. Seninle görüşen milletvekiline utanmadan demişsin ki “Alaattin Çakıcı’dan ailelerimiz rahatsız” nasıl utanmadan bu lafı bir mebusa söylüyorsun? Ne biçim erkeksin sen? 1 aydır ameliyat oldum, bugün taburcu oldum, yürüyemiyorum. Eğilemiyorum. Normal tuvalete çıkamıyorum. Ameliyattan evvel İ.B.Ü `Tıp` fakültesi yeni almış olduğum raporda "yanına biri verilmeli" şeklinde belirtmesine rağmen, bu cezaevinin gel git akıllı yasaları ihlal eden, devletin vermiş olduğu kurul raporlarını hiç sayan Feruh Kayalı denen muhacir kökenli cezaevi müdürü bu cezaevini adil yönetemiyorsa, devletin vermiş olduğu raporlardan kendini görüyorsa bu işi yapmasın. Başsvacı için bir şey diyemem. Hasız yere bana 10 aylık verilen cezadan mahkemeye çağrılmadan gıyabımda verilen ifadem alınmam verilen bu karardan dolayı sayın Tayyip Erdoğan’ın adaleti nefsi ve `kendi` çıkarlarını düşündüğünü basında söylediğim için mi böyle oluyor? Ülke ve coğrafya yanıyor. O hala evet hayır peşinde." dedi. Mektubun sonuna bir NOT ekleyen Çakıcı, ağır ifadeler kullanarak " Geldiğim gün bir baş memur 3 infaz memurunun yanında ‘hastalığa senin kadar çok olmayan sen ki ameliyattan geldin, hareket edemiyorsun. Kurul kararıyla ona 4'lü tek odalarda arkadaşlarının yanına verdiler, yarımcı olsunlar ve ihtiyaçlarını karşılasınlar diye’ Enis Yavuz `Yıldırım,` sen PKK’lı mısın? Kürt kökenli M. Fatih Belviranlı siz devletin içine sızmış vatan hain imisiniz* Vatan haini ile işbirliği yapan onlarladır. İdare ve gözlem kurulu kararıyla sıhhat konusunda yardımcı olunuyor da, benim sıhhatimle ilgili siz mi karar vereceksiniz? Devletin içindeki Tayyip Erdoğan’ın köpeği, Tayyip Erdoğan’a köpeklik yapmıyorsunuz, mensup olduğunuz etnik gruba birileri dağda hizmet ediyor, sizler de devlet içinde hizmet ediyorsunuz." dedi. Edit 11.04.2017 15:32, Turgay6124

  • 15:23Melih Ağırbaş Çete Suçlamasından Beraat Etti

    Kocaeli'nde çok sayıda silahlı yaralama, Çek Senet tahsilatı,haraç ve işyeri kurşuma olayına karıştıkları iddiasıyla 2012 yılında yapılan çete operasyonu kapsamında yargılanan ve Çetenin Lideri olduğu iddia edilen Kocaelide Geniş Bir Kesim Tarafından Tanınan Ve Yeraltı Dünyasındada Uyuşturucuya Karşı Açtığı Mücadeleler İle Bilinen Melih Ağırbaş Beraat etti Edit 11.04.2017 15:23, Gundem41

  • 23:36Alaattin Çakıcı Tekrar Cezaevine Gönderildi

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde yatmaktan olan ve yakın `zaman` içinde `Bolu` Köroğlu Devlet Hastanesinde operasyon geçiren Alaattin Çakıcı bugün saat 20.00'da taburcu edildi. Hastanede yapılan tedavi ve operasyonlardan sonra kısmen sağlığına kavuşan Çakıcı yeniden `Bolu` F `Tipi` Cezaevine gönderildi. Tedavisinin tam bitmediği bildirilen Çakıcı'nın ameliyat yerinin düzelmesinden sonra devam edileceği gelen bilgiler arasında. Çakıcı, en geç Haziran ayında tahliye olacağı, ama Cumhurbaşkanı `Recep Tayyip Erdoğan` tarafından, Türkiye'de açılmış bin 500'e yakın hakaret davası ve 104 fezlekenin hepsinden vazgeçtiğini açıklamasına rağmen, Çakıcı'nın Cumhurbaşkanı'na hakaretten 10 ay `ceza` aldığı için cezaevinde kalmaya devam edecek. Edit 10.04.2017 23:36, Turgay6124

  • 16:10Alaattin Çakıcı'dan çarpıcı açıklamalar

    Alaattin Çakıcı, son günlerde yaşanan olaylar hakkında açıklama yaptı. "Erdemli şahsiyetlerin sadece bedenleri hapistir." diyen Çakıcı "...sizlerin kendileri gibi düşünemeyen ne kafatasçı ne faşist ne komünist ne de asırlardır mazlum milletleri sömüren emperyalist üst aklın köpeği değilim." diyerek ekledi. Çakıcı "Hani sizin geçmişte ortaya koyduğunuz tam bağımsız Türkiye ideali.."diyerek bir takım sosyalist ve sosyal demokrat geçinen kesimleri de Amerika'ya ve batıya uşaklık etmekle suçladı. İşte o `yazı` : "Bir nebze siyasi ahlaka sahip iseler bu iki sayfalık açıklamamı yayınlarlar" Ayrıca Yaradana inananlar Allah'a teslim olur, hümanist ve akılcı olan bir akıl sahibi erdemi ölçü alarak etin değerlere sahip çıkar. Eğer etik değerlerin, erdemin bir anlamı yoksa bu yazıyı yayınlamasınlar." "İdealist insanı `soğuk` ve donuk duvarlar, içindeki `buz` gibi hücreler, onlara hükmeden gestapo misali yöneticilere boyun eğmeyen erdemli şahsiyetlerin sadece bedenleri hapistir. Beyinler dünyanın her yerinde düşünceleri ile yaşarlar. Bedenleri her türlü `soğuk` ve donuk hücrelerde olmasına rağmen. Onlar erdemli özgürlük savaşçılarıdır. Ben ne komünistin ne de faşistim. Ne ırkçıyım ne de ateistim. Devletin bekasına gönül vermiş, `din` ve vicdan özgürlüğünü temel hukuk prensiplerinin bir parçası olarak kabul eden, inanan devletin bekasına gönül vermiş bir Türk milliyetçisiyim. Sizlerin kendileri gibi düşünemeyen ne kafatasçı, ne faşist, ne komünist ne de asırlardır mazlum milletleri sömüren emperyalist üst aklın köpeği değilim. Ama ne yazıkki kendisini sosyalist, sosyal demokrat olarak gören, 80 öncesi batının ekonomik ve sınıfsal değerlerine karşı çıkan bugünkü ülkemizde yaşayan adı sosyalist ve sosyal demokrat olan bu kişiler Amerikaya ve batıya uşaklık yapmaktadır. Hani sizin geçmişte ortaya koyduğunuz Tam bağımsız Türkiye ideali. Komünizmin iflasından ve dünyanın küreselleşmesinden sonra bu aziz vatanımızda tam bağımsız Türkiye'yi isteyen Tayyip'e körü körüne bağlı olmayan, Abdullah Öcalan'ın 1989 senesinde `idam` edilmemesi için imza veren Türkeş'in mirasını yirmi yıldır yiyen ne Bahçeli ne de onun gibi düşünenlerdir. Sabah ezanının sesinin huşusu ile abdestini alıp namazını kılan, ülke bekasına gönül vermiş, imanlı tek bayrak, tek millet, tek devlet diyen, dilinde değil özünde yaşayan Türkiyenin her bölgesindeki asıl Türk vatandaşları gerçek Bağımsız Türkiyenin gerçek savaşçılarıdır. Allah'ın rahmeti ve bereketi camianızın üzerine olsun. Edit 05.04.2017 16:10, Turgay6124

  • 08:20Çakıcı Türk bayrağının üstüne yemin etmelerini istedi

    Alaattin Çakıcı, yapmış olduğu açıklamalarının sansürlenerek yayınlanması üzerine oldukça sert ifadelerin yer aldığı bir açıklama yaptı. Bunun üzerine, Çakıcı’nın açıklamalarını merkeze iletilmediğini düşünen dostları, `haber` ajanslarının `Bolu` sorumlularına Çakıcı’nın notunu ileterek, Türk bayrağı üzerine yemin etmelerini istediler. Gazeteciler ise “Biz burada yerel muhabiriz, merkeze gönderdik, o şerefsizler yayınlamadı” dediler. Çakıcı’nın mektuplarını ileten Üzeyir Çakmaktaş’tan notları alarak, servis ettiklerini söyleyen muhabirler, son açıklamaların genel merkez tarafından yayınlanmadığını açıkladılar. İşte o görüntüler; Edit 03.04.2017 08:20, Turgay2424

  • 08:16 Alaattin Çakıcı İHA bu yanlışı sakın unutma.

    Alaattin Çakıcı’nın `Basın` Danışmanlığını yapan Turgay Zaim’den gelen yazıya göre: `Bolu` F `Tipi` `Ceza` Evinde yatan ve son günlerde geçirdiği rahatsızlık sonucu İzzet Baysal Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış ve ameliyat olan Çakıcı’ya Cumhurbaşkanı’na hakaretten 10 ay `ceza` verildiği bildirilmiş ve çok sert bir mektup yayınlamıştı. Mektubunu bir kaç cesur `haber` sitesi haricinde kimse yayınlamamış, hatta İHA ve DHA bu haberi sadece ” Çakıcı’ya Cumhurbaşkanı’na hakaretten 10 ay `ceza` verildi” şeklinde çekmişlerdi. Bu duruma sert bir şekilde cevap veren Çakıcı DHA ve İHA’ya sert sözlerle yüklendi. Çakıcı” 23.3. 2017 tarihinde tarafından bildirilen haksız yere mahkemenin verdiği kararı yasal olarak İHA ve mezhebi ve kıblesi belli olmayan batının uşaklığı yapan DHA hakkım olan bu adaletsiz hukuki gasp eden, 15 Temmuzdan sonra `basın` ve devletin değişik birimlerinde yaşanan depremden sonra Türkiye’deki `AKP` kökenli, genç hukuk fakültelerinden savcı ve hakim atayan hükümet ve `Recep Tayyip Erdoğan` bağımsız yargının ırzına geçmiştir.” dedi. Alaalttin Çakıcı şöyle devam etti ” Rizeli Recep Efendi’nin hiçbir dönem makamına bir laf söylemedim. İnternetteki ve mahkemedeki yazışmalarında ve ifadelerinde bellidir. 15 Temmuzdan sonra kendisi için hiçbir söyleyemeyeceğime söz vermiştim. Devletin bekası için. Ama bu nefsindeki egoyu sıfırlamayan, hangi etnik gruba mensup olduğu bilinmeyen, Nüfus kağıdında sadece Türk vatandaşı yazan, masonların iktidara getirdiği, Tayyip denen bu insanı dünyaya ve insanlığa milli çıkarları için, ikinci `dünya` harbinden sonra bir Tsunami yaratan, toplumları bir erozyona sürükleyen, toplumları mahveden, yeraltı madenlerini sömüren, `ABD` ve batılı emperyalizmin yıllarca onlara uşaklık yaptığı Aziz Türk milleti tarafından bilinmektedir.”dedi. Çakıcı, İhlas `Haber` Ajansına ” `Eski` Amerika emperyalizminin uzantısı şu anda Tayyip’e köpeklik yapan İHA delinen dönek bir ajanstan ve yöneticilerinden `basın` ahlakı beklemek hata olur.”diyerek sert `tepki` gösterdi. Çakıcı “23.3.2017 tarihinde haksız verilen `ceza` tarafıma verildikten sonra, tebliğ edilen ve yasal hakkımı `ulusal` medyada paylaşan arkadaşıma 3 defa `tepki` dilekçemi vermeme rağmen sadece `Ceza` aldığım `ulusal` ve `basın` ve Batı menşeli bazı `Haber` sitelerine yansıtan İhlas `Haber` Ajansı denilen `eski` Amerika emperyalizminin uzantısı şu anda Tayyip’e köpeklik yapan İHA delinen dönek bir ajanstan ve yöneticilerinden `basın` ahlakı beklemek hata olur.” Çünkü dünyada basının literatüründe anlama `dünya` haklarının bağımsız sesidir. `Basın` mensupları tarihçiler, sosyologlar, sosyal bilimlerin bütün dallarında ve dinler tarihinde yanlış ve yanlı yazmak insanla dürüstlük kavramına bir ihanettir. DHA’ya gelince onun mezhebi ve kıblesi belli değildir. Bugüne kadar hiçbir yerde `Karadeniz` şivesi kullanmadım. Ben Türk oğlu Türküm. Annem, Babam `Karadeniz` lehçesi ile konuşur. Ben 6 yaşına kadar Karadeniz’de büyüdüm. İstanbul’da varoşta yaşadım. Son 40 yılda 2 defa dünyayı gezdim bazen kızdığımda Karadenizli moduna geçerim kamuoyundan özür dilerim bu cümleyi kullanmak istiyorum “Ula Onun bunun Uşakları” `korku` imparatorluğuna değil Allah’a hizmet edin. İHA bu yanlışı sakın unutma. Şimdi bu cümlemi tehdit anlarlar hiç önemli değil. Alıyorlarsa Beştepe’deki Sultan’dan yardım isteyebilirler dedi. Kaynak: Alaattin Çakıcı’nın `Basın` Danışmanı Turgay Zaim Edit 03.04.2017 08:16, Turgay2424

  • 00:53Çakıcı'dan Erdoğan'a Flaş Açıklama

    Cumhurbaşkanı `Recep Tayyip Erdoğan` tarafından, Türkiye'de açılmış bin 500'e yakın hakaret davası ve 104 fezlekenin hepsinden vazgeçtiğini 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra açıklamıştı. Darbe girişimine karşı iktidar ve muhalefetin ortak tepkisi ve ardından Beştepe'de üç partinin liderleriyle yapılan zirveyle başlayan siyasetteki yumuşama havası devam etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bu yumuşama atmosferinin daha da ileri bir aşamaya getirilmesi için yeni bir adım daha atılmış ve Türkiye'de açılmış bin 500'e yakın hakaret davası ve 104 fezlekenin hepsinden vazgeçtiğini açıklamıştı. Bolu F `Tipi` `Ceza` Evinde yatan ve son günlerde geçirdiği rahatsızlık sonucu İzzet Baysal Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmış ve ameliyat olan Çakıcı'ya Cumhurbaşkanı'na hakaretten 10 ay `ceza` verildiği bildirildi. Öte yandan Çakıcı'nın `Nisan` ayı sonunda cezasının biterek tahliye edileceği ama bu `ceza` dolayısıyla cezaevinde yatmaya devam edeceği gelen bilgiler arasında. Eleştiri dozunu azaltmıştı Bilindiği gibi Çakıcı 15 Temmuz Darbe girişiminden önce oldukça sert mektuplar yazarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmiş, 15 Temmuz sonrası ise mektuplarında " Önceki sözlerimin arkasındayım, ama şimdi birlik zamanı" diyerek eleştiri dozunu azaltmıştı. Çok sert ifadeler Çakıcı, bugün gönderdiği mektupta çok sert ifadeler kullanarak "Rizeli Recep! Sana biat eden(geçmişte ve şimdi)Alaattin Çakıcı’nın anası kahpedir.Sende biraz erkeklik var mı?Erkek adam verdiği sözde durur.Sende erkeklik ne arar!" dedi Çakıcı sözlerine "Bugüne kadar sana ne söylemişsem sözümün arkasındayım. 15 Temmuz’dan evvel seninle ilgili davalardan,hastalık nedeniyle duruşmalara gidemediğim halde,savunmam alınmadan gıyabımda `ceza` verilmiş.Bu şekil ceza,yasal değildir.Verilecek hüküm,yasa gereği duruşmada sanığın yüzüne okunur ve sanığa 7 gün içerisinde itiraz yolu açık `olmak` üzere tebliğ edilir. Gıyabımda verilen ceza,04.11.2016 tarihinde verilmiş,ancak hukuki itiraz süreçleri ihlal edilerek 30.3.2017 tarihinde kesinleşmiş hüküm yatmış olduğum hastanede tarafıma tebliğ edildi. Rabbim sizi bir defa kuyuya atılmaktan kurtardı.Egoist,bencil,kibirli,nefsini yenememiş; milletin bir bölümünü ötekileştiren gelecekte milletin hizmetkarı mı olacaksınız? Yoksa İslam’ın ve insanlığın düşmanı `baba` Hafız Esad gibi olmayı mı düşünüyorsunuz? Rabbim sizi bildiği gibi yapsın."diye devam etti. Ayrıca bir Not ekleyerek "Türkiye’deki tüm dostlarım bundan böyle(doğrudan ya da dolaylı olarak)’’ Tayyip Bey’e bir şey söyleme” gibilerden ricacı olmasınlar!" dedi. Edit 31.03.2017 00:53, Turgay2424

  • 19:54Efsane komutan Çakıcı'yı ziyaret etti

    “Efsane Yarbay” olarak bilinen Korkut Eken, `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde yatmaktan olan ve yakın `zaman` içinde `Bolu` Köroğlu Devlet Hastanesinde operasyon geçiren Alaattin Çakıcı’yı ziyarete gitti. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yetiştirdiği özel eğitimli timler ile anılan Korkut Eken, PKK ile verdiği mücadelelerden dolayı “Efsane yarbay” olarak biliniyor. Başarılı çalışmalarından dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası ve birçok takdirname ile ödüllendirilen Korkut Eken, en zorlu yerlerde en zorlu görevlerde bulunması ile tanınıyor. DAĞA ÇIKARIZ Kuzey Irak’taki PKK varlığının ‘diyalogla’ çözülmeye çalışılmasının ardından, bu görüşün başarılı olmayacağını söylemiş, gerekirse memleketimizi kurtarmak için dağa çıkarız demişti. Özellikle Kerkük Türklerinin kaderleri ile baş başa bırakıldığını ve bunun büyük bir hata olduğunu ifade eden Eken, adının Susurluk Raporlarında geçmesi üzerine, hakkında açılan bir davada mahkûm oldu ve bir süre hapis yattı. Efsane komutan ile Çakıcı’nın görüşmesinin detaylarının ne olduğu ise ilerleyen saatlerde belli olacak. Edit 24.03.2017 19:54, Turgay2424

  • 02:03Barış Çakıcı Trabzonspor bizim herşeyimiz

    Barış Çakıcı, `Trabzonspor` için elini taşın altına koydu Barış Çakıcı, Trabzonspor'un hakkının yenilmemesi için elini taşın altına koyduğu gibi, takımın çok başarılı bir şekilde ilerlediği görülüyor. Takımın ve taraftarın heyecanı korunduğunda, taraftarın takımına sahip çıktığı zamanlarda, birlik ve beraberlik ruhuyla her `zaman` daha iyi sonuçlar alınıyor. Bunun bilinciyle, takımın daha iyi skorlara imza atması için `spor` dünyasının önemli isimlerinin de desteğini arkasını alan Arsinli Barış Çakıcı, Trabzonspor'un ilk seçimli kongresinde başkanlığa aday olacağını açıklamıştı. İsmi `Trabzonspor` kulislerinde uzun süredir konuşulan Barış Çakıcı, Trabzonspor'un maruz kaldığı hakem hataları karşısında sert söylemleri ile dikkat çekmişti. Barış Çakıcı yaptığı açıklamada: "Trabzon ve `Trabzonspor` bizim herşeyimiz her `zaman` sahip çıkmalıyız. Artık Trabzonspor'un hakkının yenmemesi için uğraşacağız, ve hakkını yedirmeyeceğiz. Haklı direnişin bayraktarı olan `Trabzonspor` şike mücadelesinde hakkını alacaktır. Bizde bu davada sonuna kadar Trabzonspor'un yanında olacağız. `Biz` kimsenin hakkını istemiyoruz bizim hakkımızı da bundan sonra da `yiyecek` olanın karşısına dikileceğiz cesur ve dik durmadığımız sürece hakkımızı alamayız şu bir gerçektir ki hayat cesurları sever ve `biz` de haklı davamızda Trabzonspor'un hakkını almak için her `zaman` dik ve cesur duracağız''dedi. Edit 23.03.2017 02:03, Turgay2424

  • 00:35İzmir'de Büyük Organize Suç Örgütü Operasyonu

    Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Ve Gariban Babası Olarak Bilinen Serkan Kurtuluş Ve Adamlarına 5 İlde Yapılan Operasyonlarda 100'ün Üzerinde Kişi Gözaltına Alınırken Yapılan Aramalarda Çok Sayıda `Silah` Ve Mühimmat Ele Geçirildi Edit 15.03.2017 00:35, Gundem41

  • 22:56Alaattin Çakıcı'dan Kamuoyuna Açıklama

    Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı Avukatı Can Sevinç'i "kişiliğindeki erozyon sebebiyle yalan ve dolandırıcılık" sebebiyle azlettiğini açıkladı. Çakıcı cezaevinden yolladığı açıklamada "Aliağa birinci noterliğinden vasim Yusuf Ziya Akyıldız tarafından avukatım olarak vekalet verilen Avukat Can Sevinç 22.03.2017 tarihinden itibaren artık avukatım değildir. Uzun süredir avukatım olması sebebiyle bir çok sorun yaşamış olup, karakterine ve kişiliği değil benim, hiçbir dürüst insanın avukatı `olmak` için uygun değildir. Bir avukat yasanın gereği olarak, insanlar suçlu olsa dahi, yasal çerçevede savuna biliyor. Bu kişi Türkiye'de çıkarları doğrultusunda etrafındaki tüm insanları kandırıyor. Kendisini defalarca uyarmama rağmen, maddi manevi yardım etmeme rağmen, kendisinin kişiliğindeki erozyon sebebiyle yalan ve dolandırıcılığa devam etmiştir. Avukat Can Sevinç ile hiçbir ilişkim kalmamış kendisini avukatlığından azlediyorum. Cezaevi müdürlüğü ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim." dedi. Alaattin Çakıcı 23/03/2017 Edit 14.03.2017 22:56, Turgay2424

  • 22:39Ağca: Yaptıklarım Yapacaklarımın Teminatıdır

    1981 yılında Papa II. Jean Paul'e suikast girişimiyle tüm dünyanın tanıdığı, gazeteci Abdi İpekçi suikastının faili ve 33 yıl hapis cezası yattıktan sonra serbest kalan Mehmet Ali Ağca, İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi'nde tedavi gören ünlü kabadayı Alaattin Çakıçı'yı ziyaret etmek istedi ancak savcılık izin vermedi. Ağca, “Hollanda hükümetine, batı emperyalizmine şunu söylüyorum. Akıllı olun, ayağınızı denk alın. Türk milletine dokunan pişman olur, Türk milletinin öfkesi dünyayı yıkar” dedi. Ağca ayrıca, “Hollanda Milletvekili Geert Wilders bu aşağılık hareketlerini terk etmezse ayaklarını kıracağız. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diye konuştu.   `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde yatan ve geçtiğimiz hafta İzzet Baysal Devlet Has.tanesi Köroğlu Ünitesi'nde bağırsak yırtılması nedeniyle ameliyat olan ve tedavisi hastanede devam eden Alaattin Çakıçı'yı ziyaret etmek isteyen Mehmet Ali Ağca'ya `Bolu` Cumhuriyet Başsavcılığından izin çıkmadı. Başsavcılık Ağca'nın hastanedeki ziyaretine izin vermedi. Ağca İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nin önüne gelerek Alaattin Çakıçı'nın avukatı Can Sevinç ile bir süre görüştü. Avukat Sevinç, Mehmet Ali Ağca'nın selamını Alaattin Çakıçı'ya ileteceklerini söyledi. Ağca 31 Ocak tarihinde `Bolu` F T ipi Cezaevinde Çakıcı’yı ziyaret etmişti.   Hastanenin önünde bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mehmet Ali Ağca, “Bu kez savcılık izin vermedi. Olsun yine avukat Can Sevinç vasıtasıyla Alaattin kardeşime geçmiş olsun dileklerimi ilettim Allah şifa versin” dedi. “Türk milletine dokunan yanar, Türk'ün öfkesi Dünya'yı yıkar” Mehmet Ali Ağca, `Hollanda` hükümetinin bakanlara ve Türk vatandaşlarına uyguladığı sert politikayla ilgili olarak,  “Bu arada `Hollanda` hükümeti denilen aşağılık çakal sürüsünün `Hollanda` caddelerinde Türk milletinin evlatlarını yere atıp köpeklere parçalatmaları, bayraklarımızı çiğnemeleri bu aşağılık hareketleri lanetliyorum. `Hollanda` hükümetine, batı emperyalizmine şunu söylüyorum. Akıllı olun, ayağınızı denk alın. Türk milletine dokunan pişman olur, Türk milletinin öfkesi dünyayı yıkar” ifadelerinin kullandı. “Geert Wilders bu aşağılık hareketlerini terk etmezse ayaklarını kıracağız” Mehmet Ali Ağca, Türkiye karşıtı söylemleriyle `tepki` çeken Hollandalı Siyasetçi Geert Wilders’e sert `tepki` göstererek sözlerine şöyle devam etti: “Hollandalı siy Hollanda’yı uyarıyorum, Kraliyet Sarayı’nı başınıza yıkarız, adam olun. Türk milletinin sabrını `test` etmeyin. Türk milleti öfkelenirse dünyayı yıkar. Türk milletinin onuru gururu dokunulmazdır. Şunu da söylüyorum. Geert Wilders bu aşağılık hareketlerini terk etmezse ayaklarını kıracağız. Bunu da açık açık bütün dünyaya ilan ediyorum. Yaptıklarımız da yapacaklarımızın teminatıdır. Geert Wilders ve diğer Nazi faşist teröristleri buradan açıkça tehdit ediyorum. Ayağınızı denk alın, yoksa ayağınızı kırarız. Bunu Türk milleti adına da söylüyorum.” “Avrupa Türkiye’den korkuyor” Avrupa’nın Türkiye’nden korktuğunu söyleyen Ağca, “Bu vesileyle şunu söylemek istiyorum. Hastanedeyiz bir hasta `Avrupa` var. Hasta Avrupa’yı tedavi etmemiz lazım. Türkiye gelişiyor, Türkiye yükseliyor, Türkiye büyük bir `dünya` gücü olmaya aday. Tabi `Avrupa` bugün hasta adam, `Avrupa` bir çöküş sürecinde, siyasi ekonomik sosyal bir çöküş sürecindeki `Avrupa` Türkiye'yi kıskanıyor. Türkiye'den korkuyor. Dünyayı tekrar Türklerin yönetmesinden korkuyorlar. Bu olayın bir tarafı” dedi. “Geert Wilders denilen aşağılık adam” Ağca, “Bu olayların görünmeyen bir tarafı var. Şimdiye kadar kimsenin `temas` etmediği, Avrupa'da yükselen Türk İslam düşmanlığı dünyayı yöneten satanist siyonist çetenin bir projesidir. Samuel Huntington'a bir `kitap` yazdırdılar "medeniyetler çatışması" diye. Bu olaylar bu medeniyetler çatışmasına benzin döken alçakların, provokatörlerin kışkırttığı olaylar maalesef. Bunların ardındaki casuslardan bir tanesi de Hollandalı siyasetçi Geert Wilders’dir. Geert Wilders, satanist siyonist, hristiyan değil, dinsiz bir adam. Medeniyetler çatışmasını kışkırtmak istiyorlar. `Biz` bu tuzağa düşmeyiz. `Biz` büyük Türkiye olarak `Avrupa` halkını da bu bataklıktan kurtarmak istiyoruz. Bu Geert Wilders denilen aşağılık adam diyor ki, Kuran'ı Kerim yasaklansın. Kuran'ı Kerim'de merhamet var, vicdan var, `insanlık` var. Kuran'ı Kerim insanlığın ışığıdır. Yasaklanması gereken `kitap` sizin kitabınız. Talmut şeytanın kitabı talmut yasaklansın” diye konuştu. Edit 14.03.2017 22:39, Turgay2424

  • 10:14Zeytinburnu Çetesi Hakim Karşısında

    Geçtiğimiz Haziran Ayında İstanbul `Kaçakçılık` Ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Ekiplerinin Yapmış Olduğu 3 Aylık Teknik Ve Fiziki Takip Sonucu Yapmış Olduğu Operasyonla Başka Bir Çeteye İnfaz Hazırlığında Olduğu İddia Edilen 4 Zanlıyı Büyükçekmecede Lüx Bir Rezidans Dairesine Yapılan Şafak Operasyonuyla Uzun Namlulu Silahlarıyla İle Birlikte Kıskıvrak Yakalamıştı. Edit 10.03.2017 10:14, sondakikahaber

  • 00:31Alaattin Çakıcı'yı sevmek farklı birşey!

    "Kamuoyuna ve sevenlerime saygılarımla" Geçirmiş olduğum ameliyattan dolayı önce Rabbime hamd ve şükürler olsun. Ameliyatımda bulunan tüm doktorlara ve `sağlık` görevlilerine tek tek teşekkür ederim. Duasını benden esirgemeyen herkesten Rabbim razı olsun. SOSYAL `MEDYA` DA REFERANDUM İLE İLGİLİ benim adıma yorum getirenler bulunmakta. Kimse kimsenin beynine ipotek koyma hakkına sahip değildir. Ben söylüyormuşum gibi, benim adıma kimse konuşamaz. Kimsenin bu yetkisi yoktur. KOYUN CAN DERDİNDE, KASAP ET DERDİNDE Halen dikişleri alınmamış bir hasta olarak hastanede yatmaktayım. Daha evvelde dile getirdim. Millet iradesine millet olarak saygılı olma mecburiyetindeyiz. Referandum ile ilgili hala birileri Alaattin Çakıcı'nın evet yada hayır demesine bakıyorsa beynini kiraya vermiştir. ALAATTİN ÇAKICI'YI SEVMEK FARKLI BİRŞEY Alaattin Çakıcı'yı gerçekten seviyor veya dostuysa, yanlışını da dile getirmek diplomatik bir dil ile, `insan` olmanın gereğidir. Not: Kimse benim adıma olumlu veya olumsuz provakatif bir oluşumun içinde olacaksa adam gibi gelir yetkililerden izin alır klavye arkasına saklanmaz. `Erkek` gibi yüzüme konuşur, kamuoyuna avukatım aracılığı ile saygılarımla arz ederim. Alaattin Çakıcı 10.03.2017 Edit 06.03.2017 00:31, Turgay2424

  • 23:53Alaattin Çakıcı Tedavi Altına Alındı

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde yatan Alaattin Çakıcı, 'Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı' (KOAH) nedeniyle, yeniden hastaneye kaldırıldı. Bağırsak yırtılması sebebiyle acil ameliyata alınacağı gelen bilgiler arasında. Kuruçay mevkisindeki cezaevinde kalan Alaattin Çakıcı, jandarmalar eşliğinde cezaevi aracıyla İzzet Baysal Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne götürüldü. Çakıcı'nın cezaevi aracından indirilip hastaneye götürülmesi ve içeride muayene edilmesi sırasında jandarmalar geniş güvenlik önlemi aldı. Öte yandan Bağırsak yırtılması olan bir hastanın elleri kelepçeli ve sedyeye yatırılmadan, yürüyerek götürülmesi `tepki` lie karşılandı. Çakıcını, bilinen 14 ölümcül rahatsızlığı olduğu biliniyor. Çakıcı'nın yakın yol arkadaşı Üzeyir Çakmaktaş `sosyal medya` üzerinden durumu anlatarak çok sert bir açıklama yaparak "Biriken adaletsizlikler,öfkeyi de biriktiriyor bilesiniz! "dedi Çakmaktaş'ın paylaşımı şu şekilde "Bolu’nun nem oranı yüksek iklimi rahatsızlığını olumsuz yönde etkiliyor. KOAH,var olan tansiyon vs . gibi diğer hastalıklarını da tetikliyor. Özellikle son zamanlarda bu durumu devam ediyor ve sık aralıklarla acil durumda hastaneye kaldırılıyor. Hastalığa etki eden,azdıran unsurlar ortadan kaldırılmadıkça bu durum devam edecek gibi görünüyor. Üstüne üstlük bir de cezaevinin bitişiğinde,cezaevi için ciddi hava kirliliği yaratan beton santralı var. Beton santralının neden olduğu toz,cezaevinde hayatı dayanılmaz yapmaktadır. Hasta olanın hastalığını tetiklemekte,sağlıklı olanları da potansiyel hasta adayı yapmaktadır.. Hangi gereklilik ve saikle hapishanenin bitişiğine beton santralı yapılmasına müsaade edildi,anlamak güç.. Bunun insana bakış açısıyla şüphesiz bir ilgisi var... Tüm bu olumsuzluklar bilinmesine ve göz önünde olmasına rağmen,sorunu çözmesi beklenen `Adalet` Bakanlığı,Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü her hangi bir girişimde bulunmamaktadır... Kör,topal,sakat insana değer ve `adalet` uygulamasıyla Nereye kadar? Biriken adaletsizlikler,öfkeyi de biriktiriyor bilesiniz!"dedi" Edit 05.03.2017 23:53, Turgay2424

  • 13:53Çakıcı: Sayın Cumhurbaşkanım

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi kalmakta olan Alaattin Çakıcı, Bekir Bozdağ'ın `Almanya` mitinginin engellenmesini ve buna bağlı olarak `dünya` gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Bolu F `Tipi` Cezaevi Kanalıyla UYAP üzerinden Cumhurbaşkanlığı Makamına   Sayın Cumhurbaşkanım,   Tarih tekerrürden ibarettir, 15 Temmuz’da hezimete uğrayanları Rabbim cezalandırarak, devletimizi ve aziz milletimizi batının ve yerli işbirlikçilerinin kurduğu bu şerefsizce darbe teşebbüsünü devletine bağlı onurlu askerimiz, milletine gönül vermiş şerefli emniyet mensuplarımız, Rabbimin emriyle sokağa dökülen Türk Milleti içinde şahadetle onurlandırılmış şehitlerimizden Rabbim razı olsun.   O gün sokağa vatan hainleri dışında ülkesini seven tüm vatanseverlerin kendilerini tanklara siper ettiğine bütün `dünya` şahit olmuştur.   Yurt içinde ve sınır ötesinde aziz Türk milletinin evlatları olan asker ve polisimiz her şartlarda şahadete koşmaktadırlar.   O gün Tayyip Erdoğan için sokağa çıkmadılar, İslam’ın son kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletini Allah’ın düşmanı olan emperyalist üst akıl, Medine site devletinden sonra hilali, beş köşeli Musevi yıldızında, haçın 1400 yıldır İslam’a `savaş` açan bu zihniyete karşı İslam’ın ve insanlığın son kalesi olan Türk devletini rabbim korumuştur.   Geçmişteki ama bilerek ama bilmeyerek hatalarınız olmasına rağmen sizi de onurlandırmıştır.   Yazının başında bahsettiğim gibi `tarih` tekerrürden ibarettir cümlesini kurmamın anlamı, 1980 ihtilalinin başındaki Kenan Evren’in, terörü bitirdiği için herkesin evinde resmi vardı. Gerçi o ihtilal de 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunan üst aklın bir eseriydi.   Sunalp Paşa’nın seçimlerde desteklenmesi için vermiş olduğu demeçlerden dolayı bu aziz millet baskı ve yönlendirmenin karşısında `tepki` göstererek Özal’ı iktidara taşıdı. Aziz milletimiz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra neyin ne olduğunu biliyor. Bugünkü gazetede demecinizi okudum. Referanduma “Hayır” veren Kandil’e hizmet eder diye cümleniz var, o `zaman` siz de Kenan Evren’in düştüğü hataya düşüyorsunuz. Lütfen tarihi tekerrür ettirmeyiniz.   Rabbim Kandil'i ve oraya gönül vermiş olanları yerle bir etsin.   %55 Evet oyu çıksa, %45’in çok büyük bir bölümü hainlik ile suçluyorsunuz. Size söz vermiştim. Devletin bekası için her doğru kararınıza Evet! Her yanlışınıza da Hayır! Derim. Tabi ki referandum süreci içerisinde siz ve diğer partiler sokağa inecek. Hiç kimseyi `HDP` ve PKK yanlıları dışındaki partileri bu aziz millet için ötekileştirmede, özgür iradeleriyle referandumdan çıkan “Evet” veyahut “Hayır” sonucuna siz ve diğer partiler saygı duyup devletimizin ve milletimizin bekası için birlik ve beraberlik içerisinde bu aziz bayrağımızın altında hizmet vatan sevdalısı olmanın gereğidir.   Bu milletin İstiklal Harbi’ndeki gibi yeniden uyandığını biliyor musunuz? Nefsinizi ayaklar altına alırsanız, milletin hizmetkarı olacağınıza söz verdiniz, hala neyin şüphesi içerisindesiniz referandum ile ilgili?   Sayın Cumhurbaşkanım,   Yıllardır bana `kötülük` yaparsınız, makamınız dışında sizi sevmediğimi bilirsiniz. Daha evvel de söylediğim gibi ortak noktamız devletin bekası ve Allah’a teslimiyet duygusu. Onun dışında ne ortak noktamız ne de şahsınızdan bir beklentim yok! Bakınız, iki tane bakanımızı Almanya’da çöpçü onbaşı gibi karşıladılar. Bu küreselleşen dünyayı yöneten üst akıl her türlü olarak devletimize ve İslam dünyasına saldırıyor, birbirimize düştüğümüzü bildikleri halde bile. Lütfen, çok kaygan olan uluslararası ilişkilerde duygusal davranmayınız. Size ve oğlunuza, `uçak` düşürme olayından dolayı Putin’e hakaret ettiği için kendisine birçok ağır söz söyledim. Sizi ve oğlunuzu sevdiğimden değil, o aslında Türk devletine hakaret etti. Ben ömrümde size değil, dünyadaki hiçbir lidere yalakalık yapmam. Sizi yarı yolda bırakan batılı dost liderlerden Sayın Putin’in daha onurlu ve ciddi bir devlet adamı olduğu bilinmektedir. Bunu derken milletlerin milli çıkarları söz konusu olunca,  dostluklar ciddi devlet adamlığı dondurulur. Ortadoğu’daki son gelişmeleri izliyorum. 1948’ten sonra NATO ve batılı ülkeler müttefiklerimizin bizi her dönem yarı yolda bıraktığını, Patriot füzelerini bile ülkemizin güvenliği söz konusuyken bile geriye çekerek PKK, PYD ve IŞİD’i destekliyorlar.   Yeni seçilen `ABD` devlet başkanının ülkesi ve `dünya` ile ilgili kendisi ve ekibinin Obama ve ekibi gibi İslam coğrafyasını kan gölüne mi çevirecek yoksa uluslararası hukuktan kaynaklanan Ortadoğu’daki `terör` örgütleri dışındaki coğrafyamızdaki aktörlerle hareket edip etmeyeceğimizi hala bilinmemektedir. `Rusya` Federasyonu ve Putin ile ilişkilerinizi asla coğrafyamızın ve milletimizin menfaatleri için emperyalist üst aklın şuan kurduğu oyuna gelmeyiniz, `Rusya` ve Putin  ile ilişkilerinizi bozmayınız. Putin’e söylediğim sözlerden dolayı da asla özür dilemem. Çünkü oğlunuz ve sizin üzerinizden devletimize hakaret etmişti. Ama Allah şahit dünyadaki şuan liderlerin en ciddisi olduğunu yıllardır yansıtmaktadır. Ukrayna’ya koyduğu tavır güvenliği için gerekliydi. Kırım İşgali ise Stalin zihniyeti. Kırım Türk halkının Stalin döneminden başlayarak Sovyetlerin dağılma sürecine kadar yok edip zülüm gören Kırım Türk halkına bu işgalinde yanlış olduğu kanısındayım. Dudayev’in mücadelesi haklıydı. Aynı Ortadoğu’da olduğu gibi batılı üst akıl İslam adı altında hem Çeçenlere zarar verdiler hem de Ruslara. Bugün de IŞİD’in içerinde binlerce Kafkas kökenli IŞİD militanları batının emriyle İslam dünyasına zarar vermektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, Bu gerçeği siz ve `dünya` iyi bilmektedir. Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.  Edit 02.03.2017 13:53, Turgay2424

  • 13:36Çakıcı'dan Kamuoyuna Flaş Açıklama.

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alattin Çakıcı, rahatsızlığına duyarsız kalmakta ısrar edenlere yönelik açıklamada bulundu ve cezaevlerinde kalanların en temel haklarından birinin hukuki olarak sağlıktan yararlanmak olduğuna dikkat çekti. ÇAKICI AÇIKLAMA YAPTI Alattin Çakıcı, “Sayın kamuoyuna saygılarımla” diye başlayan mektubunda şunları söyledi: “Yatmış olduğum cezaevindeki hastalıklarıma duyarsız olan 2. müdüre nöbetçi olmasına rağmen, bu devleti yönetenlerin Allah kalplerini mühürlemiş mi? Kulakları duymuyor mu? Dileri bağlanmış mı? Medyada, toplantılarda kalpleri hariç, dilleri çözülüyor. Bir de eşitlik, `sağlık` sorunu devlet tarafından güvence altına alınmış diye konuşuyorlar. Temel hak (beslenme, sağlık-koruma, geniş kavramlı-yaşam hakkı) bu üç kavramın odak noktası sağlıktır. Meydanlarda konuşan, TV’lerde 80 milyona hitap edenler, bu üç temel hakka özen göstermeyenler ülkeye nasıl bir gerçek demokratik sistem getirecekler. Kamuoyuna saygıyla arz ederim.”   TUTANAKLAR YAYINLANDI   Çakıcı, mektubunun sonuna bir de ilave yaparak şunları söyledi: “Hastalıklarıma tutarsız kalan yetkilileri oto kontrolle kontrol edemeyenler hangi yüz ve vicdanla Allah kelamını ağzına alırlar ve devleti hangi demokratik sistemle yönetecekler? Söze gelince yumuşak başlıyız ama uysal koyun değiliz diyorlar… Saygılarımla” Çakıcı bu açıklamaları yaparken Avukatı Can Sevinç’de hastalandığı zamanlarda tutulan tutanakları kamuoyu ile paylaştı. Tutanaklarda Çakıcı’nın rahatsızlandığı saatlerde neler yaşandığı tek tek kayıt altına alındı. Tutanaklara bakıldığında Çakıcı’nın rahatsızlandığı dönemlerde büyük sıkıntılar yaşadığı ve kendisine tedavisi konusunda güçlük çıkarıldığı gözleniyor. Edit 02.03.2017 13:36, Turgay2424

  • 13:04Ahmet Tekin Baykal'dan Kamuoyuna Flaş Açıklama.

    Ege'nin Efesi olarak Türkiye genelinde tanınan Aydınlı `iş` adamı A.Tekin Baykal 2008 yılında Fetö `terör` örgütü üyeleri tarafından uğradığı Anafor operasyonu kumpasıyla tutuklandığını iddia etmişti. Cezaevinden kamuoyuna gönderdiği mektupla açıklamalarda bulunan Baykal. Başkanlık sistemi hakkında değerlendirmelerde bulunarak herkesime EVET çağrısında bulundu. İşte o mektupta yaptığı açıklama: DEĞERLİ DOSTLARIM: 16 Nisanda yapılacak halk oylaması tek başına yorumlanacak bir konu değildir, uzun yıllardır devletimiz ve milletimiz üstünde art niyetle yürütülen istiklal ve istikbalimize kasteden projeye karşı Cumhurbaşkanımız tarafından erken müdahale denilecek bir kararla başlatılan ikinci kurtuluş mücadelemizin önemli bir etabıdır. Başlatılan bu mücadele devletimizin üstünde art niyetli olanları ve amaçlarını ümitsizliğe uğratmıştır. 16 `Nisan` halk oylamasında büyük çoğunlukla EVET çıkartmamız istiklal ve istikbalimize kastedenleri son çırpınışlarına yok edecektir, aksi taktirde kaybolma ümitleri yeniden yeşerecektir. Bu mücadeleyi canlarını vererek şehit olarak destekleyen evlatlarımızın kardeşlerimizin ruhlarını şad etmek hepimizin boynunun borcudur. 16 `Nisan` halk oylamasında büyük bir çoğunlukla EVET çıkartmamız tüm dünyada birlik beraberliğimizi göstermemiz devletimiz milletimiz açısından önemlidir hayatidir hepimizin asli görevidir. ATATÜRK DÜNYANIN TAKTİR ETTİĞİ BİR KARAKTERDİR Ulu önderimiz Gazi `Mustafa Kemal Atatürk` ve Sayın cumhurbaşkanımız `Recep Tayyip Erdoğan` her ikisi de vatanımıza lazım vatan evlatlarıdır. Her ikisi de vatanımız üstüne oynanan oyunları en iyi şekilde gören tespit eden ve en iyi önlemleri alan ve en sıkı duruşu ortaya koyan kararlı, zeki, yürekli devlet başkanlarımızdır. Mustafa Kemal Atatürk’ü kimse sevmemezlik yapamaz. Saygısızlık yapamaz. Doğruyu kimse inkar edemez. Karşısında duramaz, yıkamaz, yenemez. Atatürk Dünyanın takdir ettiği bir karakterdir,komik olursun, `rezil` olursun. Ancak Atatürk’ün ideallerinin gösterdiği hedeflerin üstüne bir çakıl taşı dahi koymadan her konuda sadece Atatürk’ü süs yapanlar ülkemizde senelerdir aşırı bir kutuplaşma siyaseti yaparak sadece ve sadece, kendilerine siyasi bir konum sağlamışlardır. Devletimize yapılan uzun senelerdir büyük bedeller ödediğimiz bu saldırılara karşı,devletimizin başına geldiği günden beri sadece maşa olan örgütlere değil asıl arkalarındaki odaklara da dümen suyuna gitme politikalarını, gargara politikalarını elinin tersiyle iterek açık açık kartları açarak ikinci kurtuluş mücadelesi niteliğinde olan bu mücadele, milletimiz tarafından büyük bir takdirle karşılamış büyük bir oy potansiyeli ile desteklenmiştir. Cumhurbaşkanımız devletimizin içinde bulunduğu bu olumsuz gidişata her vatanını seven yürekli liderin yapması gerekeni yapmış içten içe gideceğimize ya istiklal ya ölüm demiştir. Bu tutum dünyada bilhassa bize düşmanlık içerisinde olan devletlerin politikalarını gözden geçirme zorunda bırakmıştır. İç siyasette ise yapılan doğru gidişatın karşısında `siyaset` üretemeyenler `siyaset` üretmemenin verdiği gözü dönmüşlükle tenazülkar bir siyasete başvurmuşlardır. Tenazülkar politikaları kendilerine dahi zarar verecek şekilde ayan beyan gözükür olmuştur. TEKELLEŞMİŞ YARGI ELLERİNDEN ALINDIĞI İÇİN BAĞIRIYORLAR Mustafa kemal Atatürk’ün hedeflerine bir çakıl taşı koyamayanlar , millet çıkarına yapilan köprüleri, tünelleri, hava alanlarına, her icraata hayır diyerek engelleyerek kendilerinin bile farkında olmadıkları psikolojik ezikliklerinden kurtulma derdine düşmüşlerdir. Yaptıkları `politika` `siyaset` değildir. Sadece `eski` dönemde vatana millete en ufak faydası olmayan sadece kendilerine sağladıkları konumun yeni Türkiye’de itibar görmemesinden tekrar bu statüyü elde etme çırpınışlarıdır. Senelerdir kutuplaştırdılar ve siyasetten nemalandılar. Cumhurbaşkanımız geldi hemen %60’ı bir bayrak altına topladı. Kutuplaşma bitti bitecek. Milletimiz bu kadar çoğunlukla birlik beraberlik olduğu dönem bu birliği sağlayan Cumhurbaşkanına kutuplaştırıyorsun diye suçlama getirdiler.Bağırmaları kutuplaşma bitiriyor diye. Yargı bunların arka bahçesi gibiydi. 40 SENEDİR BEN YARGININ KARŞISINA ÇIKARIM 40 SENE EVVELDE BİRİNCİ AĞIZDAN DİNLEMİŞİMDİR BUNLAR ADLİ TIPTAN RAPOR ÇIKARTIP KARŞI GÖRÜŞ DİYE İŞARETLEDİKLERİ NE AĞIR CEZALAR ALDIRIYORLARDI CANLI ŞAHİDİYİZ ŞİMDİ YARĞI TEKELLEŞİYOR DİYE BAĞIRIYORLAR HAYIR. YARGI TEKELLEŞMİYOR TEKELLEŞMİŞ YARGI ELLERİNDEN ALINDIĞI İÇİN BAĞIRIYORLAR. Çok sevdiğimiz ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ismine her konuda `mafya` babalarının ismini kullanır gibi kullananlara itibar etmemeniz gerekir. Mustafa Kemal Atatürk’ü seven ne yaptığını neler çektiğini hissederek ona minnet `sevgi` saygıyla bağlı olan gerçek harbi Kuvvacı ruhu olan vatandaşlarımız bizler Cumhurbaşkanını desteklediğimiz noktada devletimiz şaha kalkacaktır. Dış düşman güçlerin, kandilin, bölücü örgütleri, FETÖ’nün hayır çıkmasını istediği ve o yönde mücadele verdikleri bir atmosferde halkoylamasında hayır diyecek bir Atatürkçülük varsa hayal görüyorsunuz. Ve yine her konuda Mustafa Kemal Atatürk’ü süs yaptığınız gibi bu oylamada yine Mustafa Kemal deyip milleti `terör` örgütleri hizasına davet ederseniz, o devlette icabet eden de davet eden de çocuklarına, torunlarına ileride verecek cevabı olamaz. Tüm dostlarıma selam, `sevgi` ve özlemle… A.Tekin BAYKAL. Edit 01.03.2017 13:04, Turgay2424

  • 17:20HDP BİNALARINI KURŞUNLAMA OLAYINA KARISAN 7 KİŞİ GÖZALTINA ALTINDA

    İSTANBUL VE KOCAELİDE SON 4 AYDA GERÇEKLEŞEN 8 AYRI `HDP` BİNASIN KURSUNLAMA OLAYININ FAİLLERİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN 7 KİŞİ YAKALANDI YAKALANAN ŞAHISLARIN YERALTI DÜNYASININ TANINMIŞ İSİMLERİNDEN OLAN VE KAMUOYUNDA ZEYTİNBURNU ÇETESİ LİDERİ OLARAK BİLİNEN ÜLKÜCÜ KABADAYI BURAK DÖNER'İN ADAMLARI OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR. Edit 23.02.2017 17:20, bizimkocaeli

  • 12:50Av. Şerzan Sümer'den Kamuoyuna.

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde yatmakta olan Çakıcı, KOAH hastalığı nedeniyle zor günler geçiriyor. Avukatı bu konu hakkında bir açıklama yaptı. `Bolu` F `Tipi` İnfaz Kurumu Müdürlüğü Kanalıyla UYAP Üzerinden `Bolu` Cumhuriyet Başsavcılığı’na 20.02.2017 tarihinde cezaevinde tarafımda tebliğ edilen 57551099-207.06 E. 880/18185 sayılı yazıya cevaben; Müvekkilim sayın Alaattin Çakıcı’nın sevk ile ilgili hiçbir talebi yoktur. Bu konuda edilmiş yemini vardır. Bu yemin olmasına rağmen 17.02.2017 tarihindeki `doktor` raporuna binaen UYAP kayıtlı düzenlenen belgede sanki müvekkilim sevk talep etmiş gibi üst `yazı` düzenlendi. Oysa ki müvekkilin iradesi dışında `doktor` tarafından, ölüm riski nedeniyle rapor düzenlenmiş, bu rapor esas alınarak bakanlığa UYAP üzerinden bilgi amaçlı `yazı` yazılmıştır. Ayrıca 20.02.2017 tarihi `Adalet` Bakanlığı’ndan gelen ilgili yazıda müvekkilin İstanbul’daki tedaviyi reddettiğinden bahsedilmiştir. İstanbul hava kirliliği yüksek, nem oranı ortalaması yıllık düzeyde %80 ile %90 seviyesinde olduğu için müvekkilimin burada tedavisi mümkün değildir. Bu durumu, `Adana` `Tıp` Fakültesi’nin vermiş olduğu kurul raporunda sabittir. Buna rağmen İstanbul L tipine gönderilmesinin emrini Mehmet Fatih Belviranlı vermiştir. Genel müdür yardımcısı Mehmet Fatih Belviranlı emriyele, Sayın Alaattin Çakıcı’nın Kırıkkale’de kronik hastalıklarına rağmen diğer hastalıkları, o bölgenin havası iyi gelmesine rağmen, annesinden helallik alması için yollanan İstanbul’dan, nem oranı çok yüksek olan `Tekirdağ` F `tipi` `ceza` infaz kurumuna yollanmıştı. Buranın nem oranı sayın müvekkil için ölümcül seviye olan %80-%90 seviyelerindedir. Buradan da yine nem oranı yüksek, havası kirli `Edirne` ve Bolu’ya, Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Fatih Belviranlı tarafından sevki gerçekleştirilmiştir. 20.02.2017 tarihinde sayın Mehmet Fatih Belviranlı tarafından yazılan `sağlık` durumuna ilişkin yazının sonuç kısmında müvekkilimin `sağlık` durumunun takip edilmesi, `sağlık` sorunlarına ilişkin durumunda derhal Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesi ve bu konuda sayın Bakanlığın bilgilendirilmesi talep edilmiştir. Bu talebe binaen 17 Şubat 2017 tarihli `Bolu` Valiliği 14.01.045 nolu hekimlik tarafından düzenlenen `sağlık` raporunda müvekkilin başta KOAH `tan` kaynaklı ve kirli nemli kuru havadan kaynaklı on altı hastalığın tetklendiği son süreçte ölüm riskinin ortaya çıktığı ve derhal havası temiz bol `güneş` alan nem oranı düşük tozsuz ve atmosferik kirliliği olmayan iklime sahip bölgelerde kalması uygundur diye belirtilmiştir. Ayrıca bu durum daha önceki `sağlık` kurulu raporlarında müvekkil %45 nem oranının üzerinde kalamaz kalması ölümcül sonuçlar ortaya çıkarır denilerek belirtilmiştir. Söz konusu raporlar `tıp` fakülteleri ve araştırma hastanelerinden alınmış olup müvekkilin `sağlık` dosyasında mevcuttur. Sayın müdürüm sayın Mehmet Fatih Belviranlı söz konusu yazıdaki talebi üzerine, 17.02.2017 tarihli raporun eklenerek ivedilikle `Bolu` Cumhuriyet Başsavcılık kanalıyla bu durumun `Adalet` Bakanlığı `Ceza` ve ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne yollanmasını saygılarımla arz ederim. 20.02.2017 `Av.` Şerzan Sümer Edit 22.02.2017 12:50, bizimkocaeli

  • 11:11Çakıcı, Allah şahidim sevk istemedim.

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde tutuklu bulunan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, flaş açıklamalarda bulunarak sevki kendisinin istemediğini dilekçesinde oynamalar yapıldığını söyledi. `Bolu` F `Tipi` Cezaevi Müdürlüğü Kanalı ile UYAP Üzerinden vediği 2 sayfalık dilekçesinde " Evet çok ağır hastalıklarla uğraşmaktayım. 17.2.2017'de Allah şahidim sevk istemedim. " dedi "Sayın Bakanım Daha önceki `basın` açıklamamda, "Öleceğimi bilsem bile `Adalet` Bakanlığından bir daha hastalıklarımla ilgili bir talebim olursa, mezarındaki annem hortlasın" diye bir ifade kullandım. Son bir haftadır, hava kirliliği,nem oranı, ve KOAH rahatsızlığım, nefes almamı zorlaştırdığı için, acil olarak iki defa hastaneye gittim. Buharlı hava verildi ve göğsüm açıldı. Bir haftadır tansiyonum 18-11'den aşağı düşmedi. Burnum sürekli kanadı. Hava kirliliği, nem, boyun, bel ve ayaklarımdaki menüsküsten dolayı `vücut` hareket fonksiyonlarımın yüzde 80 oranında kaybetti. Uyandığımda yataktan saatlerce kalkamıyorum. Bazı memurlar, aylardır şahit oluyor. KOAH rahatsızlığım, tüm hastalıklarımı tetiklemektedir. 17/02/2017 tarihinde, revir görevlileri ve revir doktoru, hastalıklarımın kötüleştiğini KOAH, hava kirliği, ve nem oranın diğer hastalıklarımı tetiklediğini kurum müdürüne bildirmiştir. Daha sonra, öğrendiğime göre "Ölüm riski taşıyor" diye kurum doktoru rapor edip idareye vermiş. Bana ne 1. Müdür ne 2. Müdür nede herhangi bir baş memur yada memur, " Böyle bir risk taşıyorsun, bir dilekçe ver de Genel Müdürlüğe bu raporla ilgili bilgi verelim" talebinde bulunmamış olup, benimde böyle bir dilekçem yoktur. Eğer onlar böyle bir talebim olduğunu iddia ediyorlarsa ortaya koyup, bana ait olup olmadığını anlamak için Adli tıbba göndersinler. Hastaneye gitmeden çok önce 2. Müdür Şerif Kılıçarslan,İKBM Emin Öncü ve İKM Osman Çalık ve Avukat Serzen Sümer önünde yukarıda bahsettiğim ve daha sonra öğrendiğim `doktor` raporu ile ilgili UYAP kayıtlı raporu bana verdi okudum. Kendisine böyle bir rapordan haberim olmadığını söyledim. Kendisi de bana ölüm riski taşıdığın `doktor` raporuyla kayıt altına alındığını söyledi. Bu raporla ilgili savcılık kanalıyla Genel Müdürlüğe yazdığım üst yazıyı da vermek istedi. Bana daha evvel hastalığımla ilgili `Adalet` Bakanlığınızdan hiçbir talebim olmayacağını söyledim. Böyle bir talebim olursa "annem mezardan hortlasın" demiştim, onun için üst yazıyı kabul etmedim. Öleceğimi de bilsem böyle bir talebim olmayacağını kendisine ifade ettim. Oda bunun üzerine evrakı sen almazsan, ölüm riski taşıdığın için `doktor` tarafından avukatına ve ailesine bildirilmesini istediğini söyledi. Avukatım da içeriğini bilmediği halde üst yazıyı bana verebilirsin dedi. Yasal hakkı olduğu için üst yazının bir fotokopisini dilekçe vererek talep etti. O `zaman` müdür bey UYAP kayıtlı bir fotokopinin kendisine verilmesini söyledi. Üç, beş dakikada çekilip gelmesi gereken fotokopi 25 dakika sonra avukatıma verildi. Yazının son beş paragrafı değiştirilerek benim ağzımdan yazılmış gibi Selim müdür infaz koruma memurları yazdırıyor. Sayın Mehmet Berlivanlı'nın buradaki ayağı Salim Özcan'dır. 15 Temmuz'da gündüz öğlenden sonra `Bolu` F tipinden 145 mahkumun sevkini Mehmet Fatih Berlivanlı'nın emri ile yapmıştır. 15 Temmuz gecesi ihtilal girişimi olunca, 145 adli mahkum 15 gün sonra sevke gönderdiler. Mehmet Fatih Berlivanlı'nın amacı burada yalnız kalıp bana tezgah kurmaktı. Ama kurduğu tezgaha tezgahı başına geçirdim. Aynı tezgahı burada yapmaya kararlıydı burada da hezimete uğradı. Ömrümde sözümü yemedim. Annem mezarından hortlasın diye basınla açıklama yapmıştım. Selim müdür Ankara'ya iyi gözükmek için bu üst yazının beşinci paragrafını benim ağzımdan yazmış gibi kaleme almıştır. Bu 25 dakikalık fotokopi sürecinde namuslu şerefli adamlar, mahkumun talebi olmadan dilekçe vermeden, sevk için verilmiş gibi onu resmi yazıya dökenler, devletin yetkisini kötüye kullanarak makamı, mevki katletmiştir. Beni dört yere gönderen, DHKP-C ile işbirliği yapan, nem oranı yüksek, hava kirliliği olan illere Mehmet Fatih Berlivanlı göndermiştir. Kendisine son yazdığım mektubu "benimle senin ne işin var, benimle işim varsa elini çabuk tut " yazmıştım diye yazmıştım. Evet çok ağır hastalıklarla uğraşmaktayım. 17.2.2017'de Allah şahidim sevk istemedim. Sadece hastalıklarımın çok kötü oluşundan hala lafım dayım. Anam mezardan hortlayacağına Allah hastalıklarımdan ölümü bana nasip etsin. Ana kıymetini bilmeyen makamı mevkisi ne olursa olsun o kişi insanlığını yitirmiş onur erozyonuna uğramış zavallıdır. Not: Bakanlıkta mutlaka onurlu şerefli bir sürü adam vardır. 17.2.2017'de sevk için beşinci paragrafta yazılan ağzımdan söylenmiş gibi bir yazılı talebim varsa namuslu Genel müdürlükteki görevliler bu talebimi `Bolu` F `tipi` cezaevinden istesin. Varsa basınla verip beni tüm Türkiye'ye `rezil` etsinler. Sayın bakanım; Ömrümde kimseye yalakalık etmedim ve biat ta etmedim. Yeri geldi size de konuştum herkese de konuştum. Devletin vermiş olduğu her cezayı cezaya hep saygı duydum. Ama söylediğim hiçbir lafı inkar etmedim. Ömrümce hep adamlarla işim oldu çakalları hiç adam yerine bile koymadım. Lütfen yanlış anlamayın. Bu çakal lafım şahsınıza değildir. Buradaki çakallar için konuşuyorum. Bolu F Tipindeki üç kattaki çakallarla ilgili. " Saygılarımla arz ederim Alattin Çakıcı Edit 20.02.2017 11:11, bizimkocaeli

  • 00:15Körfezde Silah Operasyonu

    Bir İhbarı Değerlendiren `Kocaeli` İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipleri Körfez İlçesi Tuğrul Caddesi Mevkiinde Bir Şahsa Dur İhtarında Bulundu Polisin Dur İhtarına Uymayarak Yaya Olarak Kaçmaya Çalışan Zanlı 1 Adet Ruhsatsız `Silah` İle Birlikte Kıskıvrak Yakalandı Edit 18.02.2017 00:15, bizimkocaeli

  • 20:37 Devletimiz bu zorlu süreçten geçerken, ülkemiz ve Ortadoğu yanıyor.

    Çakıcı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 temmuz öncesi kullandığım kelimeleri manşet yapıyordunuz. " diyere çok sert bir mektup yazdı. İşte Alaattin Çakıcı'nın her satırında `ateş` püskürdüğü o mektubu; ABD’ye ait CNN, CNN Türkiye Temsilciliği, Milliyet, Posta, Habertürk ve Sözcü denen FETÖ’nün artığı ! Siz sayın Tayyip Erdoğan’a 15 temmuz öncesi kullandığım kelimeleri manşet yapıyordunuz. Hele Sözcü denen, `ABD` ve Hıristiyan Milletler Cemiyeti olan AB’nin yıllardır bu ülkedeki ajanları, kendinize sıkışınca Atatürkçü dersiniz. 40 yıldır tanıdığım Uğur Dündar dışında hiçbiriniz Atatürkçü değilsiniz. Hala batının uşaklığını yapıyorsunuz. Ben hiçbir partinin mensubu, ırkçı ve faşist değilim. FETÖ artığı Sözcü gazetesi ! Yeri geliyor dümenden askeri savunuyorsunuz ! Sizlerin ruhuna işlemiş, vatan sathının her zerresine zarar vermek için bukalemun gibi şartlara ayak uyduruyorsunuz. İçinizde bir yiğit varsa, anama da aileme de dil uzatır. Adım kabadayıya çıkmış olabilir. `Mafya` babası diye bazen de organize `suç` örgütü lideri diye yazıyorsunuz. Köşe yazarlarınızda profesörler de var. Kendileri almış oldukları mesleki eğitimin dışında kendilerini entelektüel mi zannediyorlar. İçinizde `erkek` varsa bana her türlü küfrü edebilirsiniz. Batıya uşaklık yapan solcu geçinen yazarlar, mesleğinize ihanet ediyorsunuz. Dünyanın her yerinde gazeteler halkın hür sesidir. Ülkesi ve `insanlık` adına kutsal bir `meslek` olan gazeteciliği yaparken, insanlığa ve devletinize hizmet edin. Yine diyorum, AK Partili olan Alaattin Çakıcı’nın annesi mezarında hortlasın ! Devletimiz bu zorlu süreçten geçerken, ülkemiz ve Ortadoğu yanıyor. Damarlarında hangi kanı taşıyorsa ülkenin bekası için, hangi etnik gruba mensup olursa olsun gövdesini taşın altına koyan bu devletin asli vatandaşıdır. Tayyip Erdoğan’ı sevmiyorum, sevmek zorunda değilim. Ama devleti sevmek zorundayım. Makamı için kafamı giyotinin altına koyarım. Haber servisinizden hakkımda isimsiz bir `yazı` yazılırsa Allah şahidim olsun o genel müdürü bayıltırım. İsterseniz arkanıza PKK, DKHP-C, `ABD` ajanlarını ve batılı gizli servisleri alın. 64 yaşıma kadar onurumdan taviz vermedim. `Düşünce` eyleme dönüşmediği sürece her düşünceye saygı duyarım. Ergenekon davasında bazı tutuklu `basın` mensupları hatun gibi sessiz kaldı. 4.5 saat orayı ayağa kaldırdım. Haksızlığa karşı direndim. Bu arşivlerinizde mevcuttur. Ben başkaları gibi Tayyip Erdoğan’a biat etmiş `insan` değilim. Bazen birilerini gündeme taşıyorsunuz. Beni o kişiyle karıştırırsanız yanılırsınız ! Temel `insan` hak ve özgürlüklerinden bahsediyorsunuz. 14 hastalığım varken, 5 aydır `Ankara` raporlarımla ilgili dilekçelere cevap vermeyerek bana modern idamı uygulamaktır. Neden sessiz kalıyorsunuz ? Herhangi bir vatan haini terörist veya gazetecinin serbest bırakılması için AİHM’ye ve dünyaya şikayet ediyorsunuz. Yabancı gizli servislere hizmet edenlerin bu aziz devlete ne faydası olur ? Bu yazıyı size yazıyorken ne sayın Tayyip Erdoğan’a, ne hükümete, ne `AKP` mensuplarına ne de Erdoğan ile yol arkadaşlığı yapan kasketliye yalakalık yapmam ! Tarihçi ve gazeteci yalan atıyorsa ne tarihçidir ne de gazetecidir. Bu yazıyı yazan Alaattin Çakıcı yasaları ihlal etmiş olabilir, `otel` kumarhanesi işletmiş olabilir, 27 yıl öncesine kadar tahsilat yapmış olabilir, haram `para` yemiş olabilirim. Faizli ve irinli `para` kazanmadım. İrinli `para` olan uyuşturucu ve `silah` kaçakçılığı yapmadım, kerhane işletmedim, yetim hakkı yemedim. Devleti soyan büyük holding sahiplerinin tepesine bindim. Dünyanın ve Türkiye’nin her yerinde insanlarla bölüştüm. Süt kadar beyaz değilim. Gri karaktere de sahip değilim. Katranlaşmış bir vicdana da sahip değilim. Bu gazetelerde çalışan `ekmek` parasından olmamak için sesini çıkarmayan gazeteciler sözlerimden dolayı lütfen kusura bakmasınlar. Batının güdümündeki patronlarına uşaklık yapanlar benim için onurlarını yitirmişlerdir. Sizin ne olduğunuz belli değil ! Atatürkçüyüm deyip PKK’lıları, geçmişte FETÖ'cüleri savundunuz. 40 yıllık dostum Uğur Dündar gerçek bir Atatürkçüdür, kendisine de ağabey diye hitap ederim. Onunda dışında Allah sizi bildiği gibi yapsın. NOT: Gazetelerinizi takip eden, okuyan hiçbir vatandaşa sözüm yok. Sözlerim `gazete` yöneticilerinedir. Hükümet yanlısı gazetelerin içindeki bazı gazeteciler de yeri geldiğinde PKK’yı savundular barış sürecinde. Yeri geldi toprağı bol olsun rahmetli Hrant Dink’i savunurken Gregoryan mezhebini kabul etmişlerdir. Allah şahidimdir Hrant Dink’e `insan` olarak üzüldüm.” Bu ülkede güvercinler kadar ürkeğim, ama bu ülkede güvercinlere dokunmazlar “ demişti. Bu işi organize eden kişiler genç çocukların milli duygularını kullandılar. Yönlendirenler vatana ihanet etmişlerdir. Ermenilere bu kadar düşman iseler ASALA’nın `Paris` temcilcisi Aratoryan’ın avukatı milletvekilini Fransa’da öldürtseydiler, Türkiye’yi Ermeni- Türk sorunuyla karıştırdıkları gündeme gelen dönem Paris’te, Londra’da, New York’ta Türk düşmanlığı yapan Ermeni lobilerinin liderlerinden birini öldürtseydiler bu genç çocukları yönlendirenlere o `zaman` saygı duyardım. Dünyayı 2.5 defa dolaştım, dünyanın değişik ülkelerinde halka Türkiye özlemi duyan, özleyen yüzlerce Ermeniye rastladım. Örnek veriyorum. Buenos Aires’te Regulata bölgesinde milli basketçi Agop’un otelinin her yerinde Türk bayrağı vardı. Bunu bu millet biliyor mu ? Ama ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere ve emperyalist ülkelerin gizli servislerinin bir asırdan beri dünyaya yayılan Ermeni diasporasının Türk Düşmanı olarak bir asırdır bilinçaltılarına işlemektedirler. Türkiye Cumhuriyet’inde yaşayan Ermeni vatandaşlarımız Osmanlı’nın bakiyesinden Aziz Türk Milletine emanet olup özbeöz Türk vatandaşıdırlar. 2 kutuplu medyadaki gazeteciler ya devletlerine sahip çıksınlar, ya savundukları memleketlerde yaşasınlar. Dünya ve Türkiye’deki tüm namuslu gazetecilere arz ederim. 16/02/2017 Alaattin Çakıcı Edit 16.02.2017 20:37, bizimkocaeli

  • 19:13Çakıcı, sayın kamuoyuna saygılarımla

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde bulunan Alaattin Çakıcı "KOAH hastalığım diğer hastalıklarımı tetikliyor.Bir alt makam, bir üst makama bu hastalıklarımı bildirirken kapalı olarak "hastalıktan ölürse sorumlusu `biz` değiliz" demek istiyor." dedi. Çakıcı avukatı aracılığıyla ulaştırdığı mektupta ; Makamınıza ve kamuoyuna saygılarımla... Bir kaç gün evvel şahsınıza bir `yazı` yazmıştım. Siz mi `emir` veriyorsunuz ? Yoksa `Adalet` Bakanı ve Cezaevleri Gn. Müdürleri mi ? Eğer geçmişe yönelik benden  özür diliyorsan Mahkeme-i Kübra'da bile senden özür dilemem. 14 hastalığım raporlarla belli olmasına rağmen Cezaevleri Genel Müdürlüğü ölümcül hastalıklar taşımama rağmen  raporlarımda da beyan edilmiş. KOAH hastalığım diğer hastalıklarımı tetikliyor.Bir alt makam, bir üst makama bu hastalıklarımı bildirirken kapalı olarak "hastalıktan ölürse sorumlusu `biz` değiliz" demek istiyor. Resmen diyemediği için gönderdikleri farklı tarihlerdeki 4 adet `hastalık` durumunu belirten UYAP kayıtlı yazıyı 14.02.2017 tarihine kadar hiçbir cevap verilmediği dile getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanım;ne siz ne de dünyanın en güçlü insanı kadri mutlak olan Allah (cc)'ın gölgesi değildir. Demek ki; Genel Müdürlere emri siz veriyorsunuz. Artık bu günden sonra hastalıklarımla ilgili Genel Müdürlükten hiçbir talebim olmayacaktır. Daha evvel de yazdığım gibi ölüm Hak `hastalık` bahane. Rabbim Aziz Türk milletini korusun ve yüceltsin. Sizin şahsınıza saygı duymuyorum ama makamınız için kellemi veririm. Rabbim buna şahittir. Aziz Türk milletine ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim." dedi Ek olarakta Cumhuriyet Savcılığına gönderdiği dilekçesini ekledi. Edit 14.02.2017 19:13, bizimkocaeli

  • 12:19Alaattin Çakıcı, Rizeliyim diyorsun bizden erkek adam çıkar.

    Bolu'da, F `Tipi` Cezaevinde yaklaşık 8 aydır yatmakta olan Alaattin Çakıcı, akşam saatlerinde KOAH hastalığı nedeniyle geniş güvenlik önlemi altında Abant İzzet Üniversitesi `Tıp` Fakültesi acil servisine kaldırılmıştı. Çakıcı, hastanede yapılan tedavisinin ardından tekrar cezaevine götürülmek için cezaevi aracına giderken, "Allah devletimizin, milletimizin bekasını daim etsin. Allah devletimizi, milletimizi korusun. Dünyada kimseye Allah'tan başka biat etmem. Rabbime biat ederim" şeklinde bağırmış, ama jandarma konuşmasına izin vermemişti. Bunun üzerine uzunca bir mektup yazan Çakıcı " Kasımpaşalı ağır abiye soruyorum; söylenen laf geri alınıp inkar edilir mi?" diye sordu. İşte o ders niteliğindeki uzun mektup; Sayın Cumhur Başkanlığı Makamına Beştepe Ankara Ülkemizin geçirmiş olduğu 15 Temmuz sürecinden sonra geçmişte söylemiş olduğum sözlerin hepsi bana aittir. 15 Temmuz'a kadar ki bütün söylemiş olduğum sözlerim ağzımdan çıkmıştır. Söylenen söz daha evvel de söylediğim gibi geri alınmaz. Çünkü söylenen söz, Allah şahidim olduğu için inkar etmek imansızlıktır. Ama 15 Temmuz'dan sonra size söz verdim, devletin ve milletin bekası için şahsınızla ilgili bir laf kullanmayacağım diye. Bu ülkenin her zerresinde esen rüzgârdan haberiniz var da, değişik `tıp` fakültelerinden almış olduğum kurul raporlarında "%45'in üzerinde yatamaz" bunu defalarca `sosyal medya` da dile getirdim defalarca yayınlandı, 2008'den beri `hastane` ve hapishanelerde iktidarımız döneminde de tezgah kuruldu. Bazı yerlerde kiralık `katil` tutmak kaydıyla Türkiye'nin bazı hastanelerinde de bilinçli yanlış uygulamalarla öldürülmek istendim. Beş yıl sizin de geçirdiğiniz rahatsızlığı, `hastane` ve cezaevinde benden 5 yıl boyunca gizlediler. 14 hastalığım `sağlık` kurulu raporlarıyla tespit edilmesine rağmen, hastanelerde tedavi edilmedim. Bilinçli halde hastanelere yatırılmadım. Bazı fakülteler de profesörlerden raporlar alındı. Yatırılmayacak diye. Edirne'de emri veren savcı karısı ile birlikte FETÖ suçundan Silivri Cezaevi'nde yatmaktadır. İstanbul'da 3,5 saat, kronik KOAH hastası olmama rağmen cezaevi aracından indirilmedim. Hiçbir `doktor` beni tedavi etmedi. Hastaneden içeri alınmama engel olundu. Beş ay evvel `Adana` Araştırma Hastanesinin vermiş olduğu iki rapora biannen yeniden İzzet Baysal `tıp` Fakültesi'ne gittim tedavi için. Yapılan `test` Sonucu %45- 50 nem oranının üzerinde yatamaz, Bolu'nun kirli havası, yıllık nem oranı %75. Buna cevap gelmeyince, havalar ve nem oranı yükselince İzzet Baysal hastanesi muayenem neticesinde beş doktorun imzasıyla, nem oranı ve hava kirliliği çok olduğundan, cezaevi bitişiğinde Çimento fabrikası olmasından dolayı diğer hastalıklarımı tetikleyip bazı hastalıklarımı etkilediği raporlarında bellidir. KOAH ile ilgili birinci raporuma cevap gelmedi, bu ikinci raporumu `Adalet` Bakanlığı `Ceza` evleri Genel Müdürlüğü raporumda beş imzalı KOAH ile ilgili birim imzalı kurulu raporunda "Bolu `Bolu` F tipi'nde yapması `sağlık` açısından önem taşır" denilmişti. Sayın Cumhurbaşkanım, hastalıklarımda ilgili siz mi? `Adalet` Bakanı mı? Genel Müdür m?ü `emir` veriyorsunuz? Yıllardır bana yapılan yolsuzluk arkasında cezaevi müdürleri (Bolu Savcısı'nın dışında) hep seni hedef gösterdi. Rizeliyim diyorsun `biz` eden `erkek` adam çıkar. Amacın geçmişteki, sizinle ilgili söylediğim sözlerse, kinini yok edemeyen başkan seçilirse, referandumda `adalet` terazisi yeni geçmişle ön yargılı düşman gibi gördüğün insanlara, Hazreti Ömer'e esinlenerek mi uygulayacaksın yoksa, nefsinle mi? Bu soruyu sormak benim hakkım. Ömrümce makamınıza laf etmedim. Ama iktidarımız dönemindeki yanlışları hep tenkit ettim. Bazen de bilerek, çizmeyi aşarak, bu sözlerim ne makamınıza ne de şahsınıza hakaret değil. Ne kadar güçlü olursan ol, hiç kimse Allah'tan ne büyüktür ne de güçlüdür. Bundan günlerce evel bir cümle kullanmıştım. Referandumda evet çıkarsa bir kral gibi değil sekizinci Emevi halifesi Ömer Binabdül Aziz gibi, milletin hizmetkarı olur. Cennet `mekan` sultan Abdülhamithan hazretlerinin milletiyle ve daveti ile uyum içerisinde Osmanlı'nın çöküş döneminde bir dahi olduğunu dile getiriyorsunuz. Evet, benim için çağ açıp çağ kapatan Fatih'ten Yavuz'dan doğma Kanuni'den de ve Osmanlı'nın tüm hükümdarları içerisindeki en özel insandır. Acaba senin içinde öyle midir? TRT'de filmini çektirme ekle bu işler olmuyor. Siz ne bir Fatih ne bir Yavuz ne bir Kanuni ne bir Sultan Abdülhamithan olabilir misiniz. Ne bir cumhuriyetin kurucu kadro lideri Gazi `Mustafa Kemal Atatürk` gibi olacağınızı mı zannediyorsunuz? Büyük olmanın temelinde, `adalet,` şefkat, merhamet, erdem ve her türlü `din` ve etnik mozaiğe, devletimize hainlik yapmadığı sürece eşit mesafede adaleti, El halk adına adı adil olmasını istersen, o `zaman` bu millet geçmişteki bütün doğru ve yahut hissi davranışları unutur sizi yüreğine basar. Dinimizin temelinde geçmişte yaptıkları için kalbi tövbe etti, Allah'ta tövbesini kabul ederse şahsınıza ne düşünürlerse düşünsünler önemli değil. Tövbenizi kabul eden Rabbimin vermiş olduğu karar doğrudur. Bilirsiniz, Ebulehep, Ebu cehil, Mekke'nin ileri gelen putperestleri, efendimizi öldürmek için `namus` sözü veriyor. Devrin en cesur insanlarından biri ve de en öfkeli olan,e efendimizden 10 yaş küçük olan Hz. Ömer, Peygamerimizi öldürmek için, `namus` sözü veriyor. Mekke'nin önde gelen bu putperestlerine yolda giderken birine rastlıyor. "Hayırdır Ömer böyle hiddetli hiddetli nereye gidiyorsun." "İman etmediği için Muhammet'i öldürmeye gidiyorum" diyor. "Kardeşin iman etti, ona niye gitmiyorsun" diyor. Daha sonra Ömer kardeşinin evine gidiyor ve kuran sesini duyuyor. Rabbim bir ışık koyarak kalbine "bu okuduğunuz nedir "diyor ve tekrar okumalarını söylüyor. Sureyi dinledikten sonra Allah'ın rahmet rüzgârı bütün benliğini sarıyor. Ağlayarak efendimizin bulunduğu yere yöneliyor. O orada Hazreti Ali kılıcını çekiyor. "Geleceği varsa göreceği var" diyor. Efendimiz Hazreti `Ali\'ye` "otur" diyor. "Niyeti kötü değil." Huzura geldiği gibi diz çöküp kelimeyi şahadet getiriyor. Kaç kişi olduklarını soruyor. Toplamda 70 kişi cevabını alınca "Kabeye gidip ibadet edelim" diyor. Geçmişi putperest olan, bir sürü `suç` işleyen, adaleti ile hem halifelik döneminde, hem günümüzde batılı oryantalistler, dört halife döneminde Hazreti Ömer biyografisini araştırırken adaletin timsali olduğunu günümüzde bile dürüst oryantalistler dile getirmektedir. Siz ve bazı bakanlarınız, Fıratın kenarında bir kuzuyu kurt parçalarsa, parçalanmasına sebep olduğundan dolayı önlem almadığı için Hazreti Ömer'in adaletine gölge düşürdüğümün ifadesidir söylemlerini aziz milletimizin önünde `medya` ve basından milletimiz bilmektedir. İşte size `adalet` kavramı ile ilgili ölçü, Hazreti Ömer'in adaleti gibi olunuz. Bazen ağzınızla aziz Türk milletine, `medya` önündeki konuşmalarınızda, nefis taşıyorum geçmişte "benim de hatalarım olmuştur"diye defalarca dile getirdiniz. Hazreti Ömer hazretlerinin kalbi bir tövbeleri ile bütün günahlarını silen Rabbim, kendisini şehitlik mertebesi ile onurlandırıp ayrıca Aşere-i Mübeşserinin on insanından biri olarak taltif etmiştir. Geçmişinizle ilgili kalbi tövbe etmişseniz, Rabbimin katında kabul olmuşsa, `dünya` size, `savaş` çıksa hiç önemli değil. Arkanızda yüceler yücesi Rabbim vardır. Allah'a teslim olmuş bir `insan` tüm `dünya` toplumları yaratılmış her mahlukattan korkmaz. Sahibi Allah'tır. Ölüm haktır. Ölüm şekli bahanedir. Şimdi size soruyorum, sizden af bekleyen, buradan havası daha temiz daha kuru, kirli olmayan bir yere gitmemen için siz mi `emir` verdiniz. Yukarıda söylediğim Karadeniz'in genelinden yiğit çıkar. Yiğit adamsan Sayın Recep Tayyip olarak, `adalet` bakanına, genel müdürüne, Alaattin Çakıcı'nın hastalığı ile ilgilenilmeyecek. Bu benim emrimdir. Sözlü veya yazılı `emir` vermek dürüstlüğün gereğidir. Kaçak güreşme, haberim yok demek, `insanlık` değil. Ne yaptığım `Bolu` F tipi'nde Türkiye'nin hiçbir yerinde can güvenliğimle ilgili hiç savunmam yoktur. Yüreği yeten canımı alabilir. Dünyada kafasına koyup da öldüremeyeceği hiçbir `insan` yoktur. Bu sözü kendim için söz söylüyorum. İsteyen dener. Bunlardan haberim yok demek `savaş` halindeki bir komutana yakışmaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti `savaş` halindeyse size baş komutan gözüyle bakarım. `Savaş` bittikten sonra size bağlı olması rağmen benim için bir ülkede Silahlı Kuvvetlerin en başında olan Genelkurmay Başkanı benim için başkomutandır. Bu canın sahibi Rabbimdir. Onun emriyle Ana karnında büyüdük. Onun emriyle dünyada ilk adımı attık. Onun emriyle verilmiş emri ile yaşarız. Onun emriyle süre bittiği an tüm mahlukat mutlaka ona dönecektir. Hiç kimse Rabbimin yeryüzündeki gölgesi değildir. Bu aziz dinimizin ana direğidir. Kötülüğün merkezi olan Vatikan'da kardinaller topluluğunda, topluluğunun başındaki Papa kendini yer yüzünde, Allah'ın vekili kabul ediyor. Bu mektubu sana yazan Alaattin Çakıcı tüm inançlara saygı duyan, ne Hristiyandır ne müsevi, ne Bahai dinine mensup, ne Hindu, ne Budist ne `eski` Pagan ne de Zerdüşt değildir. Allaha teslim olmuş İslam dinine mensup olan bir Müslüman'dır. Bunlardan haberin yoksa `Adalet` Bakanı ve Genel Müdürün tavrında lütfen sözlerinden dolayı kusura bakmayın. Ama bu "kusura bakma" lafını yalakalık olsun diye yazmıyorum yazmamda. Sizin emrinizde yıllardır bu uygulamalar yapılıyorsa size saygı duyan Alaattin Çakıcı'nın anası mezarından hortlasın. Elinizden ne geliyorsa yapmıyorsanız, beni "One munit" deyip te o siyonist masonlarıyla karıştırmayın. Onlara beş yıl dünyanın her yerinde gürledim. Ama şu anda kanka oldunuz. Doğrudur devletin milli çıkarları vardır. Demek ki yaşadığımız çağda uluslararası `ilişkiler,` milli çıkarlar için "Ümmet" lafı sözde boşlukta kalıyormuş. Ben gücün sahibi olan Allahtan hiç kimse başka hiç kimseye biat etmedim. Ve ömrümün son nefesine kadar biat etmem. Sadakatim milletimize ve devletimedir. Bir mümin gücün sahibi ise büyük bir devleti yönetiyorsa hala nefsinin esiri ise, makamı büyük olabilir. İnsanlar dini açıdan yönlendirilebilir. Hatip oluşundan etkileyebilir. Şansı yüzüne güldüğünde ülkesinde muvaffak olabilir. Nefis yenenin milletine hizmet edenin ve hizmetkarı olanın `dünya` düşman olsa bile Cenabı Allah ona yeter. Saygılarımla makamınıza ve şahsınıza arz ederim. Bu benim son kullandığın cümle, devlete olan `sevda` sadakatimdendi. Yoksa size yalakalığından değil. Nefsini yenemiyor bana ve `aile` üyelerime her türlü kötülüğü yapabilirsin. Hiçte önemli değil. Hani diyorsun ya kefenimle dolaşıyorum.12 Eylül'de `ceza` yatmadın. Sen ve `Abdullah Gül,` İhtilal de metriste çok kısa süreli gözaltında bulunup bırakıldınız. Ama bir şiirden dolayı üç ay hapis cezası aldınız. Bir de G 20 toplantılarında Türkiye'de her seçimlerde Türk adaletine hem uluslararası hem yurt içinde yerden yere vurduğunuz. Türk adaleti sizi `Siirt` milletvekili istifa ettikten sonra milletvekili seçti Şu anda bulunmuş olduğunuz konuma getiren yerden yere vurduğunuz Türk adaletidir. İnşallah Allaha ve millete vermiş olduğunuz sözü tutarsınız. Adalet kavramını ve bağımsızlığını yasalarla güvence altına alıp Türkiye'de yaşayan Müslim ve gayrimüslim her etnik grupta olan, bunların içerisinde hainlik yapmadığı sürece devletin bekası için canlarına ortaya koyacaksa her bireye eşit davranırsınız.5000 yıllık Türk tarihinde yerinizi o `zaman` alırsınız. Sayın cumhurbaşkanımız, `insan` yaşamı makam ve mevki ileri baki değildir. Ahiret gününde mahkemeyi kübrada her canlı ölümü mutlaka tadacaktır. İnsanlar cennete inanmayanlar cehennemde yerini alacaktır. Lütfen yaşadığınız `evren` ahiretin ön bahçesidir. Burada pozitif ve negatif ne ekmişsek levyhi mahfuzda kayıt altına alınmıştır. Bir imam hatipli olarak bir devlet adamı olarak bunu en iyi bilenlerdensiniz. Artık şeytan ve nefsizle girdiğiniz savaşı, ayaklarınızın altına alın. Bunu yaptığınızda 80 milyon sizi yalnız bırakmayacaktır. İslam'ın son kalesi Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Adil ve adaletli olursanız tamamen insanlığı yitirmiş her şeyi maddeleştirmiş olan, ahlakını erozyona uğrattığı emperyalist üst akıl belli belirli bir `zaman` süreci içerisinde gücünü kaybederek, sömürdüğü hatlara bu aziz milletin adil ve adaletli davranışı onlara örnek olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti sadece İslam'ın değil insanlığın son kalesidir. Rabbim sizi yolunuzu hak katında doğruysa yar ve yardımcınız olsun. Bu aziz millete sizi azlı asla bırakmasın. Makamınıza saygılarımla arz ederim. Not: Kronik KOAH'dan dolayı İzzet Baykal `Tıp` fakültesi ve kaldırıldım. Çıkışta `basın` mensuplarına şöyle dedim "Allah devletimizin ve milletimizin bekasını daim etsin. Allah devletimizi ve milletimizi korusun." Arabaya binerken de dünyada kimseye Allah'tan başka biat etmedim. Rabbime biat ederim." Şeklinde konuştum bunun dışında başka bir cümle ağzımdan çıkmamıştır. Yakın arkadaşım Üzeyir Çakmaktaş sağlığımda ilgili beni korumak ve yapılan haksızlığı dile getirmek için "hükümetle aramıza bozmak istiyorlar" Cümlesini kullanmıştır ben daha evvel defalarca dile getirdim hiçbir partiye mensup değilim. Ezelden ebede kadar ülkücü olduğumu ifade etmiştim. Benim partimin amblemi devletin bizim bayrağı olan hilal ve yıldızdır. Aziz Türk milletine, devletin bekası için gerçek manada tüm etnik gruplara, `din` ve vicdan özgürlüğüne, `insan` haklarına, hukukun herkese eşit davrandığı Türkiye cumhuriyeti Vatandaşı olarak namuslu hükümete saygı duyuyorum. Bu kriterlere uymayan hiçbir hükümete saygı duymam. Bu hükümet 13 yıldır bana her türlü kötülüğü yapmasına rağmen, Devletimizin bekası için 15 Temmuz'dan sonra sayın Tayyip Erdoğan'ın dik duruşundan dolayı kendilerine birkaç kez teşekkür ettim. Bu teşekkür ona asla yalakalık yapmak için değildir. Şu anda Türkiye'nin en güçlü insanıdır. Yanlışını sonu ölümde olsa tenkit ederim. Doğru söylediği devletin bekası için gövdemi ateşin altına bile koyarım. Ama onun şahsi için değil Türkiye cumhuriyeti devletinin bekası için. Sayın kamuoyu; Nottan evvelki yazmış olduğum `yazı` Cuma günü kalemi aldırdığım yazdır. Nottan sonraki `yazı` hastaneye çıktıktan sonra sosyal medyada hükümetle arami bozmak istiyorlar bu `yazı` ondan sonra kaleme alınmıştır. Ömrümde ne lafımı değiştirdim ne de attığım adımı geri aldım. Bir `erkek` veyahut onurlu bir `insan` söylediği söze Allah şahit olmuşsa o lafı inkar etmek Allah'a imansızlıktır. Kasımpaşalı ağır abiye soruyorum; söylenen laf geri alınıp inkar edilir mi? Bir de kendisi, şapkalı, ayak ayak üzerine atmış, sigarasına azlık takarak bir bitirimle mi `kader` arkadaşlığı yapıyor. Kasımpaşalı ağır abi, sen milleti arkana almışsın, yolun Allah katında doğruysa millete verdiğim sözü tutacaksan sahibin Allah'tır. Bu millette senin arkandadır. Senin kasketli bitirimlere ihtiyacın yok. Saygılarımla Alattin Çakıcı Edit 12.02.2017 12:19, bizimkocaeli

  • 20:33

    Bolu'da, F `Tipi` Cezaevinde yaklaşık 8 aydır yatmakta olan Alaattin Çakıcı, akşam saatlerinde KOAH hastalığı nedeniyle geniş güvenlik önlemi altında Abant İzzet Üniversitesi `Tıp` Fakültesi acil servisine kaldırıldı. Çakıcı, hastanede yapılan tedavisinin ardından tekrar cezaevine götürülmek için cezaevi aracına giderken, "Allah devletimizin, milletimizin bekasını daim etsin. Allah devletimizi, milletimizi korusun. Dünyada kimseye Allah'tan başka biat etmem. Rabbime biat ederim" şeklinde konuştu. Arkadaşı aracılığıyla notunu iletti Alaattin Çakıcı'nın notunu `basın` mensuplarına ileten arkadaşı Üzeyir Çakmaktaş yaptığı açıklamada, "Alaattin bey ileri derecede KOAH hastasıdır. Bolu'nun yüzde 75 nem oranında yatamayacağına dair raporlar vardır. Ancak düzenlenen heyet raporları bakanlığa sevk edilmemiş. Müdür tarafından bir şekilde engellenmiş. Alaattin bey bunda bir kasıt arıyor. Normalde bir üst yazıyla bakanlığa yazının sevk edilmesi gerekir. `Adalet` Bakanlığı da buna göre işlem yapsın. Nem oranının bir yere sevkini gerçekleştirsin. Hükümetle aramı bozmak için, beni hükümete karşı kışkırtmak için arada birileri provokasyon yapıyor değerlendirmesi yaptı şu an için" dedi. Edit 11.02.2017 20:33, bizimkocaeli

  • 15:50Alaattin Çakıcı, Hayır ve Şer Allahtan'dır!

    Bu açıklamasında, “Devletin uyguladığı politikayı toplumdaki her bireyin bilmesi mümkün değildir” diyen Çakıcı, benim teslimiyetim Allah’adır dedi. İşte o mektup : Aziz Türk Milletine, Türkiye Cumhuriyeti Kamuoyuna saygılarımla arz ederim. Ahmet Türk’ün tahliyesiyle ilgili sosyal medyanın bana gösterdiği ilgiye tek tek teşekkür ederim. Bakara Suresi 197. Ayette Rabbim diyor ki “Erdemli `olmak` sola sağa dönmek değildir.” Rabbimin vermiş olduğu rızıklardan anneye, babaya, komşuya, `din` ve inancı ne olursa olsun yolda kalmış olana yardım etmek Rabbimin emridir. Aynı surede derki; “Biz bazen kullarımızın rızkını kısarız, onları imtihan ederiz.” Rabbine şükreden her türlü `zorluk` karşısında, namazı da doğru kılanlar işte onlar sözlerine sadık erdemli insanlardır.” Ahmet Türk’ün dedesi 1. `Dünya` Harbi ve bitiminde İngilizlerle kahramanca savaştığı devlet arşivlerinde mevcuttur. Ama aynı soydan gelen insanlar içinde `düşünce` farklılığı olabilir. Bir `insan` T.C. Devletini namusu kadar koruyacak, iffeti kadar sahip çıkacak ama mensup olduğu kimliğinden de her etnik kimlik sahibi de onur duymalıdır. Derken her etnik gruba mensup T.C. Devleti vatandaşıysa devletin bekası namusu kadar önemli olmalıdır. İnancımızın gereği hasta insana devlet `baba` ise yardımcı `olmak` zorundadır. Devlet `baba` çocukları arasında üvey evlatmış gibi bakmak, bir yerlerde yanlışlık var demektir. Hayatım boyunca biatım ve teslimiyetim Cenabı Allaha’dır. Sadakatim milletim ve devletimedir. Başka milletlere saygı, `kendi` milletime de itina ve özen göstermek namusum kadar da önemlidir. T.C. Devletine etnik kökeni ne olursa olsun; ister Türk, ister Kürt, ister Boşnak, ister Laz, ister Gürcü, devletin temeline dinamit koyup parçalamak istiyorsa; halkı, polisi, asker katledenler, onlar benim için onursuz ve şerefsizdir.Hain her etnik gruptan çıkar, beninde sütü bozukluk varsa! Ahmet Türk hasta ise gerçek anlamda devlet görevini yapmıştır. Benim 14 hastalığım var, hepsi kurul raporları ile sabittir. Adli `Tıp` Uzmanı imzasının da olduğu bu raporlara sığınıp değil Türkiye’de, dünyanın hiçbir yerinde hastalığımda ilgili tahliye talebinde asla bulunmam. İnancımıza göre “Hayır ve şer Allah’tandır.” İnsan ölümcül hastalığa yakalandığı an nefis kaynaklı şer olarak bilirse o Rabbimin gücüne gider. Allahtan gelene şükredersen şer bile sonunu hayra bağlar. Sosyal medyada beni savunanlara kalbi teşekkür eder, Rabbimin rahmeti ve bereketi sevenlerimin ve aziz milletimizin üzerine olsun. Not: Devletin uyguladığı politikayı toplumdaki her bireyin bilmesi mümkün değildir. Belki de Ahmet Türk Ortadoğu’da gelişen son olaylarda Türkiye’deki kitlesel katliamlardan ötürü vatandaşı olduğu devlete bakış açısı olumlu bir şekilde değişmişte olabilir. Bu bir varsayımdır. Tüm insanların gerçek düşüncelerini, gizledikleri ve sakladıklarını gelecek `zaman` diliminde olacakları bir tek yüceler yücesi Rabbim bilir. Saygılarımla Alattin Çakıcı 06-02-2017 Edit 06.02.2017 15:50, bizimkocaeli

  • 16:34Vatan Sevdalısı Alaattin Çakıcı'ya Adalet.

    HAKKINDA YÜRÜTÜLEN TERÖR SORUŞTURMASI KAPSAMINDA TUTUKLANAN `ESKI` `MARDIN` BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANI AHMET TÜRK'ÜN `MHP` GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELI'NIN ISTEĞI VE ADLI KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILMASINA KARAR VERILDI. Genel - 2017-02-04 11:05:31 İçişleri Bakanlığınca 17 Kasım'da görevden uzaklaştırılan ve `Mardin` Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen `terör` soruşturması çerçevesinde tutuklanan Ahmet Türk'ün avukatları tutuksuz yargılanması için `Mardin` Nöbetçi Sulh `Ceza` Hakimliğine başvurdu. Sağlık sorunları nedeniyle daha önce tutuksuz yargılanması için çağrılar yapılan ve son olarak İstanbul Adli `tıp` Kurumu’na gönderilen Ahmet Türk için Adli `Tıp` kurumunun, ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu bugün `Mardin` Adliyesi’ne gönderildi. Ahmet Türk’ün avukatları, tahliye edilmesi için Sulh `Ceza` Hakimliğine başvurdu. Tahliye talebini değerlendiren Sulh `Ceza` Hakimliği, `Elazığ` Cezaevi’nde bulunan Ahmet Türk’ün tahliyesine karar verdi. Terör destekçisi olduğu aşikar olan elinde Mehmetçik kanı olan Ahmet Türk, hastalığı sebebi ile çıkabiliyor ama Alaattin Çakıcı rahatsızlığından dolayı `hastane` raporları olmasına rağmen gerekli koşullar neden sağlanmıyor? Vatanı ve ülkesi için, her şeyi göze almasına rağmen ve babasını, amcasının oğlunu şehit veren bir vatansever olan Çakıcı neden tahliye edilmiyor.? Elinde raporları olan, bir çok defa girimde bulunan Alaattin Çakıcı neden tahliye edilmiyor. Adalet kefeleri o kadar dengesiz çalışıyor ki; bırakın tahliye edilmeyi, hastaneye yollana Çakıcı "Yer yok" bahanesiyle saatlerce `araç` içerisinde bekletildikten sonra geri yollanıyor. Unutmayalım ALLAH var! Edit 04.02.2017 16:34, bizimkocaeli

  • 18:13Alaattin Çakıcı'dan Başkanlık Sistemi İle Flaş Açıklama.

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde olan Alaattin Çakıcı başkanlık sistemi ve refarandum süreci hakkında açıklama yaptı. Kamuoyuna saygılarımla; 28-29 Ocak tarihli `ulusal` ve yerel medyada “ Alaattin Çakıcı referandum ile ilgili ne diyor “ başlıklı yapılan haberlere cevabımdır. Daha evvel de dile getirmiştim. Dünyanın hiçbir yerinde bir `insan` diğer bir insanı sevmek zorunda değildir. Söz konusu devlet bekası ise düşmanlıklar ve önyargılar Aziz Milletimizin selameti için değil buzdolabında difrizde dondurulmalıdır. Meclisten geçen yeni anayasa paketi ile ilgili toplumumuza paketin ayrıntıları açıklanmamıştır. Anayasanın ilk 4 maddesi, yeni anayasada güvence altına alınmış, Cumhuriyet’in temel değerlerine dokunulmamışsa, Aziz Türk Milleti için Allah katında hayırlı ise milletimize hayırlara vesile olsun. Yargının bağımsızlığı anayasada güvence altına alındıysa, özerklik ve federasyona yasal olarak geçit vermiyorsa, toplumun tüm etnik mozağine eşit mesafede davranacaksa, `din` ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almış ise hangi siyasi lider ülkeye bir “ kral gibi değil” 8. Emevi halifesi Ömer Bin Abdülaziz gibi milletin hizmetkarı olacaksa Rabbim ve Aziz Türk Milleti onun yanında olsun. 79 milyon her bireyin özgür iradesiyle vereceği kararı milletimizin ve devletimizin kaderiyle vereceği kararı bu referandumda kullanacağı evet-hayır oyunu vicdanına da danışarak özgürce vermelidir. Ülkemiz ve coğrafyamız çok zorlu bir süreçten geçiyor. Her ülkücü, her `MHP` seçmeni, her Alaattin Çakıcı’yı seven devletin bekası ile ilgili kararı `kendi` vicdanı ile vermelidir. Demokrasinin özgür iradesi bunu gerektirir. Referandum ile ilgili kararı ne bir kabadayı ne de şaibeli (!) bir `insan` vermeli, kitleleri yönlendirme şansına sahip olmamalıdırlar. Ama `suç` işlemiş bir `insan` ise vatan sevdalısı olamaz diye bir kaide yoktur. Türkiye’deki siyasiler ve kanaat önderlerinin, geçtiğimiz bu zorlu süreçte provokatif bazı olayları dolaylı yoldan da olsa yönlendirmesi millete ihanettir ! Buna çok dikkat edilmeli ! Pazar günü bir `gazete` okudum, `afiş` asarken gizli `eller` insanları kurşunlamış. Bu ülkeyi kaosa sokar. `Okyanus` ötesi, Batı ve yerli işbirlikçi hainlerinin bir provokasyonu olma ihtimali gözardı edilip birileri suçlanmamalıdır. 3 çocuk babasıyım. Oğlum İsviçre’de yatılı okulda okuyup, eğitimine İngiltere’de devam edip Türkçe’nin dışında 4 ayrı dili anadili gibi konuşmaktadır. İngiltere’deki üniversitesi aracılığı ile Columbia Üniversitesinden `ekonomi` mühendisi olarak diploma almıştır. Bugüne kadar 2 defa oy kullandı. İlk oyu AKP’ye ikinci oyu MHP’ye. Büyük kızım iki üniversite bitirmiş, tezli master yapmış, Türkiye’nin genç ressamlarından biri olup, üniversitede öğretim üyesidir. Oyunu geçmişte Fazilet Partisine vermiştir. Sonraki tüm oylarını MHP’ye verdi. Küçük kızım Aytül, Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirip, yurtdışında üniversitede ( Esesc) sosyoloji dalında master yaptı. Uluslararası `ev` içi şiddet hukuku konusunda doktorasını bitirerek, bazı makaleleri yurtdışında yayınlandı. Ömrünce ulusalcı ve Atatürkçü olarak oylarını CHP’ye verdi. Uzun yıllar İngiltere’de yaşamasına rağmen tesettürlü olmayıp kıldığı 5 vakit namazında bir tane `kaza` yapmamıştır. Bir `baba` çocuklarına `kendi` düşünceleri doğrultusunda belli bir yaşa geldikten sonra ülkenin kaderiyle ilgili asla baskı yapmamalıdır. `Kendi` özgür iradeleriyle karar vermesi her babanın ideali olmalıdır. Bazıları Tayyip Erdoğan’a acaba yakınlaşmak için mesaj mı gönderiyor diye düşünenlere teessüf ederim. Bu beni günaha kadar sevmez, ben de onu sevmem. Daha evvel ifade ettiğim gibi ortak noktamız devletin bekası, Allah’a kalbi teslimiyet duygusudur. Ben Allah’ın dışında kimseye biat etmem! O bu kurduğum cümleye kızabilir. Kızarsa kızsın. Hiç önemli değil. Doğrularına evet ! yanlışlarına hayır ! derim. Yıllarca beni `hastane` ve cezaevlerinde öldürmek istediler. Kişi Allah’a teslim olmuşsa Rabbim onun yanındadır. Bütün kurdukları tezgahları başlarına çevirdim. 15 Temmuz’dan sonra dik duruşu için kendisine teşekkür ettim. Dik durduğu sürece Rabbim onun yar ve yardımcısı olsun. Yalnız onun değil. Devleti için dik duran herkese selam olsun. Defalarca kendilerine `mahkeme` huzurunda, UY-AP üzerinden yazdığım yazılarda, bana kurulan tuzaklarda herkes sizi işaret ediyor dedim. Ama hep duyarsız kaldı. Yukarıda 5 sayfalık yazımın içinde “ Nefsini ayaklar altına alıp, Aziz Türk Milleti’nin hizmetkarlığına soyunuyorsa Alaattin Çakıcı’nın söylemesine gerek yok, Allah her şeyin en iyisini bilir “ Ben ezelden ebede ülkücüyüm, partiler kapatılır, sistemde ufak değişiklikler olur. Değişmeyen Allah Kelamıdır. Ve doğru beşeri düşünceler insanlığa hizmet eder. Demokraside olmazsa olmaz milletin iradesidir. Her oy kullanacak vatandaşın birilerinin yönlendirmesiyle değil `kendi` iradesiyle oyunu vermesi gerekir. Referandumdan çıkacak millet iradesine hayır ya da evet diyenlere saygı duyulmalıdır. Bana yapılanların en bariz örneği `Adana` F `tipi` cezaevinde öldürülen, Özgecan Arslan’ın cinayetini işleyen kişinin öldürülmesi olayını yapan Gültekin Alan’ı tanımam. Orada Türkiye’deki en yakın dostum Ahmet `Tekin` Baykal ve yeğenim Adem Çakıcı yatmaktayken işlenmiş bir cinayeti Adana’dan avukatım Ahmet `Tekin` Baykal ve yeğenime gittiğinde `Adalet` Bakanlığı’ndan gelen müfettişler bu cinayeti avukatı vasıtasıyla Alaattin Çakıcı yaptırdı dersen, Alaattin Çakıcı’yı bir ömür mahkum ettiririz sana da az `ceza` verdiririz diye 3 defa baskı yaptığı 25-1-2017 tarihli ifadelerinde dile getirilmiştir. Gültekin Alan ile sadece İzmir F-2’den Adana’ya sevkedilen Ahmet `Tekin` Baykal haksız yere azmettirici olarak tutuklanmıştır. `Adalet` topal da olsa sonunda doğru karar verir. Ahmet `Tekin` Baykal’ın suçsuzluğu `mahkeme` tarafından kabul edilip tutukluluğu kaldırılmıştır. Nedense `adalet` topal yürüse de Alaattin Çakıcı’ya uygulanmadı !! Benim ile ilgili “adalet” kavramı demek ki bitkisel hayata girmiş. Şahsıma yapılan tüm adaletsizliklere rağmen, devletin ve milletin bekası için 1 canım var. “İçeride ve dışarıda çocukluğumdan itibaren son nefesimi vereceğim güne kadar `feda` ederim.” Gültekin Alan’ın 10 sayfalık dilekçesinin benimle ilgili olan 2. Sayfasını, `kendi` el yazısı ve imzalı son sayfasını da bu yazıya ekliyorum. Rabbim Aziz Milletimizin devletine gönülden bağlı olan her etnik mozaiğin, yine devletine gönül vermiş her dini ve siyasi görüşte olan milletin bekası için birbirleriyle devletimiz adına ortak karar vermesini yerlerin ve göklerin tüm alemlerin, tüm mahlukatın tek sahibi olan Allah C.C milletimizin ve devletimizin yanında olmasını Rabbimden niyaz ederim. Kamuoyuna ve Aziz Türk Milleti’ine saygılarımla arz ederim. 30-1-2017 ALAATTİN ÇAKICI AV.CAN SEVİNÇ Edit 30.01.2017 18:13, bizimkocaeli

  • 18:07Alaattin Çakıcı'dan Başkanlık Süreci İle Flaş Açıklama.

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde olan Alaattin Çakıcı başkanlık sistemi ve refarandum süreci hakkında açıklama yaptı. Kamuoyuna saygılarımla; 28-29 Ocak tarihli `ulusal` ve yerel medyada “ Alaattin Çakıcı referandum ile ilgili ne diyor “ başlıklı yapılan haberlere cevabımdır. Daha evvel de dile getirmiştim. Dünyanın hiçbir yerinde bir `insan` diğer bir insanı sevmek zorunda değildir. Söz konusu devlet bekası ise düşmanlıklar ve önyargılar Aziz Milletimizin selameti için değil buzdolabında difrizde dondurulmalıdır. Meclisten geçen yeni anayasa paketi ile ilgili toplumumuza paketin ayrıntıları açıklanmamıştır. Anayasanın ilk 4 maddesi, yeni anayasada güvence altına alınmış, Cumhuriyet’in temel değerlerine dokunulmamışsa, Aziz Türk Milleti için Allah katında hayırlı ise milletimize hayırlara vesile olsun. Yargının bağımsızlığı anayasada güvence altına alındıysa, özerklik ve federasyona yasal olarak geçit vermiyorsa, toplumun tüm etnik mozağine eşit mesafede davranacaksa, `din` ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almış ise hangi siyasi lider ülkeye bir “ kral gibi değil” 8. Emevi halifesi Ömer Bin Abdülaziz gibi milletin hizmetkarı olacaksa Rabbim ve Aziz Türk Milleti onun yanında olsun. 79 milyon her bireyin özgür iradesiyle vereceği kararı milletimizin ve devletimizin kaderiyle vereceği kararı bu referandumda kullanacağı evet-hayır oyunu vicdanına da danışarak özgürce vermelidir. Ülkemiz ve coğrafyamız çok zorlu bir süreçten geçiyor. Her ülkücü, her `MHP` seçmeni, her Alaattin Çakıcı’yı seven devletin bekası ile ilgili kararı `kendi` vicdanı ile vermelidir. Demokrasinin özgür iradesi bunu gerektirir. Referandum ile ilgili kararı ne bir kabadayı ne de şaibeli (!) bir `insan` vermeli, kitleleri yönlendirme şansına sahip olmamalıdırlar. Ama `suç` işlemiş bir `insan` ise vatan sevdalısı olamaz diye bir kaide yoktur. Türkiye’deki siyasiler ve kanaat önderlerinin, geçtiğimiz bu zorlu süreçte provokatif bazı olayları dolaylı yoldan da olsa yönlendirmesi millete ihanettir ! Buna çok dikkat edilmeli ! Pazar günü bir `gazete` okudum, `afiş` asarken gizli `eller` insanları kurşunlamış. Bu ülkeyi kaosa sokar. `Okyanus` ötesi, Batı ve yerli işbirlikçi hainlerinin bir provokasyonu olma ihtimali gözardı edilip birileri suçlanmamalıdır. 3 çocuk babasıyım. Oğlum İsviçre’de yatılı okulda okuyup, eğitimine İngiltere’de devam edip Türkçe’nin dışında 4 ayrı dili anadili gibi konuşmaktadır. İngiltere’deki üniversitesi aracılığı ile Columbia Üniversitesinden `ekonomi` mühendisi olarak diploma almıştır. Bugüne kadar 2 defa oy kullandı. İlk oyu AKP’ye ikinci oyu MHP’ye. Büyük kızım iki üniversite bitirmiş, tezli master yapmış, Türkiye’nin genç ressamlarından biri olup, üniversitede öğretim üyesidir. Oyunu geçmişte Fazilet Partisine vermiştir. Sonraki tüm oylarını MHP’ye verdi. Küçük kızım Aytül, Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirip, yurtdışında üniversitede ( Esesc) sosyoloji dalında master yaptı. Uluslararası `ev` içi şiddet hukuku konusunda doktorasını bitirerek, bazı makaleleri yurtdışında yayınlandı. Ömrünce ulusalcı ve Atatürkçü olarak oylarını CHP’ye verdi. Uzun yıllar İngiltere’de yaşamasına rağmen tesettürlü olmayıp kıldığı 5 vakit namazında bir tane `kaza` yapmamıştır. Bir `baba` çocuklarına `kendi` düşünceleri doğrultusunda belli bir yaşa geldikten sonra ülkenin kaderiyle ilgili asla baskı yapmamalıdır. `Kendi` özgür iradeleriyle karar vermesi her babanın ideali olmalıdır. Bazıları Tayyip Erdoğan’a acaba yakınlaşmak için mesaj mı gönderiyor diye düşünenlere teessüf ederim. Bu beni günaha kadar sevmez, ben de onu sevmem. Daha evvel ifade ettiğim gibi ortak noktamız devletin bekası, Allah’a kalbi teslimiyet duygusudur. Ben Allah’ın dışında kimseye biat etmem! O bu kurduğum cümleye kızabilir. Kızarsa kızsın. Hiç önemli değil. Doğrularına evet ! yanlışlarına hayır ! derim. Yıllarca beni `hastane` ve cezaevlerinde öldürmek istediler. Kişi Allah’a teslim olmuşsa Rabbim onun yanındadır. Bütün kurdukları tezgahları başlarına çevirdim. 15 Temmuz’dan sonra dik duruşu için kendisine teşekkür ettim. Dik durduğu sürece Rabbim onun yar ve yardımcısı olsun. Yalnız onun değil. Devleti için dik duran herkese selam olsun. Defalarca kendilerine `mahkeme` huzurunda, UY-AP üzerinden yazdığım yazılarda, bana kurulan tuzaklarda herkes sizi işaret ediyor dedim. Ama hep duyarsız kaldı. Yukarıda 5 sayfalık yazımın içinde “ Nefsini ayaklar altına alıp, Aziz Türk Milleti’nin hizmetkarlığına soyunuyorsa Alaattin Çakıcı’nın söylemesine gerek yok, Allah her şeyin en iyisini bilir “ Ben ezelden ebede ülkücüyüm, partiler kapatılır, sistemde ufak değişiklikler olur. Değişmeyen Allah Kelamıdır. Ve doğru beşeri düşünceler insanlığa hizmet eder. Demokraside olmazsa olmaz milletin iradesidir. Her oy kullanacak vatandaşın birilerinin yönlendirmesiyle değil `kendi` iradesiyle oyunu vermesi gerekir. Referandumdan çıkacak millet iradesine hayır ya da evet diyenlere saygı duyulmalıdır. Bana yapılanların en bariz örneği `Adana` F `tipi` cezaevinde öldürülen, Özgecan Arslan’ın cinayetini işleyen kişinin öldürülmesi olayını yapan Gültekin Alan’ı tanımam. Orada Türkiye’deki en yakın dostum Ahmet `Tekin` Baykal ve yeğenim Adem Çakıcı yatmaktayken işlenmiş bir cinayeti Adana’dan avukatım Ahmet `Tekin` Baykal ve yeğenime gittiğinde `Adalet` Bakanlığı’ndan gelen müfettişler bu cinayeti avukatı vasıtasıyla Alaattin Çakıcı yaptırdı dersen, Alaattin Çakıcı’yı bir ömür mahkum ettiririz sana da az `ceza` verdiririz diye 3 defa baskı yaptığı 25-1-2017 tarihli ifadelerinde dile getirilmiştir. Gültekin Alan ile sadece İzmir F-2’den Adana’ya sevkedilen Ahmet `Tekin` Baykal haksız yere azmettirici olarak tutuklanmıştır. `Adalet` topal da olsa sonunda doğru karar verir. Ahmet `Tekin` Baykal’ın suçsuzluğu `mahkeme` tarafından kabul edilip tutukluluğu kaldırılmıştır. Nedense `adalet` topal yürüse de Alaattin Çakıcı’ya uygulanmadı !! Benim ile ilgili “adalet” kavramı demek ki bitkisel hayata girmiş. Şahsıma yapılan tüm adaletsizliklere rağmen, devletin ve milletin bekası için 1 canım var. “İçeride ve dışarıda çocukluğumdan itibaren son nefesimi vereceğim güne kadar `feda` ederim.” Gültekin Alan’ın 10 sayfalık dilekçesinin benimle ilgili olan 2. Sayfasını, `kendi` el yazısı ve imzalı son sayfasını da bu yazıya ekliyorum. Rabbim Aziz Milletimizin devletine gönülden bağlı olan her etnik mozaiğin, yine devletine gönül vermiş her dini ve siyasi görüşte olan milletin bekası için birbirleriyle devletimiz adına ortak karar vermesini yerlerin ve göklerin tüm alemlerin, tüm mahlukatın tek sahibi olan Allah C.C milletimizin ve devletimizin yanında olmasını Rabbimden niyaz ederim. Kamuoyuna ve Aziz Türk Milleti’ine saygılarımla arz ederim. 30-1-2017 ALAATTİN ÇAKICI AV.CAN SEVİNÇ Edit 30.01.2017 18:07, bizimkocaeli

  • 15:39Anafor Davasında Yeniden Değerlendirme.

    Özgecan Aslan’ın katili!!! Suphi Altındöken’in öldürülmesi, babası Necmettin Altındöken’in de yaralanması olayı ile ilgili olarak, Azmettirici iddialarıyla tutuklanan ve `Adana` F `tipi` Yüksek Güvenlikli `Ceza` Evinden. `Van` F `tipi` Yüksek Güvenlikli Cezaevine giden. Ahmet `Tekin` Baykal'a bugün görülen duruşmada tahliye kararı verildi. A.Tekin Baykal. 2008 yılında. Fetö `Terör` örgütü üyelerinin düzenlemiş olduğu Anafor operasyonuyla tutuklanmıştı. Anafor davası'da yeniden değerlendirme talebiyle ele alınan A.Tekin Baykal'ın çok yakın bir `zaman` içerisinde Anafor davasından tahliye olacağıda gelen bilgiler arasında. Edit 25.01.2017 15:39, bizimkocaeli

  • 08:44Çakıcı, Allah'tan Başka Hiçbir Kimseye Biat Etmem.

    `Bolu` F `Tipi` `Ceza` evinde yatmakta olan Alattin Çakıcı üzerindeki haksızlık ve Adaletsizliğe bir `sağlık` skandalı daha eklendi. Alaattin Çakıcı, bu sabah tedavisi için İstanbul’a getirildi. Adalet Bakanlığı, yatırılarak tedavi olması için İstanbul/Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastanesine sevketti. Kartal Araştırma Hastanesi Başhekimliği, tadilat nedeniyle mahkum koğuşunu iptal ettikleri gerekçesiyle Alaattin Çakıcı’yı hastaneye kabul etmeyince. Alaattin Çakıcı `Bolu` F `Tipi` `Ceza` evine geri götürüldü Sayın: Alattin Çakıcı’nın bugün kamuoyuna göndermiş olduğu açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz. TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAMUOYUNA VE DÜNYA KAMUOYUNA Sayın Cumhurbaşkanım, her `zaman` dediğim gibi makamınız bu milletin namusudur, benimde namusumdur. Devletimiz yurt içi ve yurt dışı `ateş` çemberinden geçerken Yedi Kasım seçimlerinden sonra `zaman` `zaman` bana yapılan yanlışlar dolayısıyla dozunu aşan eleştirilerde bulundum. Bazen de adam gibi dimdik yanınızda oldum. Özellikle 15 Temmuzdan sonra basında size yönelik en ufak bir kelime kullanmadım. Odamda bazen geçmişinizle ilgili hatalarınızı dile getirdiğimi bilmenizi isterim. Dünyada hastaya saygı duymayan kim olursa olsun, hele ki bunlar yemin etmiş doktorlar ise yazıklar olsun. Devletimiz `savaş` halindeyken milletin yetkisiyle Başkomutan olduğunuz bilinmektedir, savaşın dışında Başkomutanım değilsiniz. Savaşın dışında her ne kadar emrinizde de olsa başkomutan Genelkurmay Başkanıdır. Bu benim ilkemdir. Anayasa paketinin meclisten geçerek onay alması (ilk dört madde hariç) size verilen yetki 1876 1. Meşrutiyet yetkilerinden çok daha geniştir. Dilediğiniz `zaman` meclisi fesih edebiliyorsunuz. Referandumda Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi,MHP’den kopan muhaliflerin oylarının %15-16 yı bulacağının farkında mısınız? `HDP` beni alakada etmez ,ancak %11 oyu var ,CHP’nin (Marksistleri beni alakadar etmez) ancak ulusalcılar ve Atatürkçüler alakadar eder onlarında %26 oyu var. Devlet Bahçeli’nin düne kadar sizi vatan hainliği ile suçladığını ne çabuk unuttunuz? Bahçeliye güvenirseniz `MHP` oylarıyla ilgili ayazda kalabilirsiniz.Belki %4-5 oy size akar. Bürokratlarından Mehmet Belviranlı bana heryerde kumpas kurdu, en son Kartal `Eğitim` Ve Araştırma Hastahanesinde yaptığı gibi. Efendim bu kişiyle ne ilginiz var ? Sürekli sizi hedef göstermesine rağmen bir herif gibi konuşamayan `Adalet` Bakanınız eliyle, koluyla, `vücut` diliyle, ses tonuyla saraydaki zarif harem ağalarına benziyor ve bu kişiyle ilgili işlem yapmıyor. Aziz Türk Milletinin `adalet` bakanı sesi gür çıkar, elini masaya vurur,geri adım atmaz. İçişleri Bakanı ve Dışişleri bakanı gibi. Bakın sayın Cumhurbaşkanım Allah ve Allaha teslim olmuş bir mümin dilden Allahı sevip gönülden Allah’ı sevmeyeni, Allah ve Allaha teslim olmuş mümin sevmiyorsa, O kişi Allahı dili ve kalbiyle sevmiyorsa, dini politikaya alet ediyorsa bende onu sevmiyorum. Oğlunla ilgili bir lafı 15 Temmuz evveli söylemiştim, Konunun arkasında sen çıkarsan diye belirttiğim `mahkeme` zaptında bellidir. Sana asla fiziki düşmanlık beslemedim Cumhurbaşkanı olduğunuz için hiçbir `zaman` bunu düşünmedim. Ancak çocuklarınızla ilgili 15 Temmuz öncesinde bir laf etmiştim. Doğrudur. O günün koşullarında söylediğim sözümün arkasındayım. Bu gün ondört hastalıktan dolayı Kartal `Eğitim` Ve Araştırma Hastanesine gönderildim doktorlar (başhekimlik) beni tedavi için kabul etmediler ayrıca üç saat boyunca `otobüs` içerisinde bekletildim. Daha önce Koah rahatsızlığı ile ilgili aldığım çeşitli raporlar eklenerek yollandığı için, Bolunun havası kirli ve %85-90 yıllık nem oranı var diyerek başvuru yapmama rağmen ve %45’in üzerinde yatamaz raporuma rağmen Mehmet Belviranlı tarafından bu raporlara ilişkin başvurularıma cevap verilmedi. Daha önce kabul etmediğim bir hastalıktan dolayı Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastahanesi’ne kumpas kurulmak amacıyla yollandım. Bu benim isteğim dışında olmuştur,ben daha öncede belirttiğim gibi Allahtan başka hiçbir kimseye biat etmem. Vatandaşlık görevim neyse bu devletin yanında olurum. Türkiye ve `Dünya` kamuoyuna saygılarımla duyrulur. Ekler: 1. Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastahanesi’ne sunulmuş hastalıklarımla ilgili rapor. 2. `Bolu` Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yurtseven’in yazdığı Kartal `Eğitim` Ve Araştırma Hastahanesi’ne sevkimle ilgili yazısı(sayı:2017394) 3. Tarafımca kabul edilmeyen Maltepe L `tipi` `Ceza` İnfaz Kurumuna sevk kağıdım. 4. 14 hastalığımla ilgili kurul ve dört yüz sayfalık `hastalık` süreçlerimle ilgili raporlarım (cezaevi doktorunun Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastahanesine yollanan ön bilgi raporum) 5. 19/12/2016 tarihli koah hastalığımla ilgili başvurum. 6. Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastahanesi Başhekim yardımcısının yazdığı sevk yazısı. NOT: Sayın Cumhurbaşkanım milletin kralı değil de hizmetkarı olursanız Allah yardımcınız olsun benim için her türlü ve heryerde kullandığım bu sözlerim sizleri rahatsız ettiyse , ya kininizi bilinç altınızda ki labirentlere kilitleyin yada beni öldürtünüz. Diyorsunuz ya ‘’aslen Doğu Karadenizliyim, Kasımpaşalıyım ve aktif mücadele ettim’’ 12 eylül öncesi bir iki gün hapis yatmakla nasıl aktif mücadele ettiniz? Benim gibi ailesinden iki şehit vermiş, bombalama ve kundaklamaya maruz kalmış, arkadaşlarını gözünün önünde kaybetmiş biri olarak üç ay boyunca `işkence` görüp dört yüz komünistle tek `ceza` yattınız mı? Yakın arkadaşınız Selahattin Yazıcı bunlara şahittir hatta manevi abiniz olan, yarı yolda bıraktığınız Erdoğan Aslan benimle hapis yatmış bir dostumdur. Ama siz dostlarınızı yarı yolda bırakıyorsunuz. Merhum Adnan Şenses’in cenazesine bile gitmediniz. Dost büyük `suç` işlemediği sürece ufak tefek hatalar görülmez. Kalkavan yüzünden benimle aranız açıldı, ama siz onun cenazesine gitmediniz. İnsan büyüdükçe, güce eriştikçe nefsine teslim olmayıp ufak tefek şeyleri görmez ise o `zaman` bu aziz milletin gönlünde taht kurar. Hala mı bu günkü Kartal `Eğitim` Ve Araştırma Hastahanesi kumpasını kuranlara hesap sormayacaksınız? Saygılarımla arz ederim. 23.01.2017 Alaattin Çakıcı Edit 24.01.2017 08:44, bizimkocaeli

  • 13:45Alaattin Çakıcı'yı Hastane Kabul Etmedi.

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevi'nde yatan Alaattin Çakıcı, tedavisi için İstanbul'a geldi. Adalet Bakanlığı,yatırılarak tedavi olması için İstanbul/Kartal `Eğitim` ve Araştırma Hastanesine sevketti. Kartal Araştırma Hastanesi Başhekimliği,tadilat nedeniyle mahkum koğuşunu iptal ettikleri gerekçesiyle Alaattin Çakıcı'yı hastaneye kabul etmedi. Şu an Alaattin Çakıcı,saatlerdir Cezaevi ring aracında bekletilmektedir Edit 23.01.2017 13:45, bizimkocaeli

  • 23:35Onlar Arma Sevdalıları Terörist Değil..!

    Gebzespor-Ergene Velimeşespor Maçının 1-1 Berabere Bitiş Düdüğünün Ardından Ergene Velimeşespor Kalecisinin Bir Futbolcuya Yakısmayacak Şekilde El Hareketiyle Gebzespor Taraftarlarını Ağır Bir Şekilde Tahrik Ettikten Sonra Semtine Ve Armasına Sahip Çıkan Gebzeli Taraftarlar Sahaya Atladılar Ve Polisin Müdahalesi Çok Sert Oldu İşte Ayrıntılar Edit 20.01.2017 23:35, bizimkocaeli

  • 23:29Sistem Milletin Huzuru Dışına Çıktımı Halkımız Gereğini Yapar.

    `Van` F `tipi` Yüksek Güvenlikli `Ceza` Evinde kalmakta olan, Ege’nin Efesi olarak, Ülke genelinde tanınan ve bilinen `iş` adamı Ahmet `Tekin` Baykal! `basın` sözcüsü Sinan Özdivarcı’nın kendisine gönderdiği mektuba ve yönelttiği sorulara gönderdiği mektupla açıklamalar yaptı `Adana` F `tipi` Yüksek Güvenlikli Kapalı `Ceza` İnfaz Kurumunda Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken’in öldürülmesi, babası, Necmettin Altındöken’in de, Yaralanması olayı ile Azmettirici iddialarıyla tutuklanarak, `Adana` Yüksek güvenlikli Cezaevinden `Van` F `Tipi` `Ceza` evine giden, A. `Tekin` Baykal, Ülkemiz içindeki herkese ve her kesime! çağrıda bulundu!!! DEVLETİMİZ SALDIRI ALTINDA Devletimiz saldırı altında, Hemde! Ciddi bir şekilde bu saldırı, Hepimizi her patiden olanı!!! Sağcıyı Solcuyu Aleviyi Sünniyi İnananı İnanmayanı Laz’ı Kürd’ü Çerkez’i Hepimizi kapsıyor hepimiz bu saldırıların tehdidi altındayız!!! Ülkemiz hakkında art niyetli olan güçlerin, en etkili silahı Demokrasi,İnsan hakları adı altında, Her kafadan ses çıkmasını sağlayıp! Birlik beraberligimizi sağlıksız duruma getirerek tek yumruk olmayı engellemektir, Şüphesiz en güzel yönetim şekli demokrasidir, Ve şüphesiz hepimiz Milletçe Demokrasi sevdalısıyız ancak Bu tehdit itibari ile bu dönem, Rejim tartışmaları bir kenara bırakılmalıdır Rejim güzelliğinden ziyade! Milletimizin varlığını devletimizin payidarlığını En sağlıklı şekilde tesis edecek düzen hangisiyse ona müraacat edilmelidir BAŞKANLIK SİSTEMİ MİLLETİMİZİN TEK YUMRUK OLMASINI SAĞLAYACAK tek yumruk olmasını sağlayacağı şüphesizdir!!! Başta siyasetçilerin! Birbirine yanlış olmaları halindeki psikolojiyle `kin` ve öfkeyle değil Şu veya bu şekilde etkisi altında kaldıkları egolarıyla değil Böyle bir tehlikenin karşısında hissedecekleri Milli duygularıyla davranmaları çok önemlidir!!! SİSTEM MİLLETİN HUZURU DIŞINA ÇIKTIMI HALKIMIZ GEREĞİNİ YAPAR Şimdiye kadar ki doğru yanlış düşünceleri bir kenara koyup, sakin bir kafayla böyle bir tehlike var mı yok mu? Varsa bu tehlike nedir? Ve neredendir? Ve bu tehlikeye karşı en sıkı duruşu kim yapıyor? Sağlıklı bir şekilde bunu görmeli ve tesbit etmek gerekir! Asıl tehlikeye önlem alınmalıdır! Artı insanların BİAT kompleksinden kurtulması lazım!!! Kimsenin rahatsız olması gerekmez !!! Başkanlık sistemi milletin devletin huzuru refahı çıkarı dışında çalışmaya başladığı takdirde halkımız bu konuda çok hassas ve ileridir o noktada gereğini yapar!! Edit 20.01.2017 23:29, bizimkocaeli

  • 21:01Rabbim Devletimizi ve Milletimizi Korusun.

    Alaattin Çakıcı yazmış olduğu son mektupta, “Cumhurbaşkanına yazmış olduğum mektup kimleri rahatsız etti” diye sorarken, “hastalığımdan dolayı kimseye boyun eğmem” dedi. İşte o mektup; Edit 18.01.2017 21:01, bizimkocaeli

  • 17:18Hyundai İ20 Garage Üyeleri Teröre Hayır Dedi

    Sosyal Medyada 4.500 Üyesi Bulunan Hyundai İ 20 Garage Üyeleri Gebze Metin Oktay Stadi Otoparkinda Toplanarak Terore Lanet Konvoyu Duzenledi Edit 19.12.2016 17:18, bizimkocaeli

  • 10:48 ONUR ALPAK : Bu Gibi İnsanlar Her Daim Milliyetçi Kesimin Göz Bebeğidir Onurudur..!

    Ülkü Ocakları `Tekirdağ` İl Başkan Vekili Onur Alpak `Van` F `Tipi` cezaevinde Yatmakta Olan Burada 400 Teröristle Mücadele Eden Ülkücü Mahkum Burak Döner'le İlgili `Sosyal Medya` Hesabı Üzerinden Açıklamalarda Bulundu İşte Onur Alpak'ın Açıklaması Edit 04.12.2016 10:48, bizimkocaeli

  • 18:36Çakıcı, Sahibim cenab-ı Allahtır o bana yeter

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı açıklamalarda bulundu. İşte o mektup : Edit 03.12.2016 18:36, bizimkocaeli

  • 20:09Çakıcı, Sahibim cenab-ı Allahtır o bana yeter

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı açıklamalarda bulundu. İşte o mektup : Edit 02.12.2016 20:09, bizimkocaeli

  • 21:00SON KABADAYI ÇAKICI : SAHİBİM RABBİM'DİR..!

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde yatmakta olan Türk İslam Aleminin Son Kabadayısı Alaattin Çakıcı, Cumhurbaşkanı’na seslenerek Yapılan Baskılardan Dolayı Tedaviyi Kabul Etmiyorum Şifa Rabbimdendir Sahibim Rabbimdir Dedi Edit 01.12.2016 21:00, bizimkocaeli

  • 08:51İLHAN ÇELİK'TEN BARIŞ ÇAKICIYA DESTEK MESAJI

    Kocaelide Geniş Bir Kesim Tarafından Tanınan Ve Sevilen Karadenizin Köklü Ailelerinden Üstündağ Ailesinden Olan İlhan Çelik Yaptığı Açıklamada Trabzonspor'a Başkan Adayı Olacağını Açıklayan Barış Çakıcı'ya Tam Destek Olacaklarını Açıkladı Edit 01.12.2016 08:51, bizimkocaeli

  • 14:30SON KABADAYI ÇAKICI : CAN DÜNDAR DENEN O VATAN HAİNİ....

    Son Kabadayı Alaattin Çakıcı"Türkiye’de vatan ihanet suçundan, Almanya’ya ilticasını kabul edip, geçici `pasaport` verip, ekonomik imkanlar sağladığınız “Can Dündar Denen O Vatan Haini”ni koruyabilir misiniz? Edit 29.11.2016 14:30, bizimkocaeli

  • 15:55SON KABADAYI ALAATTİN ÇAKICIYA UYGULANAN GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİNİN SEBEBİ NE KİMLER NEDEN KORKUYOR?

    Bolu'da F `Tipi` Cezaevi’nde yatan Son Kabadayı Alaattin Çakıcı, `polis` ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında 15 araçtan oluşan konvoy ile `sağlık` kontrolü için hastaneye götürüldü. Edit 22.11.2016 15:55, bizimkocaeli

  • 15:52SON KABADAYI : 2004 YILINDAN BERİ DEFALARCA BENİ ÖLDÜRMEK İSTEDİ..!

    `Bolu` F `Tipi` cezaevinde yatmakta olan Alaattin Çakıcı, Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği için açılan davada, mal varlığının sorgulanmasına dair önemli açıklamalarda bulundu Edit 22.11.2016 15:52, bizimkocaeli

  • 20:40BİZE MAFYA DİYENİN KENDİSİ MAFYADIR!

    İLİMİZDE GENİŞ KESİM TARAFINDAN TANINAN MAHMUT YILDIZ `MAFYA` DEĞİLİZ ÖYLE ŞEYLERE MERAKIMIZ OLMADI VEDE OLMAYICAK DEDİ.KENDİSİ İLİMİZDE GENİŞ BİR KESİM TARAFINDAN TANINDIĞI SÖYELEREK HAKKIMIZDA BU TÜR KONUŞMALARIN ÇOK KONUŞULDUĞUNU SÖYLEREK BİZE KİM `MAFYA` DİYOSA KENDİSİ MAFYADIR BİZ EKMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ DEDİ.. Edit 18.11.2016 20:40, erna41

  • 20:39BİZE MAFYA DİYENİN KENDİSİ MAFYADIR!

    İLİMİZDE GENİŞ KESİM TARAFINDAN TANINAN MAHMUT YILDIZ `MAFYA` DEĞİLİZ ÖYLE ŞEYLERE MERAKIMIZ OLMADI VEDE OLMAYICAK DEDİ.KENDİSİ İLİMİZDE GENİŞ BİR KESİM TARAFINDAN TANINDIĞI SÖYELEREK HAKKIMIZDA BU TÜR KONUŞMALARIN ÇOK KONUŞULDUĞUNU SÖYLEREK BİZE KİM `MAFYA` DİYOSA KENDİSİ MAFYADIR BİZ EKMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ DEDİ.. Edit 18.11.2016 20:39, erna41

  • 20:21BİZE MAFYA DİYENİN KENDİSİ MAFYADIR

    İLİMİZDE GENİŞ KESİM TARAFINDAN TANINAN MAHMUT YILDIZ `MAFYA` DEĞİLİZ ÖYLE ŞEYLERE MERAKIMIZ OLMADI VEDE OLMAYICAK DEDİ.KENDİSİ İLİMİZDE GENİŞ BİR KESİM TARAFINDAN TANINDIĞI SÖYELEREK HAKKIMIZDA BU TÜR KONUŞMALARIN ÇOK KONUŞULDUĞUNU SÖYLEREK BİZE KİM `MAFYA` DİYOSA KENDİSİ MAFYADIR BİZ EKMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ DEDİ.. Edit 18.11.2016 20:21, erna41

  • 18:41Alaattin Çakıcı'dan Trump'a Mesaj

    Alaattin Çakıcı cezaevinden yazmış olduğu mektupta, Hillary Clinton, Obama ve W.Bush’un Ortadoğu için bir felaket olduğu anlatıyor ve Amerikan halkının artık uyandığını söylüyor. Edit 10.11.2016 18:41, bizimkocaeli

  • 00:51NAFIZ REİS'TEN İŞADAMLARINA FLAŞ ÇAĞRI

    2.Lig Takımlarından Tuzla Sporun Taraftar Grubu Cefakar Tuzlalıların Tribün Lideri Olan Ve Geniş Bir Kesim Tarafından Nafiz Reis Olarak Bilinen Nafiz Hacıalioğlundan Flaş Çağrı Edit 02.11.2016 00:51, bizimkocaeli

  • 00:43NAFIZ HACIALİOĞLU SUSKUNLUĞUNU BOZDU

    Fenerbahçede Tribün Liderliği Yaptıktan Sonra Semtinin Takımına Destek `Olmak` İçin 2.Lig Takımı Tuzla Sporun Taraftar Grubu Cefakar Tuzlalıların Tribün Lideri Olan Türkiyede Geniş Bir Kesim Tarafından Tanınan Bir İsim Olan Nafiz Reis Lakaplı Nafiz Hacıalioğludan Flaş Açıklama Edit 02.11.2016 00:43, bizimkocaeli

  • 03:45HALİL GÜNDÜZ'DEN FLAŞ AÇIKLAMA

    Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Erzurumlu Halil Gündüzden Numan Kurtulmuşa Flaş Açıklama Edit 29.10.2016 03:45, bizimkocaeli

  • 22:35KÖRFEZDE POMPALI SİLAHLA SALDIRI

    Körfezin Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Rahmetli Teyfik Kalaycı'nın Oğlu İsmail Kalaycı Ve Kimlikleri Henüz Tespit Edilemeyen 2 Arkadaşı Körfez İlimtepe Mahallesinde Güpegündüz Pompalı `Silah` Ve Bıçaklarla Dehşet Saçtılar Olayda 1 Kişi Almış Olduğu Bıçak Ve Kursun Yaralarıyla Çeşitli Yerlerinden Yaralandı Edit 27.10.2016 22:35, bizimkocaeli

  • 19:18VAN F TİPİ CEZAEVİNDE BURAK DÖNER DEVRİMİ

    Uyuşturucu Çetesi Liderini Öldürdüğü İçin `Van` F `Tipi` Cezaevinde Yatmakta Olan Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan Burak Döner Ve Beraberindeki 3 Ülkücü Mahkun `Van` F `Tipi` Cezaevinde Teröristlere Karsı Vermiş Oldukları Mücadeleler Sonucu Aylardır `Aile` Görüş Hakları Engelleniyordu Ve Hücrelerde Yatırılıyorlardı Mücadeleleri Sonuç Verdi Ve Bakın Cezaevinde Ne Oldu Edit 27.10.2016 19:18, bizimkocaeli

  • 15:16Can Dündara Alaattin Çakıcının Hayranından Yalan Haber Kurşunu

    Gazeteci Can Dündar'a silahlı saldırıda bulunan Murat Şahin `mahkeme` sonrası açıklama yaptı Edit 24.10.2016 15:16, bizimkocaeli

  • 14:48KÖRFEZDE KALİTENİN ADRESİ JOKER GİYİM

    KOCAELİ KÖRFEZ İLÇESİNİN TANINMIŞ ESNAFLARINDAN JOKER GİYİMİN SAHİBİ MİKAİL AKTAŞ KÖRFEZ GENÇLİĞİNE HİZMETTE `SINIR` TANIMIYOR.. Edit 24.10.2016 14:48, mahmut4141

  • 20:07Son Kabadayı Alaattin Çakıcıdan Flaş Mektup

    Son Kabadayı Alaattin Çakıcı Göndermiş Olduğu Mektupta Avukat Can Sevinç, Oğlu Ali Çakıcı, Can Kardeşleri Yusuf Teke Ve Üzeyir Çakmaktaştan Başka Kimsenin Hakkında Açıklama Yapamayacağını Söyleyerek Serkan Kurtuluş Benim `Dünya` Ahiret Kardeşimdir Dedi Edit 21.10.2016 20:07, bizimkocaeli

  • 18:23Serkan Kurtuluş'tan Erol Evcil Ve Korumalarına Hodrimeydan

    Yeraltı Dünyasının Tanınmış İsimlerinden Biri Olan İzmirli Serkan Kurtuluş İle Ermeni Asıllı Ararat Demir Kardeşler Arasındaki Husumet Nedeniyle Ararat Demirlerden 1 Ayda 2 si Ağır Yaralı `Olmak` Üzere 8 kişi yaralandı ve Serkan Kurtuluş `Sosyal Medya` Hesabından Erol Evcil Ve Korumalarına Meydan Okudu Edit 19.10.2016 18:23, bizimkocaeli